ali ulvi kurucu

entry6 galeri0
    1.
  1. medine gülü diye tanınan güzel insan. kendisi için şöyle denirdi;

    ulvî de senin bağrı yanık âşık-ı zârın
    feryâdı bütün âteş-i sûzândır efendim.
    kıtmîrinim ey şâh-ı rüsûl, kovma kapından,
    âsîlere lûtfun yüce fermândır efendim.

    1922 de konya da dünyaya gelmiştir. dedesi hacı veyis efendi(1860, 1935)sadece bir alim değil, güzel meziyetlerin hepsine sahip mühim bir şahsiyet, rahmetin damla halinde inmesi gibi vakur ve heybetiyle beraber sevimli bir insandır. ali ulvi bey ilk ruhi ilhamlarını bu muhterem zattan almıştır denebilir. bir yerde ondan; zühd-ü takvada benzerine rastlamadığım diye bahseder. bir radyo programında hatıralarını anlatırken dedesini şöylece tarif eder; dedem hayatım boyunca gördüğüm alimlerin en muttakisi, en dindarı, en irfanlı ve faziletlisi bir zat idi.

    1939 senesi kurucu ailesi için hicret senesidir. arkada gözü yaşlı yâr ve yâranlarını bırakarak, trenle istanbul a doğru yola çıkarlar. burada arabistan a giriş vizesini ve mısır da okuması için türk öğrencilerin kaldığı, revakul etrak yurdunda kalma izni aldıktan sonra 23 şubat 1939 senesi bir gemiyle istanbul dan ayrılırlar. yorucu ve zahmetli bir seyahatin ardından bu güzide aile cidde şehrine varır. beş ay kadar mekke de kaldıktan sonra görüşmeler neticesi medine ye yerleşmeye karar verirler. çünkü hadisi şerifin ferman ettiği gibi; iman medine ye yılanın deliğe çöreklendiği gibi çöreklenmiştir ve iman medine ye iltica etmiştir.

    1947 senesinde kendileri gibi muhacir, konyalı baba dostu ibrahim efendi nin kızı fatıma hanım ile evlenir. bu evlilikten birisi kız üç evladı olur.

    medine dönüşünde, aile geçimini sağlamak için bir süre mendil çizimi ve basımı işle uğraşır, maarif okullarında hocalık yapar, sonra evkaf dairesinin mahtutat ve arşiv dairelerinde çalışır. daha sonra 1953 senesinden emekli olduğu 1985 yılına kadar çeşitli kütüphanelerde müdürlük yapar. bu sırada bir çok eski eserin tasnif ve incelemesi ile uğraşır, ilim ve kültürünü artırdıkça artırır.

    3 şubat 2002 de ircii emrine münkad olarak medine de şeb-i arusuna erer. allah ramet eylesin, şefaatlerine nail eylesin.
    5 ...
  2. 2.
  3. 3 ciltlik hatıralarıyla cumhuriyetin ilk yıllarına, yapılan inkılaplara halkın gözüyle bakmamızı sağlayan güzel insandır.
    3 ...
  4. 3.
  5. (bkz: mehmet ertugrul duzdag) eliyle simdilik 3cilti cikmis olan hatiratida piyasada malumdur...
    1 ...
  6. 4.
  7. merhum mahmud esad coşan hoca efendinin "üstadım" dediği mübarek zat.
    4 ...
  8. 5.
  9. peygamber efendimizden bahsederken gözleri yaşlarla dolan insan. medine'de sohbetini dinlemek nasip oldu hala anlattıkları kulaklarımda.
    0 ...
  10. 6.
  11. Medine’de Evkaf Dairesinin inşaat ve Sicillat Emini , Mahmudiye Kütüphanesi’nde ve Şeyhülislam Arif Hikmet Kütüphanesi’nde çalıştı. (d. 1922, Konya – ö. 3 Şubat 2002, Medine)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük