bugün son kez taraftarının huzuruna çıkacak olan mabet. sadece galatasaray için değil, türk futbolu için çok önemli bir stad olduğunu inkar etmek yanlış olur diye düşünüyorum. birçok avrupa maçının kazanıldığı, milli takımın önemli galibiyetler aldığı, sayısız önemli konserin ve organizasyonun yapıldığı bu stad yarın son kez bir maça tanıklık edecek. birçok kez bu stada gittim ve keşke kapanış maçına da gidebilseydim. birçok zaferin kazanıldığı bu stad artık zamanını doldurmuştu aslında. ilk olarak 1964'te maç oynanmış. birçok kez yenileme çalışmaları yapıldı ama tabii ki bu yenilemelere rağmen yeterince modern hâle getirilemedi. nasıl olursa olsun böylesine önemli bir stadın yıkılması çok üzücü. alınan zaferler, yaşanan anılar ve birçok farklı şey daha. işte o zaferlerden bazıları:
3 kasım 1993 galatasaray manchester united maçı: 20 ekim 1993 manchester united galatasaray maçı 3-3'lük eşitlikle sona ermişti. galatasaray da turu geçebilmek için iyi bir avantaj yakalamıştı. ama manchester'lı oyuncular maçın çok kolay geçeceğini düşünüyorlarmış. maç öncesinde galatasaray'lı oyunculara küçümser gözle baktıklarını söylüyor arif erdem. o açıdan bakınca sadece bir maç değil aynı zamanda bir gurur mücadelesiydi de. galatasaray galip gelemedi ama yenilmedi de. maç 0-0 sona erince galatasaray manchester united'ı kupadan elemiş oldu.
23 kasım 1994 galatasaray barcelona maçı: savunmanın basit bir hatasını iyi değerlendiren romario de souza faria skoru deplasman ekibi lehine 1-0'a getiriyor. ikinci yarıda arif erdem ceza sahası içinde yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösteriyor. topun başına gelen hakan şükür henüz 23 yaşında. hakan, penaltı vuruşunu gole çeviriyor ve türk futbol tarihinin en önemli anlarından biri yaşanıyor. barcelona gibi bir takıma gol atmak çok büyük bir olay çünkü. sonra arif erdem kaleye aşırtmalık bir top gönderiyor, kaleci topu tutmasına rağmen topla birlikte kaleye giriyor ve bir türk takımının şampiyonlar ligi'ndeki ilk galibiyeti geliyor.
30 eylül 1998 galatasaray athletic bilbao maçı: şampiyonlar ligi'nde gruplarda galatasaray'ın oynadığı ikinci maç. perde, 16. dakikada okan buruk'un attığı golle açıldı. gheorghe hagi, oldukça uzak bir mesafeden frikik kullandı, kaleci topu kontrol edemedi ve ondan dönen topu okan tamamladı. ama golün sevincini yaşayamadan ismael urzaiz skora eşitliği getirdi. tam da maç böyle bitecek diye düşünmeye başladığımız anda gheorghe hagi o efsane golünü atarak galatasaray'a galibiyeti getirdi. bu golün yanında sabri ugan'ın gol sevinci de unutulmazlar arasına girmiştir.
3 kasım 1999 galatasaray ac milan maçı: uefa şampiyonluğu yolundaki en önemli maçlardan birisi. bir başka mucize. galatasaray'ın yoluna uefa kupası'nda devam etmesi için kazanmak zorunda olduğu bir maçtı. ama maçın 20. dakikasında ac milan 1-0 öne geçti. daha sonra kaleci christian abbiati'nin kornerden gelen topu ıskalamasını iyi değerlendiren carlos alberto oliveira capone skoru 1-1'e getirdi. ancak 51. dakikada federico giunti'nin golü hayalleri yıkmıştı. 86. dakikada ise hakan şükür, ergün penbe'nin yaptığı ortada kafa vuruşunu ağlara yollayarak tekrar umutları canlandırdı. maçın son dakikasında ümit davala sağ kanattan ortayı yaptı. topa yükselmek isteyen hakan şükür yerde kalınca hakem penaltıyı verdi. topun başına ümit davala geldi ve kaleci abbiati'yi ve topu farklı köşelere yollayarak galatasaray'a uefa kupası'nın yolunu açtı. o gol anında tribünlerin sevinci unutulmazlar arasındadır.
