gerçek adı fırat olan sonradan hrant şeklinde değiştiren türkiye cumhuriyeti aydınlarından hrant dink in kültürler birbirine bakıyor toplantısında söylediği cümle."ali topu agopa at"
söylediği cümlenin açıklamasıda işte şu.
"işyeri tabelalarında insanlar farklı lisanlar kullanabilirler. iran'da var. islam Cumhuriyeti, diye iteliyoruz ama iran'da var, Suriye'de var. Burada yok işte. Aksine kendi ismimizin önüne savunabileceğimiz bir isim ekleriz. Hrant'sak Fırat oluyoruz, Kevork'sak Kerim oluyoruz, Sarkis'sek Zeki oluyoruz. işyerlerimize de böyle isimler takıyoruz. Aslında bu özgürlüklerin yaşanacağı bir ortam yaratılmalı. Bu süreç alfabeyle başlar, eğitimle başlar. Eğer Türkçe alfabelerde 'Ali topu Ayşe'ye at'ın yanına 'Ali topu Agop'a at' diye bir cümle ekleyemezsek bu farklılığın zor farkına varırız."
başka bir gazeteci: aman hrantcığım bu "ali topu agopa at" sözünü yanlış anlayıp ali'ye agop a doğru havan topu attırmazlar değil mi?
not: benim babam arut, murat olmuş
ben nıvart, bulut oluyorum.
hrant dink'in anısına kırmızı yayınlarının çıkardığı kitaptır. kitapta 96 yazar, aydın, şair, düşünür ve sanatçının hrant dink'e yazdığı mektuplar bulunmaktadır.
kitapta oğul söylüyor:
"ilkokul çağımdayken bile arkadaşlarımın ağızlarını doldura doldura babalarından bahsetmelerinden hoşlanmazdım. oysa senin hakkında anlatacak sağlam hikayelerim vardı. içimden 'ulan benim babam var ya, benim babam' diye düşünür, ama ağzıma getirmez, sıramı savardım. bir oğlun babasını anlatmaktan daha iyi şeyler yapması gerektiğine inandım hep... biliyorum ki sen de, babasını anlatan bir oğul olmamdan fazlasını isterdin, benim için... oğullar babalarını yenmedikçe bir dünya nasıl ilerler? katillerin aldıkları bir şey de çocukların, babalarını yenme hakkıdır."
babasının kameralar karşısında gözyaşlarına hâkim olamadığı günü anlatıyor sonra:
"başkaları gibi 'maçayı dik tutmak lazım' diye düşünmeden, 'işte babam' dedim o gün:
'...işte babam... çırılçıplak insan...'"