12 kasım 1998 - 1 nisan 2004 arasında istanbul büyükşehir belediye başkanlığı yapmıştır. anap, refah partisi ve fazilet partisi'nde siyaset hayatını geçirmiştir.
98-99 sularında üsküdar'da, iğrenç bestelerle kulak zarımızı patlatırcısına şahsi reklamını yapmaya çalışan tonu tam tespit edilememiş olan yeşilci siyasetçi.
bu tarz insanları tanıyınca geleceğe umutla bakıyorum.
.....................................pakize karada...
şu yazdığım özlü söz ne kadar saçmaysa, ali müfit beyin kişiliği o kadar gereksizdir. ayrıca çok yaşlı görünmesine karşın ses tonu gayet gençtir. bi de konuşurken bi ANDa ses tonunu yükseltir ki insanın noluyoruz aq ödümü kopardın diyesi gelir. ama şunu samimiyetimle söylüyorum ki bu adam istanbul büyükşehir belediye başkanlığı yapmışsa benim bu ülkede bakanlık makamına oturmam boynumun borcudur.
ayrıca bildiğim kadarıyla tekstilci bi aileden geliyor. bu kadar kötü giyinen bi siyasetçiyide ilk defa görüyorum.
kısacası sana puanım sıfır ganka.
2006 yılında hulki cevizoğlu ile yapmış olduğu bu röportajda ne kadar boş bir adam oldğunu göstermiştir.
üstelik bir zamanlar ülkeyi yönetmeye talip olmuş bir insandır kendisi
ancak bu kadar boş ve donanımsız olur bir insan.
bu programdan sonra başlattığı turkuvaz hareketi sona ermiştir.
tayyip erdoğan fırtınasına karşı laikçilerin ürettiği başarısız projelerinden biriydi. tıpkı abdüllatif şener ve erkan mumcu gibi. ak parti'nin hızını kessin diye darbeci generallerin desteğiyle laikçi medya kendisini çok poh pohlamış ama başarılı olamamıştı.
bu projede laikçiler, memduh tağmaç, muhsin batur ve faruk gürler gibi ismet inön'ü yalakası generallerin, adalet partisinin hızını kessin diye erbakan'ı isviçre'den getirtip parti kurdurmasından ilham almıştır. erbakan projesinde başarılı olanlar ali müfit gürtuna'da çuvallamıştır.
2004'e kadar eşi türbanlı, 2004 sonrası başı açık eski belediye başkanı. şüphesiz ki siyasal islamın somut bir görüntüsüdür.
aç kapa, aç kapa, artema. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1826515/+
Gürtuna'nın belediye başkanlığı döneminin belirli politika alanlarına daha derinlemesine odaklanabiliriz:
Kentsel Dönüşüm ve Yoksulluk: Gürtuna döneminde istanbul'da kentsel dönüşüm projeleri başlatılmıştır. Ancak, bu projeler genellikle yoksul semtlerde yaşayan insanları etkilemiş ve evlerinden tahliyelerle sonuçlanmıştır. Yoksul kesimlerin evlerinden çıkarılması ve yerlerine uygun konutların sağlanmaması, toplumsal eşitsizlikleri artırmıştır. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin şehrin estetik görünümünü iyileştirmeye odaklanması, sosyalist bakış açısından eleştirilmiştir çünkü bu tür projeler genellikle yoksul kesimlerin çıkarlarını göz ardı etmiştir.
Sosyal Hizmetler ve Eğitim Politikaları: Gürtuna döneminde şehirde sosyal hizmetlerin ve eğitim olanaklarının geliştirilmesi için çeşitli adımlar atılmıştır. Ancak, bu politikaların yeterli olmadığı ve özellikle yoksul semtlerde yaşayanların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişiminde hala ciddi eksiklikler olduğu belirtilmiştir. Sosyalist bakış açısından, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere daha fazla yatırım yapılması ve halkın bu hizmetlere daha eşit erişim sağlanması gerektiği savunulmuştur.
Çevre Politikaları: Gürtuna döneminde istanbul'un çevresel sorunlarına çözüm bulma çabaları artmıştır. Ancak, bu politikaların genellikle şehrin üst sınıflarının çıkarlarına odaklandığı ve yoksul semtlerdeki çevresel adaletsizlikleri ele almadığı belirtilmiştir. Özellikle sanayi atıklarının ve hava kirliliğinin yoksul semtlerde yoğunlaşması, çevresel adaletsizliklerin artmasına yol açmıştır.
işçi Hakları ve Sendikalar: Gürtuna döneminde işçi hakları ve sendikal faaliyetler önemli bir konu olmuştur. Ancak, işçi sendikalarının haklarını savunma ve işçi sınıfının çıkarlarını koruma konusunda yeterli destek görmediği ve işçi haklarının ihlal edildiği eleştirilmiştir. Sosyalist bakış açısından, işçi haklarının güvence altına alınması ve işçi sendikalarının daha fazla güçlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Demokrasi ve Katılımcılık: Gürtuna'nın belediye başkanlığı döneminde demokrasi ve katılımcılığın güçlendirilmesi için çeşitli adımlar atılmıştır. Ancak, sivil toplumun ve işçi sendikalarının katılımının sınırlı olduğu ve karar alma süreçlerinde halkın yeterince temsil edilmediği eleştirilmiştir. Özellikle işçi sınıfının ve emekçilerin kent yönetiminde daha etkin bir rol oynaması gerektiği savunulmuştur.
Kültürel Politikalar: Gürtuna'nın döneminde kültürel etkinliklere ve sanat projelerine daha fazla önem verilmiştir. Ancak, bu politikaların genellikle üst sınıfların kültürel taleplerine odaklandığı ve halkın gerçek ihtiyaçlarını karşılamadığı eleştirilmiştir. Özellikle işçi sınıfının kültürel hakları ve katılımı konusunda daha fazla adım atılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu değerlendirme, Gürtuna'nın politikalarının işçi sınıfının ve ezilen kesimlerin çıkarlarına ne kadar uygun olduğunu ve kapitalist sistemin yarattığı adaletsizliklerle mücadelede ne kadar etkili olduğunu belirlemeye yardımcı olabilir.