islamın da kişinin özgür tercihlerinden biri olabileceğini çok güzel bir biçimde anlatan yazardır. üsküdar'da oturur. vapur iskelesi civarında ya da balıkçı pazarının olduğu yerde sık sık görmek mümkündür.
konsere gittiğini kanıtlayabilecek olan herhangi bir kişinin -ki bu çok zor değil- hakkında dava açıp açamayacağını merak ettiğim insan. nasıl olur da hakaret etmek bu kadar kolay olabilir. hem de tarafsızlığıyla övünen gazetede. bu adam bunları yazıyor, ama aynı adam inandığı kutsal kitabı da çeviriyor. nerede kaldı o çevirdiğin kitabın içinde yazanlar, nerede inandığın din. bana göre kesinlikle haksızdır; haklı olsa bile o şekilde laflar etme hakkı yoktur. bu yazısı yüzünden başının ağrımasını gönülden dilediğim yazar(!).
30 temmuz 2008 tarihli zaman gazetesindeki yazısıyla bir şeyleri eleştirirken, hızını alamayıp bir şeylere saldırmış ve hakaret etmiş yazardır.
27 temmuz 2008 güngören patlaması ile alakalı olarak televizyon kanallarının bu katliamla ilgili olarak hassasiyet göstermediğini yazmış, devlet televizyonu trt olmak üzere çoğu tv'yi eleştirmiş, bu eleştirilerinde de haklılık payı olduğunu düşünmekteyim. nitekim bir terör saldırısı sonrası, ülkedeki insanlar bir gün göbek atmamakla hiç bir şey kaybetmez. buraya kadar çoğunlukla katılıyorum kendisine.
öncelikle, yazısının hiç katılmadığım hatta çizgiyi aştığını düşündüğüm son kısmını alıntı yapayım.
"-Başkaları da var! istanbul'un göbeğinde, Ali Sami Yen'de Metallica adlı müzik grubu bir konser verdi. Türkiye'nin her tarafından 40 bin kişi toplanmıştı. Programın başlamasından 15 dakika önce, konserin verildiği yerden birkaç km ötede, yani Güngören'de cesetler parçalandı; kol bacak havaya uçuştu. Bu laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddelerinin de umurunda olmadı. Transa geçmiş vaziyette kafalarını sallamaya devam ettiler; tepindiler; kendilerine özgü ritüelleriyle satanizmden ödünç tapınmalar yaptılar. içtiler, bağırdılar, gürültüyü bastıran gürültü cinsinden müzikleriyle istanbul semalarından arşa yükselen çığlıkları, bedenleri parçalanan masum insanların feryatlarını bastırmaya çalıştılar. Ve elbette sorumsuz gazete ve televizyonların boy boy yayınladığı kanlı ceset görüntüleri. Bu, kan tutmasının insana vahşeti teşhir ettirmesidir!"
kendisinin bu konudaki hassasiyetini anlayabiliyorum. metallica'nın verdiği konserin hiç bir şey olmamış gibi devam etmesini eleştirmek de hakkıdır her ne kadar ben buna pek de katılmasamda.
ancak...
"-bu laik, ateist, agnostik, aczimendi müsveddeleri..." haklı bir eleştiri yazısını tamamen haksız hale getiren sözcüklerdir. evet buradan itibaren açıkça bir ayrımcılık hatta ırkçılık yaptığını söylemek istiyorum kendisinin. "-laik, ateist, agnostik.."
istanbul'da konser vermeye gelen yabancı bir müzik grubunun izleyenlerini allah'a inanmayanlar ve laikler olarak nitelendirmiş. yani kendisi için laikler ve allah'a inanmayanlar aynı kefede. terör saldırısının verdiği üzüntünün etkisiyle içinde bulunduğu haleti ruhiyeyi anlayabiliyorum fakat, bu durumu fırsat bilerek laiklerle ateistleri aynı kefeye koymak, çizgiyi haddinden fazla aşan bir yargıdır. kaldı ki konsere gidenler patlamanın olduğunu ya konser sırasında, ya da konser bitiminde ya da eve geldiklerinde öğrendiler. tiraj rakamlarına bakarsak, türkiye'nin en fazla satan gazetelerinden gözüken zaman'ın bir yazarı eğer böyle şeyler söyleyebiliyorsa, o zaman siyasi olarak kendisiyle hiç mi hiç aynı fikirde olmayan sivri insanların söylediklerini de hazmetmesi gerekir.
muhafazakar biri olarak beni bile deli eden bir yazı yazmayı başarmış şahsiyet. ne dediğinden haberi olmayan insanlara garip ithamlarda bulunan biri. yazık.
güngören patlaması olduktan sonra ne yaptığını gerçekten merak ettiğim bir insan. acaba gidip karşıt yürüyüş mü başlattı? orda ölenler için gözyaşı mı döktü? ya da ölenlerin ailelerine ulaşıp başsağlığı mı diledi? ne yaptı ki; o konsere giden, ülkesinde yaşadığı binlerce bokluktan bikaç saat için olsun uzaklaşmak isteyen masum insanları hedef gösteriyor? yazık be sana adam. sana inanana ise daha da yazık. ne diyebilirim ki daha.
