bir yeri güzel yapan, sizin olması ve orda yaşadıklarınızdır. ister ali sami yen olsun ister saraçoğlu ister inönü ister eskişehir atatürk stadyumu olsun. buralarını güzel yapan ne yeri ne modernliği ne de konumudur...
oralarını güzel yapan bizim olması ve orda yaşadıklarımızdır...
bazılarının -aslında anlayıp da anlamazdan gelerek- saçma yere geyik malzemesi yaptığı durum.
son zamanlarında aksileşen bir dedenin ölmesini düşünün... siz o dede ölmek üzereyken "lan zaten son zamanlarda eskisi gibi değildi bırak a.k." mı dersiniz yoksa onunla yaşadığınız güzel, sımsıcak geçmişe mi ağlarsınız?
gayet yerinde bir harekettir, şahsen inönü'nün her köşesinde anım var, zaferleriyle hezimetleriyle aşık olunan renklerin tarihi yatmaktadır orada, yıkılacak olsa elbette ağlarım.
ama bu ali sami yen stadı'nın virane, yıkık igrenc bir stad oldugu, ayrıca arenaya ikinci gidişte bir daha akıllara gelmeyecek olması gerçeğini değiştirmez.
bir yandan ölümüne yorabilirken bir yandan başka yerde bulamayacağımı düşündüğüm huzuru veren şehirde bir zamanlar olan bir yerdir ali sami yen stadyumu.
tıpkı, gitmeyi sevdiğimiz, sık sık gittiğimiz bazı yerlerdeki her zaman oturduğumuz bankları bile, tanıdığımız birçok insandan daha çok sevmemiz gibidir.
üzerindeki tüm sıkıcılığını, sıradanlığını, berbat hırslarını, gereksiz dolanmalarını yok edene kadar dönülmemesi gereken istanbul gibiydi aslında bu stadyum.
şimdi ise bütün yaşanmışlıkları bir beton yığınığla değiştik, aynı hayatlarının gibi...