Ne kadar şerefli ve karakterli biri olduğunu cümle aleme ispat etmiş bir Türk askeri olarak, alayının kösele suratına tükürüp ebediyete yürüdü. 15 Temmuz günü Mehmetçik'in başı olarak askerliğin ve üniformanın namusunu kurtarmaktan aciz Hulusi dümbeleği vatanseverliğin ne olduğunu hiç anlayamaz.Sanırsın o silahı süs olarak vermişler dürzüye.
Bu adam gibi adamı suçlayan BOPçu Pırasa Bıyık dahil kim varsa; bin türlü belasını versin! Adam ne demek, dik nasıl durulur bunun en güzel örneklerinden biridir Ali Tatar. Rahmeti gazabını aşmış! ve Allah'ın bütün vasıflarını üstünde taşıyan! BOPçu'ya tapınanlar bunu anlayamaz.
Sevgili Nilü ve canım aile üyelerim.... Tam her şeyden kurtulduk derken sizlerden bir ayrılık durumu daha yaşamak durumundayım. Bu ayrılık ebedi ayrılıktır. Eğer öbür dünya varsa... ileride orada buluşuruz. Ben ailemden kimseye küskün değilim. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize bir hakkım geçtiyse helal olsun. Sizin de bana hakkınızı helal edeceğinize eminim.. Dediğim gibi bana sakın kızmayın. Belki bu süreç altı ay, bir yıl sonra geçecek. Ancak benim buna dayanacak halim yok. Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dimdik tutun! Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil... O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim... Belki benim ölümüm bu durumda olan başkalarının aydınlığa çıkışına bir ışık olur. Boşu boşuna ölmemiş olurum. Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim. Buna en çok karşı çıkan bendim. Şu anda çok duygusal değilim. Ağlamıyorum. Yalnız içim buruk ve kırgın. Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım. Beni rahmetli babamın yanına gömün. Karımı ve kızım Gökçen'imi size emanet ediyorum. Kızımı ve karımı yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum. Tek tesellim sizleri son bir defa, hep birlikte görmek oldu. Gökçen'im, canım kızım derslerine çok iyi çalış. iyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin! Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız. Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek hayatıma son veriyorum.
fetöye ne istedilerse verenler, devleti teslim edenler, ortaya çıkıp ergenekon davalarını savunanlar, ergenekon savcıları hesap vermedikçe ruhu rahat etmeyecek.
dincilerin bu ulkenin en buyuk vatan hainleri oldugunu bagirarak soyledi ve buna ragmen iftiraya ugradi. hic biriniz utanmiyor mu akp liler bu insanlara ve bu ulkeye yaptigi hainlikten?
Ali Tatar (11 Şubat 1967 – 19 Aralık 2009) Türk asker. Amirallere suikast soruşturması kapsamında tutuklandı, ardından serbest bırakıldı. Hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılması üzerine intihar etti.
Katilleri; çakma savcılar, siyasal islam ve yardakçıları olan antikemalist solcular ve liboşlardır.
---
sevgili nilü ve canım aile üyelerim...
tam her şeyden kurtulduk derken sizlerden bir ayrılık durumu daha yaşamak durumundayım. bu ayrılık ebedi ayrılıktır. eğer öbür dünya varsa... ileride orada buluşuruz.
ben ailemden kimseye küskün değilim. hepinizi çok seviyorum. hepinize bir hakkım geçtiyse helal olsun. sizin de bana hakkınızı helal edeceğinize eminim. dediğim gibi bana sakın kızmayın. belki bu süreç altı ay, bir yıl sonra geçecek.
ancak benim buna dayanacak halim yok.
öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. başınızı dimdik tutun!
ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil...
o deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim...
belki benim ölümüm bu durumda olan başkalarının aydınlığa çıkışına bir ışık olur.
boşu boşuna ölmemiş olurum.
bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim. buna en çok karşı çıkan bendim. şu anda çok duygusal değilim. ağlamıyorum. yalnız içim buruk ve kırgın. bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım.
beni rahmetli babamın yanına gömün.
karımı ve kızım gökçen’imi size emanet ediyorum. kızımı ve karımı yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum.
tek tesellim sizleri son bir defa, hep birlikte görmek oldu.
gökçen’im, canım kızım derslerine çok iyi çalış. iyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin!
`hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız.
şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum.`
Hiçbir zaman unutmayacağım, kanı siyasal islamın elindeki gerçek vatanseverlerden biri. Tıpkı dövülerek öldürülen ali ismail korkmaz gibi, kuranı yaktı iftirasıyla linç edilen afgan kızı farkhunda gibi..
Lukıs gibiler niye bu başlığa yazmaz? Sebebi açık: delikanlı değiller. Milli ve yerli dediğimiz değerler sadece maddesel şeyler değildir. Bu gibi güzel adamlar yüceltir ulusları. Kafasında maraş dondurmacısı fesiyle gezip, pırasa bıyığıyla ona buna "eeyy..." diyenler değil.
dolar 16 lira nasıl mı oldu?
işte bundan dolayı.
bu ülkenin en değerli insanlarını böyle yok ettiler ve siz sustunuz.
şimdi cebinize dokunuyor diye, dolar 16 lira diye, halk ekmek kuyruğunda bekleyip, ya da ileride batacak şirketiniz, kapanacak iş yeriniz, kaybedeceğiniz işiniz için için akp yi eleştiriyorsunuz.
bu ilahi adalet.
bu masum insanlar ölürken, akademik hayatları yok olurken, aileler parçalanırken sustunuz.
bir otobüs alsanız onu kullanacak insana şoförlük yapması için sadece ehliyet-diploma da sormazsınız.
ehliyet alması yetmez, ehliyet süresi, lisans, ehliyetin mahiyeti, kaç yıl çalışmış, meslek yeterlilik belgesi vs sorarsınız.
görev yaptığı kurumların kapısından geçmemiş, eğitimini almamış, görevli olarak çalışmamış, yıllardır bilgi birikim kazanmamış insanları o kurumun başına koyuyorsunuz.
neden?
elinizde yetişmiş değerli liyakatli insanlar kalmadı. kendi alanları görev hizmet bölgeleri olmayan alanlara bu insanları atayarak bu insanların yıpranmalarına da yol açılıyor.
oysa bu insanlar kendi alanlarında kullanılabilir.
bu ismi hiç unutamıyorum. hiç yaşarken haberdar olmadım, bilmedim oysa ki. ne zaman adını görsem/duysam canına kıymadan önceki son saatlerinde ne düşünüp hissettiğini düşünür ve oğlunun mezarı başında ağlayan annesini hatırlarım.
kimi gücü elinde tutanlar; ele geçirilen milyon dolarlar, devlet imkanları, satın alınmış medya ve yargı aracılığıyla seçim üstüne seçim kazanırlar. kimi hükümetteki fetocular, kaldıkları yerden devlet çanağından yalamayı sürdürürler. kimi akabeli seküler fetocular havuz medyasından çırptıklarıyla boğazda yalı sahibi olurlar. kimi "mermiye kafa atan adam, hesap vermeden nereye." cümlesini kuran haysiyetsizler de kaldıkları yerden ortalığa pislik saçmaya devam ederler.
fakat yalaka basında çarşaf çarşaf yalanların yayınlandığı bir dönemde, bu adam ruhen direnemedi ve yaşayamadı lan, hiç mi yüzünüz kızarmıyor ? unutmayacağım seni atatürkün gerçek askeri.
"hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız. şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum."
intiharını mermiye kafa atmış diye yazan onur, gurur ve şeref yoksunu engin ardıç gibiler anlayamaz.
