mezarına gidip bir fatiha okumak istediğim büyük adam, büyük insan bilge kral.
şayet bu adam ortadoğuda bir islam ülkesini lideri olsaydı daha büyük işler yapardı.
seni unutmayacağız büyük komutan.
ruhun şad mekanın cennet davan her daim ayakta olsun.
Son yüzyılın en büyük devlet adamlarından islam dünyasının önemli düşünürlerinden biri. Doğu ve Batı arasında islam isimli kitabı, tanımak için okunmalı.
demokrasi karşıtı şeriatçı müslümanların, görüşlerini hiç bilmediği halde dillerinden düşürmediği adam. görüşlerini bilseler arkasından etmedik küfür bırakmazlardı.
Ülkesinin özgürlüğü adına büyük savaşlar vermiştir. Okumadan etmeden adını ağzından düşürmeyenlere de biraz okumalarını tavsiye ederim. Mekanı cennet,ruhu şad olsun.
'Ve her şey bittiğinde,
hatırlayacağımız şey;
düşmanlarımızın sözleri değil,
dostlarımızın sessizliği olacaktır.' Sözüyle düşündüren münevver bir dava adamıdır.
Benimde içinde bulunduğum bir kısım hemşerisini kırmıştır. Zamanında savaş boşnaların lehine döndüğünde natoyu dinleyip barış yapacağına savaşa devam etseydi şu an belgrad dahil olmakla birlikte çoğu hakkımız olan toprak bizim olacaktı. yine de Ruhu şad olsun. saygı ve sevgiyle.
Yıl 1994. Saraybosna son iki yıldır olduğu gibi ağır bombardıman altında. Alija başçarşının içinden ağır ağır yürüyor. O sırada çok yakınlara bir bomba düşüyor. Bir kadın sığındığı binanın önünden istifini hiç bozmadan yürüyen alija'ya sesleniyor. "babo, bombalar böyle düşerken sen istifini bozmadan yürümeye nasıl devam ediyorsun?" babo, yani alija izzetbegoviç kadına doğru gülümseyip şöyle cevap veriyor: "bu üzerinde çokça düşünülmüş uzun bir yürüyüştür."
Avuç içi kadar toprağı bm desteğiyle zapt ettiği için büyük liderdir. Hatta bazılarına göre gelmiş geçmiş en büyük lider olarak anılıyor kendisi. Hani tarih bilmeyen lider görmeyen hakikaten bir lider sanacak kendisini.
Sarışın ve slav olmasıyla övünen Türkiye ye "medeniyeti biz getirdik" tavırları takınan sağda solda biz bosnalıyız avrupalıyız diye geviş getiren gittiği kıytırık ve çağ dışı saray bosnadan övünerek bahseden konuştuğu dille kendini özel hisseden kıytırık bir Müslüman-slav kabilesinin lideridir kendisi.
Türkiye de Kürtler neyse o durumdadır benim gözümde bunlar. Pek tabi pomaklar makedonlar torbeşler da öyle.
islam anlayışını daha makul çizgide sürdürmüş, avrupalı olmaktan vazgeçmemiş ve slav köklerinden kopmamış eski bosna hersek devlet başkanı. kitaplarının hepsini okumuştum, bosna'nın küçük bir devlet olduğunu sırplar gibi büyüklük hayallerine kapılmanın hata olduğu vurgusuna birkaç yerde denk gelmiştim. ilerlemiş yaşına rağmen savaş zamanı sürekli bombalanan sarejevo'dan ayrılmamıştı. nazi geçmişiyle ilgili olarak ise ortaya konmuş hiçbir somut delil yoktur. lakin gençliğinde üye olduğu mladi müslimaninin kimi üyeleri sırp çetniklere karşı almanlarla ittifak yoluna gitmiştir. aliya izzetbegoviç bu dönemde henüz 16 yaşındadır
bugün ölüm yıldönümüymüş allah gani gani rahmet eylesin. böyle insanlar çok nadir gelirler. kendisini anlatmaya yetmez fakat şöyle bir belgesel mevcuttur izlenebilir.
Aliya izzetbegoviç kimdir?
