soluğu mangoda alır bu insanlar, naapsınlardır, kullanmayacagını bile bile kendini tutamaz alırlar bazen rahatlamak için. her şey iyi hoş da kapıda 15 dk soora arkadasının cıkacagını sanıp bekleyen şahıs için esas sorun teşkil eden durumdur alışveriş yaparak rahatlayan insan. çıkılmaz kardeşim, çıkılmaz. değil 15 dk, 1 saatte çıkılmaz. kapıda bekleyen sahıs sigara içmiyorsa başlar, içiyorsa vay haline o paket orada biter.
(bkz: mangonun önünde kafasını duvarlara vuran erkek)
sınav soorası sendromudur, outlet falan da yoktur o mevsimde. geçim sıkıntısı başlar bu dönemden soora da, bu sıkıntılı dönemi atlatmak için de eline geçen ilk fırsatta kendini magazalara atar bu insan. bu bir döngüdür, sürer gider. insanın kafasında soru işareti bırakır, acaba yapmasam daha mı rahat olacagım diye. vazgeçilmezdir.
(bkz: alışveriş sonrası yaşanan vicdan azabı)
(bkz: mangoyu satın almak)
eğer alışverişi yapan insan ödeme faslını içi acıyarak düşünmeyecek kadar paraya sahipse gerçekten de rahatlatan bir eylemdir. çoğunlukla kadınlar tarafından yapılır; regl sonrası gerginliğini atmak,sevgiliyle yapılan kavgayı unutmak veya sınav sonrası kafa dağıtmak gibi çeşitli yaratıcı sebepler ileri sürülür..
ciddi anlamda rahatlatan bir eylemdir ancak çulsuz gezme dönemi uzun sürmüşse bu eylemi yapamamanın yarattığı bir şişkinlik olusur bünyede ki cok fenadır.
alışveriş yaparak rahatlayan erkek yoktur.kadın vardır.sabah ın erken saatlerinden itibaren mağaza mağaza dolaşıp ne kadar gereksiz şey varsa alırlar.sonra da kokoş arkadaşlarıyla konuşup, ne kadar çok alışveriş yaptığını anlatıp (bkz: nirvana)'ya ulaşırlar.akşam da evde kocalarına "ayyyyy kocacımmm bak bugün ne aldım" diye yavşayıp sevimli olmaya çalışırlar.
hapishane duvarları arasında volta atarak rahatlayan mahkumlar gibidir. Parayı, tüketim çılgınlığı içerisinde harcayarak rahatlama yerine, sahip olunan imkanları, insanlığın yararına kullanmak daha gerçekçi rahatlatır.