paçavra değerindeki zaman'da yazıyor olduğundan gerek, daha önce hiç bir yazısını okumadığım adem-havva ortaklaşa yapımı. yaşla doğru orantılı bir şekilde artan, olaylara duygusal anlamda kayıtsız kalamama durumu itibariyle, hem hiç yere ölenlere içim yanarak üzüldüm, hem de belki de hayatlarının konserini yaşamış binlerce kişinin mutluluklarının gölgelenmesine üzüldüm ki, sözde yazarımızın bu konuda şüphesi varmış. size aptal diyene salak şeklinde karşılık verme stiliyle de onun kesimine dinci, terörist, yobaz vb şeklinde saydırmak isterdim* ama yaş büyük, yöntem yanlış, kim bilir belki içerik de yanlış. konser benim bildiğim kadarıyla olay olmadan önce başladı, ayrıca o hengamede onlara kim haber verecek, gelirken dikkatli olmalarını öğütleyen aileler dışında? ayrıca sana ne lan? sen tüm gelişmeleri an be an takip ettin de nooldu, ikiyüzlü vicdanını az biraz rahat ettirmekten başka? geri getirebildin mi kimseyi? bir kaç terörist mi eksildi? o "gürültü"nün amacı, ölülerin seslerini bastırmak mıydı? nasıl olduğunu zannediyorsun sen o konsere gidenlerin profilini, nerden bilebilirsin? bu nasıl zihniyet? araştırmadan, bilmeden, anla(ya)madan nasıl yargılayabilirsin müziği ve insanları, muhtemelen sadece ilahiden oluşan müzik dağarcığınla? ikiyüzlü dinci anlayışı işte, bilmediğine anlamadığına b.k at, demokrasi havarisi kesil, tüm insancıl erdemleri, hassasiyetleri sahiplen... yok ya? laik sözcüğü küfür olmuş haberimiz yok. bunların ne oldukları artık iyice ortaya çıkıyor. allah aşkına meydanı bunlara bırakmayalım. metallica'nın ya da kim olursa, politik, beşeri görüşleri, böylelerinin varlığı karşısında önem arz etmiyor.
binlerce kişiye, sırf kendi yobaz içgüdüleri karşı çıktığı için, bulundukları aktivite yüzünden satanist, hadi buna alıştık, cahilliğine verelim, laik, müsvedde diyebiliyor bu insan. şu olayın üzerinden bile kendi kesimine bir şeyler sağlamaya çalışıyor, laik sözcüğü yoksa neden kullanılsın? ölenlere gerçekten üzülmüş olabilir, bunun için aşmış bir insan olmaya gerek yok. benim de "onun kesimi"ne tümden terörist diye bakasım geliyor bazen haddim olmayarak, ardından bunu kendi insanlığıma vererek -yer yer erdemli ve alçak olabileceğimin bilincinde olarak- aklımdan uzaklaştırıyorum mevzubahis yersiz düşünceyi. nedeni basit; daha insanlığımı kaybetmediğim için.
metallica konseriyle ilgili yorumundan sonra beni dellendirip yazı yazdığı internet sitesindeki elektronik posta adresine şöyle bir elektronik posta attığım yazar :
30 Temmuz 2008 Çarşamba günü, yani bugün Zaman gazetesi'nin resmi internet sitesinde size ayrılan bölümde okuduğum bir konu hakkında fikirlerimi beyan etmek adına atılıyor bu elektronik posta.
Bildiğiniz gibi başlığın adı : 'Sözün bittiği yer!'
Şimdi SAYIN bulaç(!), öncelikle adım Hüseyin ve Güngören'de Haznedar Mahallesinde oturan bir gencim, bombanın patladığı yerde oturuyorum yani, benim sokağımda gerçekleşti. Arkadaşımın annesi öldü ve birçok tanıdığım, arkadaşım, akrabam yaralandı feci şekilde.
Eğer ben Metallica konserine gitmeseydim her zaman durduğum mahallemin köşesinde feci şekilde bende can verecektim belki de.
işte kaderde olmayınca olmuyor, Allah korumuş beni...Zamanım daha gelmemiş.
Bunları geçiyim hemen yazınızla ilgili beni rahatsız eden konuya geleyim.
Yazınız son paragrafa kadar gayet başarı sayılırdı ama işte o son paragrafta amiyane tabir ile her şeyi maalesef berabet etmişsiniz.
Ben de o konserdeydim, konserı yapan grup yani Metallica Amerikalı bir gruptur ve bu ülkede Amerikya'ya alenen ya da gizli bir şekilde hizmet eden, adeta kuklası olan kişi ve kuruluşlardan tamamen zıt olarak Amerika'nın uyguladığı politikaları onlarca kez kınamış hatta birçok şarkıda bunu dillendirmiştir.
Evet evet, kendi ülkelerine karşı yapmışlardır bunu. Kulağa garip geliyor öyle değil mi Sayın Bulaç. Bu olay Türkiye de gerçekleşse neler olabileceğini düşünün bir de...
