"Başka türlü yapılmaz ki bu iş. Çöpün başına gidersin. Elini sokarsın. Çöpün içinden ne çıkacağına ilişkin hayal kurmaya başlarsın. Belki değerli bir şey bulabilirsin. O çöpte bulamazsan, bir sonraki çöpe gidersin. Böyle böyle günde yedi sekiz saat yürürsün. Sürekli düşünür ve hayal kurarsın. O yüzden bizde felsefeci çoktur."
ben dahil çoğu sosyoloji öğrencisinin aklına gelmeyecek bir şekilde karşılaştırmalı tespitlerde bulunmuş mükemmel bir insan. aynı toprağa ayak basıyor olmak mutlu ediyor beni. bu adamın elinde benim elimde bulunan eğitim imkanı bulunsa neler yapabileceğini kestiremiyorum. vakti zamanında katıldığı kafa dengi programında tanımıştım kendisini, "ben artık hiçbir şeye inanmıyorum." sözü aklımdan çıkmıyor bir türlü, bunu sadece tanrı bağlamında söylemiyor, bunu mücadeleden, ideolojilerden yana söylüyor, bunu söylemesi şaşırtmıyor, kızdırmıyor sadece insanın boğazına sağlam bir yumruk atıyor. aynı toprağa ayak basıyor olmak mutlu ediyor demiştim ama fark ettim ki daha çok utandırıyor, sorgulatıyor, onlarca felsefe kitabının yapamadığını yapıyor "ben kimim?" diye sordurtuyor.
