deniz: ben aliyeyi gördüğüm an çarpıldım kahraman. hani bi yumruk yersin ya, sarsılırsın öyle işte. ışığa uçan pervane gibiydim. o ışıkta kamaştı gözlerim. hep ulaşmaya çalıştım. ben ulaşmaya çalıştıkça o biraz daha uzaklaştı. hep bi engel daha, hep bi yokuş daha. aliyenin peşinden giderken değiştim. ben ben olmaktan çıktım.
kahraman: iyi de deniz aliye mi böyle olsun istedi? uzaklaştıysa mecburiyetten uzaklaştı biliyosun durumunu.
deniz: ya biliyordum tabi. beni aliyeye çeken şey de buydu zaten. ulaşılmazın güzelliği.
kahraman: ulaştın, bitti yani. öyle mi? yazık..
deniz: hayır ben aliyeye ulaşamadım ki. hiçbir zaman da ulaşamaycam. aliye öyle fethedilmemiş bir dağ gibi kalacak benim için yapacak bişey yok.
kahraman: saçmalama ya!
deniz: sen tanıyorsun abi beni. birbirimizi kandırmayalım. ben aslında aliyeyi mutlu edebilecek biri değilim. aa doktor olduk kapı gibi diplomamız var ama hikaye. ben serserinin tekiyim aslında bunu en iyi sen bilirsin. içimde başka bir adam var benim huzursuz, başını alıp gitmek isteyen... içimdeki adamla bu beden uyuşmuyo abi uyuşmuyo!
kahraman: deniz saçmalama artık. içinde başka bir adam falan yok. tamam serseri bi tarafın var senin. anarşist bi ruhun da vardı bir zamanlar. ama büyüyoruz be abi, hepimiz büyüyoruz, değişiyoruz.
deniz: ben büyüyemiyorum ki.
kahraman: bu aşkı elinin tersiyle itersen tabiki büyüyemezsin! abi şahane bi aşk sizinkisi yaa! sen manyak mısın abi mutluluktan mı korkuyorsun?
deniz: bilmem belki de korkuyorumdur.
kahraman: abi yapma gözünü seveyim yaa. mutluluktan korkmak için deli olmak lazım.
deniz: ben de akıllıyım demedim ki.
kahraman: mutluluk senin kapında deniz! farkına var artık. şu şehre bi bak. şu şehirde 10 evden 9u mutsuz emin ol! çünkü kimse çaba harcamıyor. çünkü kimse mutluluğun hakkını vermiyor. vermek lazım. oturduğun yerden mutluluk gel beni bul diyemezsin mücadele edeceksin!
deniz: etsem aliye bana kapılarını açar mı sence? en zor anında yalnız bıraktım onu. insan hayatının zor anları ne demektir iyi bilirim ben abi. o zor anımda yanımda olmayana ben kapımı açmam bir daha.
buradaki çocuklar mütemadiyen sözcüklerin aralarını aça aça şarkı söyler şiir okur gibi gıcık bir şekilde konuşurlardı.. sonra ortalıkta böyle bir sürü çocuk peydah oldu.
Bir zamanların efsane dizisi.
Kadınlara, aldatan eşlerini bırakıp kendi ayaklarının üstünde durmanın gerekliliğini anlatmıştır.
Ama o arada kaşla göz arasında da yeni taş gibi manita bulduğunu unutmadık aliye hanım.
Her kadın boşanınca senin gibi zengin herif bulamıyor yani. Hanımlar iyi düşünün.