mayıs 2008 itibarıyla dışişleri bakanı ve başmüzakerecidir. (önemli not: türkiye adına görev yapmaktadır)
Avrupa Parlamentosu Dış ilişkiler Komitesi üyelerine yaptigi konusmada "Türkiye'de sadece gayrimüslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor" diyerek ülkesini şikayet etmiştir.
durum sorundur değildir o da tartışılır. ancak bugüne kadar aile içi şikayetlerini bakkala manava yaparak başarıya ulaşanı gören varsa beri gelsin. yöntem içerikten bağımsız olarak rezalet ötesi.
ve varsaydığı problemi bu yolla çözmeye çalışan bir adam, bir "strateji uzmanı" olarak dışışleri bakanı koltuğunda.
gittiği her ülkede ve yaptığı her dış görüşmede babacan'ın takındığı ağlamaklı üslupla parti kapatmayı, türban sorununu, dinini bir türlü yaşayamadığını anlatması ancak bize has bir durum olsa gerek.
düşünsenize alman bir bakan türkiye'ye gelip "ya bizim orada sadece türkleri değil almanları da yakıyorlar" dese bir daha almanya'ya ayak basabilir mi dersiniz?
dış işleri bakanı. dün yaptığı açıklamada kuzey ırak yetkilileriyle bağlantı kurulacağı ve teröre karşı işbirliğine girişileceğini söyledi. yani türkiye dolaylı yoldan olsa da barzani yönetimini tanıyacak ve pkk yı destekleyen bu yönetimden yardım isteyecek. akp nin dış siyasati bu işte.
türkiye'nin ne kadar etkin ve ilkeli bir dış politka izlediğinin, ispanya'da ispanya kralı tarafından tercüman sanılmasıyla (-ki çok komik bir görüntüdür kral elini sıkıp giderken babacan aym nat dı interpritaaa aym dı minıstaa aym dı minıstaaa diye arkasından bağırmaktadır) ve danimarka'da ise 45 dakika görüşme yapacağı bakanın makamında kapıda bekletilip iki defa üzerinin aranmasıyla yürüyen delilidir. (bu kısım ayar içeriyor)
ayrıca yeğenini güneydoğu'da şehit vermiştir. siyasi hayatını sürdürdüğü partide alışılageldiği gibi özel işleri için devlet nüfuzunu kullanmaması nedeniyle bu anlamda alkışı hak etmiştir. (bu kısım da takdir içeriyor)
birilerinden korkuyormuş gibi konuşan, sert konuşmayı becermeyen, hitabet yeteneği sıfır olmakla beraber, dış politika konusunda gün be gün geriye gideceğimizin resmi olan kişi.
hemen her olayla ilgili "sayın başbakanla görüştük bu konuyu" şeklinde bir cümle sarf eder. tayyip'in gölgesinden çekinir...
bende hicbir zaman güven uyandirmayan, aksine sürekli tokatlama dürtüsü doguran bir yüz ifadesine sahip insan. fevkalâde de antipatik buluyorum kendisini.
"Ateşkes tabiri iki ülke arasında ya da düzenli ordular arasındaki ilişkilerle ilgili kullanılır. Burada bizim karşı karşıya olduğumuz problem bir terör problemidir. Sorunu çözmek için sorunu iyi tanımak gerekir. Burada problem terördür. Bir terörist organizasyonla, örgütle karşı karşıyayız ve kullanacağımız terminoloji terör karşısında kullanılacak terminoloji olmak zorundadır. Bu ortak anlayışla, terör anlayışıyla işe başlamazsak zaten netice almak da zordur"
diyen dışişleri bakanı. ülkemizin bağrının yandığı bir dönemde hala içimize su serpecek bir açıklama yapmamış politikacı. rte nin ingiltereden dönüşü, sonra da 5 kasımda abd ye gidişi ve dönüşü beklenecek galiba şimdi de.
uslu ve çalışkan lise öğrencisi gibi görünen, dışişleri bakanlığı gibi deneyim, güngörmüşlük, teatrel yetenek isteyen bir mevkiye hiç yakışmayan "delikanlı". yahu bütün devletlerin dışişlerine bakıyorum, hepsi pokerci gibi kurnaz tipler, bu nasıl bir dışişleri bakanıdır anlaşılır şey değil.
abd temsilciler meclisi'nin ermeni meselesi ile ilgili alacağı karar hakkında, eğer tanıyan bir karar çıkarsa; "ilişkileri çok olumsuz etkileyeceğine kuşku yok. Bu, Türk toplumundaki Amerika algısını daha da bozacaktır. Hükümet olarak ne yapsak, bunun önüne geçemeyiz." açıklaması yapan -maalesef- dışişleri bakanı.
türk hükümeti'nin görevi, abd'yi halka şirin göstermek mi, yoksa bu halkın, bu ülkenin, bu devletin haklarını sonuna kadar savunmak mıdır?
gerçi pkk'yı abd'ye şikayet edecek olan bir başa sahip hükümetin, dış politikada basiretsiz olması, ezik olması, hiçbir halt yiyememesi gayet normal...
301. maddeyle alakalı olarak ''Dünyaca bilinen bir madde artık, adeta marka oldu. Tıpkı kullandığımız 501 Levi's jeans gibi. 404 yapıştırıcı gibi.'' açıklamasını yapan siyasetçi.
yetersiz olduğu için bir zamanlar avrupalılar tarafından hakkında şikayet gelen şahıs.
kendisi yurt dışında birinci sınıf okullarda öğrenci ve stajyerlik yapmıştır.
her iki dönemde de başbakanın vazgeçilmezi olmuş, görevi değişmemiştir..
herhalde yurtdışını, yabancı diplomat ve görevlileri,en önemlisi de raconu yeni yeni öğrenmeye başladığını falan düşünüp yine şans vermiştir..
doğrusu da budur, görevi çok kritik ve belki de en fazla sorumluluk isteyendir..
eşi türbanlıdır,iyi niyetli ve canayakın olarak bilinir..