9 aralık 1999 galatasaray bologna maçı: ilk maç 1-1 sona ermişti. ali sami yen stadyumu'nda son derece coşkulu bir seyirci vardı. maçı anlatan ercan taner ise televizyon başındakileri de heyecanlandıracak bir şekilde anlatıyordu maçı. ilk düdüğün çalınmasından sadece 5 dakika sonra okan buruk'un sağ kanattan verdiği pasta hasan şaş harika bir şut attı ve galatasaray'ı 1-0 öne geçirdi. ancak 8. dakikada nicola ventola taraftarı yıkan golü attı: 1-1. maçın böyle bitmesi, uzatmaların oynanacağını işaret ediyordu. ama daha oynanacak 82 dakika vardı. galatasaray 29. dakikada emre belözoğlu'nun pasında ümit davala ile golü bularak bir kez daha avantajlı duruma geldi. ancak özellikle 2. yarıda oyunun hakimi bologna'ydı. ciddi gol pozisyonlarına girmelerine rağmen golü bulamadılar ve galatasaray maçı 2-1 kazanarak bir üst tura çıktı. bir sonraki rakip ise real mallorca'ydı.
23 mart 2000 galatasaray real mallorca maçı: 16 mart 2000 real mallorca galatasaray maçı galatasaray'ın 4-1'lik üstünlüğüyle sona ermişti. atılan 4 golün 3'ü aşırtma golüydü. galatasaray turu büyük ölçüde garantilemişti. ama real mallorca'yı istanbul'da da yenmek gerekiyordu. galatasaray gerekeni yaptı ve carlos alberto oliveira capone'nin ve hakan şükür'ün golleriyle ispanyol ekibini 2-1 mağlup etti. böylece galatasaray uefa kupası'nda yarı finale kalmıştı. aynı zamanda bu galibiyetle birlikte ilk kez bir türk takımı bir ispanyol takımını elemiş oldu. galatasaray'ın sonraki rakibi ise leeds united olacaktı.
6 nisan 2000 galatasaray leeds united maçı: uefa kupası yarı final ilk maçı. maçtan önce iki leeds united taraftarı hayatını kaybedince çok gerilimli bir maç oldu. karşılaşma golle başlamıştı. 13. dakikada sol kanattan arif erdem'in ortasına hakan şükür kafayı vurdu ve skor 1-0'a geldi. 44. dakikada ise ceza sahasında yaşanan karambolde carlos alberto oliveira capone topu filelere gönderdi ve galatasaray'a finalin kapıları açıldı.
12 eylül 2000 galatasaray monaco maçı: galatasaray maça fırtına gibi başlayıp mario jardel'in golüyle 1-0 öne geçti. ama golde en önemli payı hakan ünsal'a vermek lazım belki de. son derece güzel bir asist yapmıştı jardel'e. sonra dakikalar 29'u gösterdiğinde gheorghe hagi tarif edilmesi son derece zor olan bir gole imza attı. spiker de aynı şeyi söylüyordu zaten. ilk yarı galatasaray'ın 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. ancak ikinci yarıda shabani nonda'nın golüyle fransız ekibi farkı bire indirdi. ardından da marco simone'nin penaltı golü ile maça beraberlik geldi. ancak 80. dakikada hakan ünsal'ın sol kanattan yaptığı ortaya kafayı vuran carlos alberto oliveira capone galibiyeti müjdeliyordu ve maç galatasaray'ın 3-2'lik galibiyetiyle bitti.
7 mart 2001 galatasaray ac milan maçı: gheorghe hagi topu kalecinin üzerinden aşırtarak harika bir gole imza atmıştı. 87. dakikada mario jardel kaleciyle karşı karşıya kaldı ve topu filelere yolladı. işte o gol, galatasaray'ın şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale çıktığını işaret ediyordu. yedek kulübesindeki oyuncular, tribünlerdeki taraftarlar ve televizyon başındakiler sevinçten çıldırmıştı.
3 nisan 2001 galatasaray real madrid maçı: 33. dakikada luis figo sağ kanattan serbest vuruş kullanıyor ve ceza sahası içinde ivan helguera rahatça yükselip kafayı vuruyor, top ağlarda: 0-1. golden sadece 10 dakika sonra claude makelele kaleci claudio taffarel ile karşı karşıya kalıyor ve topu rahat bir şekilde filelere yolluyor: 0-2. ilk yarı deplasman ekibinin üstünlüğüyle sona erince staddaki taraftarlar şok oluyorlar. ama galatasaray 2. yarıya daha iyi başlıyor ve 47. dakikada hasan şaş yerde kalınca pierluigi collina penaltı noktasını gösteriyor. o anda taraftarların içini bir umut kaplıyor. penaltı için topun başına geçen ümit davalaiker casillas'ı ve topu ayrı göşelere yolluyor: 1-2. sol kanattan fatih akyel topu getiriyor, ceza alanına girer girmez topu hasan şaş'a çıkarıyor ve hasan da skoru eşitliyor: 2-2. sol kanattan yine fatih akyel getiriyor topu, ceza sahasına harika bir orta yapıyor ve mario jardel şık bir kafa vuruşuyla topu filelere yolluyor: 3-2. ilk yarıda kötü oynayan galatasaray ikinci yarıda müthiş bir geri dönüş gerçekleştirerek real madrid'i 3-2 yeniyor.
