sözlükteki ali ağaoğlu ve eş, dost, akrabalarına özel ekleme: evet görgüsüzdür. görgülü bir insan olsaydı zenginliği bilinen bir insan bırak televizyonu kimselerin yanında cebindeki paraları çıkrıp göstermez ve hava atmazdı.
sayılamayacak kadar çok olan paradır. ulu orta çıkartarak, tüm imajını yerle bir etmiştir. varsa var, havan kime! pipini göster deseler gösterecek misin?
imajını yerle bir edenmiş. her haftasonu cıvık gazete eklerinde garajının önünde arabalarıyla poz verip ne kadar zengin olduğunu ballandıra ballandıra anlatan ve salak gazete muhabirlerine arabalarının toplam ederini hesaplatan bu tipin imajı neydi ki ne olsun? bilakis imajını perçinlemiştir. kendisine tam yakışan bir hareket yaparak tüm türkiye'ye çıkarıp gösterdiği paradır. çok para evet...
biraz kaba olacak ancak para orospuya gösterilir, hiçbir görgüsüz ün türk halkına bu şekilde hakaret etmeye hakkı yoktur!
sok paranı 'cebine' ve kaybol!
6 yaşındaki bir yumurcağın hayatınında aldığı ilk ışıklı ayakkabıdır ali ağaoğlu için. paranın olduğunu bilmeyen mi var ki çıkarıp masanın üstüne koyuyorsun alicim. böyle görgüsüz cahil bir adam o parayı nereden vurmuş bilen varsa anlatsın arkadaş.
son olarak, sizler; arka cebinizdeki 50 likler, iç cebinizdeki eurolar değilsiniz.
sona ek olarak; ali özellikle sana söylüyorum cebindeki parayla beraber en fazla cebindeki para kadar değerlisin benim için.
sonradan görme olmanın da bir sınırı olmalı diye düşündüren, gördüğü her kamera karşısında "şu kadar evim var bu kadar arabam o kadar da param var" diyerek dolaşan, anlamadığım bazı insanlar tarafından sempatik bulunan bu itici herifin cebinde taşıdığı bizi ilgilendirmeyen paradır. bizi ilgilendiren kısmı ise böyle dangalakça haberlerle gündeme gelmesidir.
yoksa bu adamın paraya mı ihtiyacı var.
yolda kalsa, sırtında taşıtır kendini.
bugatti veyron almaya gitse sözü yeter.
yemek yiyecek olsa, lokanta sahibi dükkanı kapatır vs..