bu ülkenin karartılmış aydınlık yüzü olan insanlarından bir tanesidir.
tıpkı uğur mumcu, necip hablemitoğlu, bahriye üçok, ahmet taner kışlalı, abdi ipekçi, çetin emeç gibi, sivasta yakılan insanlarımız gibi, sopalarla dövülerek öldürülen ali ismail korkmaz gibi, ergenekon balyoz iftirası mağduru insanlarımız gibi..
abd derin devleti destekli yapılanma ve çomarize zihniyet elbirliğiyle katledildi. yerine göre hizbullah, yerine göre faili meçhul denilerek üzeri örtülmeye çalışıldı..
belki o örgütler olmasa benim de islama bakış açım daha farklı olurdu.
ancak insanları nasıl yozlaştırdığını ve vahşileştirdiğini göz önüne alınca yalnızca kan ve cehalet görüyorum.
bir emniyet müdüründen çok daha fazlasıdır. bir vatan kahramanıdır. Diyarbakır'ı ve Diyarbakırsporu çok severdi. vefatı şüphelidir ama şu kesindir ki vatan uğruna şehid oldu. mekanı cennet olsun.
diyarbakırlı bir arkadaşımın anlattığına göre diyarbakır halkının çok sevdiği cenazesine giderken çok sayıda otobüsler kaldırıldığını halkın sevgisinin ne derece yüksek olduğunu anlatmıştı bana. şimdi görüntülerini izleyince ne derece haklı olduğunu anlamış oldum. sucu bucu değil insan olduğu için değer veren adam gibi adam. mekanın cennet olsun.
Hizbullah’ın öldürdüğü söylenmektedir. Ancak Hizbullah devlet tarafından eğitilmiş ve sonrasında bu kabul edilmiştir. Ayrıca Hizbullah hiçbir zaman bu derece profesyonel bir cinayet işlememiştir.
Cinayeti hala derin soru işaretleri barındırır. Ölümünden kısa bir süre sonra Diyarbakır’da düşen helikopterde yaşamını yitiren askerler ile bu cinayet daha fazla soruya sahip olmuştur.
Öldürülmeden önce son telefon konuşmasını ise Saadettin Tantan ile yapmıştır.
bu başlık altında tüm yazılanları üşenmedim okudum. her türlü insan güzel şeyler yazmış. en fazla diyarbakırspor için diğer takımları tehdit etmesine tepki göstermiş bir kaç kişi. peki gerçekten öyle birisi miydi ?
gaffar okkan 80 darbesi öncesi solcu bir polisti. darbe sonrası mamak cezaevinde ülkücülere işkence eden polislerden birisidir. tabi ülkücü kesim solcular veya dinciler gibi ağlak siyaset gütmediği için bilinmez böyle şeyler. bizzat kendisine işkence edilen ülkücüden duyduğum için biliyorum. diyarbakır hapishanesinde esat oktay yıldıran neyse pek çok ülkücü içinde odur kendisi. tabi ülkücülerde devlete toz kondurmayalım hesabı böyle konularda sessizlik devam eder.
kendisi diyarbakır'da çalıştığı zamanla bilinir. peki ne yapmıştır kim sevmiştir onu diyarbakır da ? ben söyleyeyim pkk sevmiştir. devlet eliyle konya ve altay maçında oyuncular tehdit edilirken olayın baş sorumlusu diyarbakırlıların gaffar babasıdır. onun zamanında pkk meşru bir hüküm sürmüştür. bu yüzden çok sevilmiştir, hala sevilmektedir. zaten apo yakalanması ile bir şoka giren pkk karşısında operasyonlar tamamen durmuş, sonrasında akp hükümetinin çözüm süreci ile beraber diyarbakır pkk'ya bırakılmıştır. bugün gaffar okkan'ı sevmeyen tek pkk/hdp sempatizanı bulunamaz. tabi sevecekler kendilerine en büyük hizmeti etmiştir.
gelelim suikast mevzusuna. gaffar okkan zaten zırhsız araç kullanırdı, çünkü kendisini koruyan polislerden önce pkk vardı hali hazırda. fakat malum bu ülkede kürtçü teröristler pkk'dan ibaret değil. domuz bağcığı ile insan boğan hizbullah denen kürtçü-islamcı pezevenklerde var. diyarbakırsporun gaffar babası bu soruna el attı. pkk için devlet sorunu kalmamışken hizbullah sıkıntısı sürmekteydi. silahlar hizbullah üzerine döndü ve liderleri öldürüldü. fakat hizbullah bunu affetmedi ve malum son yaşandı.
rahat uyu gaffar, veled-i zinaların diyarbakır'da ne devlet ne de hizbullah bırakmadı mirasın sayesinde, pkk karşıtları da öyle bir propaganda ile uyutuldu ki nasıl anıldığını bilsen güleceğin yeri karıştırırsın.
Adam gibi adam. "Bana 2 yerde birşey olmaz, biri Diyarbakır diğeri de memleketim Hendek" derken, ülkede dürüst ve çalışkan olmanın acı gerçeğini yaşamıştır.
Şehidimizdir. Allah ruhunu şaad etsin.
--spoiler--
Makam peşinde değilim, yapacak bir şey bulamazsam, babamın fırınına gider ekmek satarım.
--spoiler--
Şehit emniyet müdürüdür. Bugün ölüm yıl dönümüdür. Allah mekanını cennet etsin.
''Kadın polisler Diyarbakır'da ilk kez onun emriyle sokağa çıktılar, trafiği yönettiler. Gaffar Okkan; iki küçük otomobil aldı ve mavi-beyaza boyattı, ikişer kadın polis görevlendirdi. Bir otomobil kaybolan çocukları toplayıp ailelerine teslim ediyor, diğeri de yürümekte zorlanan yaşlılara yardım ediyordu. Havaalanındaki kadın polisler yaşlı yolcuların bilet işlemlerini yaptı, uçağa kadar götürdü. Havaalanına tekerlekli sandalye aldırdı. Okkan'ın ilklerinden biri de şehrin kritik noktalarına kurdurduğu kameralardı. Gece yarılarına kadar makam odasındaki dev ekranda sokakları gözlerdi.''
Bu adamın hakkında fikir sahibi olmayan kimseler için küçük kısa bir bilgi de benden olsun.