26 şubat 2009 galatasaray fc bordeaux maçı: uefa kupası 3. tur ikinci maçı. henüz 14. saniyede fernando jose da silva freitas meira'nın hatası sonrasında david bellion'un golü tam anlamıyla bir şok yaşatmıştı. 42. dakikada arda turan topu iğne deliğinden geçirdi ve taraftarı umutlandırdı: 1-1. 44. dakikada galatasaray tarihindeki en güzel gollerden birisi geldi. golün adı harry kewell'dı. 65. dakikada sahneye yine arda turan çıktı ve skor 3-1'e gelmişti. taraftar zafer şarkıları söylüyordu. ama bu, takımın rehavete girmesine yol açınca 73. dakikada marouane chamakh sahneye çıktı ve 3-2 yaptı skoru. galatasaray bu gol sonrasında panikleyince 75. dakikada fernando cavenaghi, emre aşık ile morgan de sanctis arasında yaşanan anlaşmazlığı iyi değerlendirip skoru 3-3'e getirdi. zafer şarkıları söyleyen taraftar bir anda susmuştu. ve maçta dakikalar 89. gösteriyordu. "o vuruşu kim yapsın?" diye sorsanız en son söyleyeceğim kişi sabri sarıoğlu olurdu herhalde. ama öyle bir şut çekti ki bir anda onu kahraman yaptı. hele gol sonrası yedek kulübesine koşuşu unutulmazdı. ali sami yen stadyumu bir diğer zafere/mucizeye tanıklık ediyordu.
edit: katkılarından dolayı shaqmarion'a teşekkürler.
otoban kenarına yapılan bir stada bin kez tercih edilebilecek mekandır.yeni ali samiyen gözüyle bakılan aslantepe olimpiyat stadından fazla rüzgar alan bi yerde olduğu göz önünde bulundurulduğunda (resmen tepenin üstüne stad kondurmak *) yine anılar canlanıp balon gibi sahanın ortasında dolaşan toplar izlemeyelim.
(bkz: dostum stad demişsin ama burası mabet) *
ali samiyen stadyumu için söylenenler: Maldini :"Kimse bana burda 25 bin kişinin olduğuna inandıramaz" La Gezetta Dello Sport :"Şeytanın Evi" Tuttosport :"Yine Cehenneme gidiyoruz" P.Nouma :"Bana hep ali sami yen'den bahsettiler" Hagi :"Bu seyirci ölüyü diriltir''
TF1 fransiz tv :" paris ali samiyen cehenneminden nasıl çıkacak?" Corriara della sport : "milan, dikkat et orası hala cehennem'' Davids :(juve macından sonra) :"Bizde böyle taraftar olsa hiçbir takım karşımızda duramaz" Berliner Morgenpost : "Futbolun sadece futbol olmadigini Ali Sami Yen Stadı'nda anladım" Collina :"Bu cehennemi çok seviyorum"
Basın Toplantısında Bir ingiliz gazeteci :''Bir ingiliz'in isteyeceği en son şey Ali Samiyen'de maç yapmaktır...''
Çıkmadan önce son bir kez döndüm arkamı baktım ; dayanamadım be evim sende beni anla.
Seninle açtım gözümü ben neler oldu neler bitti hep savundum seni belki kendimi savunmadığım kadar.
Seni ve içinde geçenleri.Dandik dediler stadınız yıkılıyor dediler.Esas bu gece sen yıktın beni kalbimin orta yerinden.
Nedense bu gün hiç üşümedim , hiç sesim kısılmadı , hiç daralmadım orada.Son'lar daha fazla koyuyormuş adama bu gün anladım...
Hoşçakal evim...Unutma ki ;
ha bi de ayrıca "cehennem" olarak bilinir ama nice galatasaraylı için, içinin "cennete" dönüştüğü de olmuştur.
bu akşama da allah kerim.
ben, ne milyar dolarlık stadlar gördüm tek bi kupa bile kaldırılamamış, oysa içi ve ruhları yoktular.
ben, ne stadlar gördüm dıştan yıkık harebe, oysa içleri saraydılar!
ertesi gün editi: olum ufak mufak size ne? napolyon'un boyu 1.50ydi, halkını oturarak selamlardı boyundan sebep. ufaktı mufaktı ama, çok büyük yenilgileri de vardı çok pis zaferleri de herifin!
dünya kupasında italyan gazetesi gazetta della sport italya-almanya maçıyla ilgili yazısında şöyle diyordu;"almanlar stadı ali sami yen e çevirmiş, bütün stad bir karnaval havasındaydı". eskimiş ve kötü durumda olabilir ama avrupa nın şöhretli stadlarından biri. bakınız bu seferde ingiliz medya kuruluşu setanta tarafından avrupa nın en iyi atmosferi olan 4. stadı seçilmiştir.