neden beni bu halimle kabul edip aralarına almıyorlar?
neden beni sevmeleri için sürekli inanmadığım halde onların ilgisini çekip onlarla konuşmak zorundayım?
neden egom olmak zorunda?
neden onların arasında bencil olmak durumundayım?
neden var olabilmek için rekabet etmek zorundayım?
bakkaldaki adamın ali'ye yakarışı filmin özetidir.
Ağzına çakılası, bedenine ruh üflenmemiş, tüm hislerinden arınmış mal ali'nin birbirinden anlamsızlıkla kaplı 8 gününü anlatan film.
Pasif, durağan, çekingen; örselenmenin ağırlığı ile ezikliği karakterine sirayet etmiş, basiretsiz, böyle yakasından tutup silkelenmesi farz olan ali isimli karakterimiz suya sabuna dokunmadan günlerini geçirirken aşık olduğu kadın için bir anda içinde bastırdığı tüm duyguları açığa çıkarıp pençelerini gösterir ama ali'nin unuttuğu bir şey vardır o da kadınların efendi erkek yerine piç erkek tercihidir...
intihar eden adamın tiradına yüreğimi bırakır, filmin sonundaki kıvırcık Ali'nin türküsüne kalan gramlık yaşam enerjimi armağan eder, ali'leşme yolunda ilk adımımı atarım...
serdar orçin'in yazgı filminden sonra en beğendim ikinci performansı..tek başına filmi alıp götürmüş. ufuk bayraktar'ı es geçmek olmaz;az ama öz görünüyor..sanki rol yapmıyor,gerçekten yaşıyor.
Tecavüze
Kiracısı tarafından ezilmeye
Tüm olumsuzluklara ezilmeye sesi çıkmayan
Konuşmaktan korkan ali'nin sevdiği için aslan kesildiğini gördüğümüz film.
Aşk muhteşem birşey.
sevdiğin kızın adı zeynep ise tıpkı senaryoda olduğu gibi kendisini çok seven birine değil de kendisini paçavra gibi kullanan bir adama gönül verişini gözyeşları eşliğinde izleyenen filmdir...ah ulannn be...zeynep bu güzellik var mı soyunda...