filmin sonlarına doğru alice kızımızla üşütük hatter arasında bir elektiriklenme olduğu izlenimine kapılmış sonrasındaki gelişmeleri heyecanla beklemişimdir.ne de olsa alice kızımız artık o eski mini mini hallerinden şirin küçük çocuk edasından kurtulup genç kız olmuştur.fakat beklenti yersiz son da oldukça klasiktir.alice evine, hatter nam-ı değer wonderland'teki yaşamına döner.yani netice; olmadık filmlerden olmadık sonlar beklenmemeli,ruh hali yerinde değilken sinemaya gidilmemelidir.
alice yol ayrımında sorar :
- hangi yoldan gideceğim?
+ nereye gideceksin ?
- bilmiyorum.
+ nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yolu seçtiğinin önemi yok .
tim burton ın yönettiği, büyük aşkım johnny depp, tim burton un eşi helena bonham carter ve oyunculuğunu beğenmediğim anne hathaway in rol aldığı, güzel olacağını umduğum, 5 martta 3 boyutlu olarak izleyeceğimiz, farklı makyajlarıyla ilgimi çeken ama bir yandan da johnny depp in güzel yüzünden mahrum kalacağımız için üzüldüğüm film.
bu arada bu film johnny depp ve tim burton ın beraber yaptıkları 7. film olmuş. birlikte Edward Scissorhands, Sweeney Todd gibi çok iyi işler çıkaran bu ikilinin umarım bu filmi de güzel olur.
dün akşam izledikten sonra arkadaşıma dönüp, kırmızı giyenin diye tezahürat yaptığım filmdir. *
ve tabi ki herşeyden önce dünya klasikleri arasındadır.
kadrosunda alan rickman, helena bonham carter gibi oyuncuları bulundurarak hp fanlarını şimdiden etkilemeyi başarmış film. mart 2010'da izyondaymış bilginize...
ilk yarısının yarısında çıktığım film.. neden mi, cinebonus dedik 3 boyutludur dedik, gittik 2 boyutlu çıktı. lan bari 2d ise altyazılı olur dedik, ne münasebet dublajlı çıktı.. en kötüsüde bütün sinema salonunun şımarık gerizekalı çocuklardan oluşmasıydı(10-15 evebyn hariç tek gelişmiş canlı bendim).. kendi kendime dedim ki " ulan johnny depp'i görür görmez çıkacağım ve dvd den izleyeceğim bu filmi" ve öyle yaptım..