bu tamamen cebindeki parayla ilintili olan durumdur. paran varsa kararsızlığa lüzum zaten yoktur; ama imkanlar kısıtlıysa kararsız kalmakta haklılık görülür.
bu allahın cezası kararsızlık, sizi eninde sonunda satış temsilcisinin kollarına iter ve
o andan sonra artık bilinci kaybolmuş birer mutant gibi alışveriş yapmaya programlanırsınız.
o kadar kararsız kalırsınız ki bir süre sonra satıcının ağzından çıkacak olan tek bir kelime bile
fikrinizi anında değiştirmenize yol açabilir.
bu masum ve kutsal güven duygunuzun sömürülüp sömürülmediği ise neredeyse en erken bir gün sonra ortaya çıkar.
işte sırf bu nedenle bir şeyi almaya karar verdikten en az bir gün sonra gidip yapıyorum o alışverişi.*