Şu link ile de '..and justice for all' adlı albümlerinin kapağını görebilirsiniz.belki bir şeyler anlatabilir size :
Ayrıca kendileri Satanist yani şeytan'a tapan insanlar değildir, hele dinleyenleri hiç değildir, savaş karşıtıdırlar ayrıca. Keza yaptıkları müzik (Heavy Metal) türünü bilmediğiniz, araştırmadığınız için, kolaya kaçıp, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunuz için bir gazeteci olarak yaptığınız yanlışı anlamanız gerekirdi. Bildiğim kadarıyla bir gazetecinin ilk aranan niteliklerinden birisi de araştırmacı ve doğru haber yapmasıdır. Ama belliki bunu bu yazınızın bu bölümünde görmedim. Daha önce hiçbir yazınızı okumadım bilmediğim için böyle diyorum.
Ben Metallica savunucusu ve çok büyük bir fanatiği falan değilim. Satanist de değilim, ateist de değilim, agnostik hiç değilim, müsvedde de değilim bildiğim kadarıyla.
Namazımı da kılarım, orucumu da tutarım, elimdeki malın 40 da 1 inin zekaatini de veririm. ilerki vakitte elim ayağım tuttuğunda ve maddi yönden sıkıntı çekmediğim bir anda allah'ın izniyle annem ile hacca da giderim.
Yani sizin o çok bilmiş tavırlarla '...bu laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddelerinin de umurunda olmadı.' kabilinden söylediğiniz laflar yalandır, bilinçsizce yazılmıştır ve büyük bir hata yapmışsınızdır. Bu hatanızdan dönmeyeceğinizi adım kadar iyi biliyorum.Belki bu yazıyı okumadan sileceksinizdir, bu size ve karakterinize kalmıştır.
Yaptığınız hatayı düzeltirseniz gerçek bir gazeteci olduğunuzu anlayacağım aksi takdir de tam tersi olacak ve bu yanlışınız başka yanlışları doğurmaya devam edip, gazetecilik kimliğinizi benim gözümde 'sıfır'a indirgeyecektir.
Herne ise, ateş düştüğü yeri yakar bunu bilirsiniz herhalde. Bizi de yaktı bu ateş.
Evet evet, konsere giden o 'laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddeleri'nden biri olarak bu ateş bizi de yaktı! Size bir şey olmadı ama! Anca yazı yazarsınız oturduğunuz yerden, sonra çok üzülmüş gibi davranırsınız, bunu dillendirip gazetelerden para kazanırsınız.
Diyeceğim o ki; bilmeden, araştırmadan daha dikkatli bir şekilde yazılar yazmanız gerektiğidir.
Teşekkürler, umarım bu yazıyı okursunuz.
Okumazsanız bile canım sağ olsun, Vatanım sağ olsun.
şöyle söylüyor kendisi:
Başkaları da var! istanbul'un göbeğinde, Ali Sami Yen'de Metallica adlı müzik grubu bir konser verdi. Türkiye'nin her tarafından 40 bin kişi toplanmıştı. Programın başlamasından 15 dakika önce, konserin verildiği yerden birkaç km ötede, yani Güngören'de cesetler parçalandı; kol bacak havaya uçuştu. Bu laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddelerinin de umurunda olmadı. Transa geçmiş vaziyette kafalarını sallamaya devam ettiler; tepindiler; kendilerine özgü ritüelleriyle satanizmden ödünç tapınmalar yaptılar. içtiler, bağırdılar, gürültüyü bastıran gürültü cinsinden müzikleriyle istanbul semalarından arşa yükselen çığlıkları, bedenleri parçalanan masum insanların feryatlarını bastırmaya çalıştılar. Ve elbette sorumsuz gazete ve televizyonların boy boy yayınladığı kanlı ceset görüntüleri. Bu, kan tutmasının insana vahşeti teşhir ettirmesidir!
sosyoloji diplomasının gözümdeki değeri sıfırlanmış adam. linkteki yazısında ancak okumamış hacı amcaların yapabileceği bir ötekileştirme yapmış.
ya okuduğun okulu anlamamışsın yahut değerlerin gözünü karartmış ve şehirde yaşamaya devam etsen de entelektüel seviyen çoktan köyüne geri dönüp zamanını fadime'nin düğününde halay çekenlere gıcık olarak geçirmeye başlamış ali can.
etyen mahçupyanla yaptıkları programları nedeniyle uykusuz kaldığım yazar.Programa çağırdıkları kişiler de kaliteli olurdu.halen devam ediyor mu bilmiyorum.
son olarak din-kent ve cemaat fethullah gülen örneği kitabını yazmış olup genelde müslümanlığı özelde ise türkiye müslümanlığını ve bu bağlamda cemaat kavramını çok güzel bir şekilde açıklamış zaman gazetesi yazarı.
akp ve rte yalakası. şu dakikada yaptığı açıklamada herkes yatağında yatmıyor yapması gerekeni yapıyor diyor. basbakanın yapması gerek oy kullanıp medyaya abartmayın yav demek mi sayın bulaç?