--spoiler--
Aliya izzetbegoviç, ölümünün 13. yıldönümünde ülkesinde saygıyla anılıyor. Bağımsız Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı olan ve Bilge Kral olarak anılan Aliya izzetbegoviç'in 78 yıllık ömrüne sığdırdığı hayatı ile birçok kişiye örnek olmuştur. Peki Aliya izzetbegoviç kimdir?
Aliya izzetbegoviç, ölümünün 13. yılında saygıyla anılıyor. Bağımsız Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı olan Aliya izzetbegoviç, 1925 yılında Bosanski Samac adlı bir kasabada dünyaya geldi. Müslüman bir ailede yetişen Aliya izzetbegoviç, Saraybosna’da Alman lisesinde eğitimini tamamladı. islami konulara olan ilgisi nedeniyle lise zamanında arkadaşları ile birlikte dini konuları tartışmak üzere Müslüman Gençler Kulübü’nü kurdu. 16 yaşında iken kurduğu bu kulüp, tartışma faaliyetlerinin dışında hayır ve eğitim faaliyetlerine de öncülük etti. 2. Dünya Savaşı’nda ihtiyaç sahiplerine ettikleri yardımlar ile kendilerini duyurdular.
1925 doğumlu olan Aliya izzetbegoviç, 24 yaşında islâmcılık suçundan 5 yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra önce hukuk, sonra ziraat fakültesini bitirdi. 25 yıl avukatlık ve bir inşaat firmasında yöneticilik yaptı. 1970 yılında islâm Manifestosu adlı bir kitap yazdı. Bu kitap 1983`te kovuşturmaya uğradı. 12 Müslüman aydınla birlikte tutuklandı. 1950 öncesinde kurulmuş olan Mladi Müslümani adlı örgütü yeniden örgütlemek suçundan 14 yıl hapse mahkum edildi. Mahkumiyetini çekerken, Yargıtay bu cezayı 11 yıla indirdi.
Aliya izzetbegoviç, 1989 yılında Yugoslavyanın dağılma süreci sırasında ilan edilen af sonucu özgürlüğüne kavuştu. 1990 yılında islam Manifestosunu yeniden bastırdı. Bu kitap izzetbegoviç`in islâmi kimliğinden ziyade, siyasi kararlılığının ve mücadelesinin bir simgesi oldu. 1990'da ortak yönetimin başkanı seçilen izzetbegoviç, 1992-1995 Bosna Savaş'ında anahtar rol oynayan isimler arasında yer almış, sağlık sorunları nedeniyle 2000 yılında başkanlıktan ve partisinin başkanlığından çekilmişti.
Daha önce iki kez kalp krizi geçiren Aliya izzetbegoviç, 10 Eylül 2003'de evinde aniden bayılması ve düşerek 4 kaburga kemiğini kırması üzerine hastaneye kaldırılmıştı. 78 yaşındaki Boşnak lider, daha sonra iç kanama geçirmişti. Eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya izzetbegoviç, Saraybosna hastanesinde 19 Ekim 2003 günü vefat etti.
Bilge Kral olarak anılan Aliya izzetbegoviç’in zihinlere kazınmış birçok sözü vardır. işte onların birkaçında örnek…
“Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler.”
“Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın.”
“Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.”
“Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.”
“Kur’an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O’na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.”
“Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.”
“Ey teslimiyet, senin adın islam’dır!”
“Her şeye kadir olan Allah’a andolsun ki köle olmayacağız.”
“Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”
“Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.”
“Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.”
“Hayat kısa sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum.”
“Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.”
“Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?”
“Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, akılımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız? Küçük ve kırılgan bir insanda bile insanlığa katkıda bulunabilecek büyük bir ruh bulunabilir. Gücümüz, bilimimiz, edebiyatımız nerede? Nerede buluşlarımız, küllî iyiliğe katkılarımız?”
“insan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan herşey gayri insanidir.”
“Bir gün askerlerden biri gelip kendisine ‘onlar bizim kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, onlar bizim kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı öldürüyorlar. Buna bigane kalmamalıyız’ dediğinde, Aliya çok veciz bir şey söylüyor ‘Sırplar bizim öğretmenimiz değiller.”
“Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur’an ve islâm’dır.”
--spoiler--