gerçekten, reklam meselesinde uzman kişi.
şimdi şöyle, öncelikle nedense kendini yegane uzman ve bilirkişi ilan etti
bilinen medya organlarıyla,
daha sonra, gene aynı organları eleştirdi vs.
kimsin ki sen birader? neyin uzmanısın?
halkın vicdanından bu kadar uzakta, neden anlarsın?
önünü ne kadar görebiliyorsun ki sen, üç kuruşluk menfaat için genç bir kızın cesedi üzerinden
insanlığından çıktın, kesikbaş cinayeti vs vs
midem bulandı senden bahsederken
talcid reklamında falan da oynar mısın ?
reklamcılık üstüne ihtisas yapmış hoca. türkiye'de gelişemeyen reklamcılık sektöründe ekol olarak görülmektedir. ayrıca eskinin tiak üyesi olan gazeteci.
"Türkiye'de çeşitli ihmaller ve çatışmalar nedeniyle binlerce ölüm varken en önemli olayımız 'kesik baş' cinayeti mi yani? Niye? 'Cem'in babası Nida Garipoğlu'nun üzerinde kan lekeleri bulundu? o yüzden Cem Garipoğlu yakalanmadan ya da ana babası itiraf etmeden ya da ortaya bir itirafçı çıkmadan gerçeğin ne olduğunu nereden bileceğiz? Bilemeyeceğiz. Peki ya, 'melez gazetecilikle', 'okur' artırma uğruna yanlış kişiyi suçlu ilan etmişsek? Masum biri hapse girerken, suçlunun dışarıda dolaştığı her dava adalet sisteminin güvenilirliğini tehdit etmez mi? Hangimiz Nida Garipoğlu'nun suçunun kesin olarak ispatlandığını söyleyebilir ki? O halde niye böylesine bir linç havasına girildi? Yoksa internet ölçümlerinde 'kesik baş' cinayetinin çok okuduğunu mu fark ettik? Nida Garipoğlu internet kurbanı mı yani?' buyurmuştur.
saçma sapan çıkarımlarını çürütmek için sarf edilecek efor tarihte harcanmış en gereksiz efor olsa da birkaç soru sormak gerekir bu adama. bu gibi insanların profesör titrini taşıması da ayrı bir gariplik. en basit fikir oyunlarında bile yalpalamak, sağa sola çarpmak fikir üretiminin ön planda olması gereken bir alanda en son olması gereken vaziyettir.
neyse, şimdi dünyanın en dandik hukuk sisteminde bile eğer bir şahsın kıyafetinde maktulün kanı bulunuyorsa o kişi şüpheliler listesine ilk sıradan girer. ayrıca gücü olup bir katil zanlısını istediği yere kaçıranların, saklanmasına yardımcı olanların değil, mazlumun yanında yer almak en temel vicdani haslettir.
iki lafından ikisi de para, kazanmak ve imaj düzeltmek olan bir vicdan yoksundan elbette böyle bir tutum beklemek anlamsız olacaktır. para ve hırs uğruna bu kadar pervasızlaşabilecek bir insanı hangi mahkeme paklar, hangi yürek anlayabilir? bir katil zanlısının yancısı olmaktan daha kötü durumda olmak mümkün müdür?
eskiden anadolu üniversitesi öğretim üyesi idi, trt 4 teki açık öğretim derslerinde görünürdü. şimdi ise bahçeşehir üniversitesi nde öğretim üyesi ve kanaltürk te programa çıkmakta.
daha önceleri Köşesinde Köy-Tur'un batacağını, şirketin kötü yönetildiğini, ürün kalitesi konusunda önemli eksiklikleri bulunduğunu yazan ve sonrasında da banvitin reklam danışmanı olduğu ortaya çıkan insanımsı şey.
son zamandaki tavrı ve köşe yazıları ile de cem garipoğlu tarafında yer alıyor. Ortada katili bulunmamış bir cinayet var, acılı aile var ve ölen kız için "keksik baş" diye hitap ediyor. sonrada tepkileri alınca ben büyük gazetelerle dalga geçtim deyip pişkin pişkin gülüyor.
kendisini tanımam etmem ama yaptıklarını gördükten sonra kaleminin parayla çok kolay satın alınabileceğini görüyoruz.
yaptığı tv programları da izlenmemeli, yazdığı gazete de alınmamalıdır!
Seray sever faciasından sonra ortalarda pek görünmeyen akedemisyen.Medya dünyasının ışıltısına kapılıp kendini kaybetmiştir.Bir ali atıf vardı ne oldu?
sözde reklamcıdır. reklamdan bir haber kişidir. ağzı var diye konuşan adamdır. son olayı kanalizasyon filmini küçümsemek için filmin gişesini 14000 küsür olarak söylemiştir. aklınca okan bayülgen e şahanla bir olup laf sokmaya çalışmıştır.
ekşisözlük'ü kapattırmak istediği yazısından sonra aman efendim kapatmak gibi bir derdim yok diyerek kıvırtmış ve bize dansözlük mesleğini hatırlatmış kişidir. Ekşisözlük reklam gelirlerinden pay alabileceğini iddia etmektedir. ilgili yazı için http://www.bugun.com.tr/k...si-bir-konu-makalesi.aspx . bu akademisyense diğerleri ne ?
Duyduğuma göre hem kendisine söylediği laflar yüzünden Nurgül Yeşilçay'ı, hem de Burgaz Rakı'nın danışmanı olduğunu iddia eden Vatan, Habertürk gazeteleri ve Fatih Altaylı'yı mahkemeye vermiş ve tüm bu davaları kazanmış olan kişi.
ablama atıf yılmaz vefat etmiş dediğimde bana
aaaa ''atıf yılmaz bir mi? '' diyerek beni kopartmış , ozamandan beri nerede atıf yılmaz la ilgili birşey okusam yada dinlesem aklıma gelen zat.
iletişim ve reklamcılık mesleğine sahip olan fakat hiç de o kapasitede olmayan ukala insan. bunu anlamak için sunduğu programın tek bir bölümünü bile izlemek yeterli.
twitter hesabında sürekli ''yaşayacak sadece bir saatiniz kalsa napardınız, bir saatlik ömrünüz kalsa ne düşünürdünüz'' gibi iç karartıcı sorular sorarak eğlendiğini ve eğlendirdiğini zanneden zat.
iyice akp yalakasi olmus kisi. tweet lerinde bir akp yalakaligi goze carpiyor. bunun yaninda imla kurallari ile uzaktan yakindan ilgisi yok. her tweetindeki imla hatalari bir zaman sonra ne dedigini anlamak icin kriptolog olarak uzmanlasmanizi sagliyor.
cami duvarına işiyor bu adam, okumak eskiden cahilliği alıyordu bu adamı gördükçe almadığı anlaşılıyor.. sen kimsin Fenerbahçe'ye başkanına saldırmak kim be.. danışmanı olduğun nida garipoğlu'na adalet isterken -ki feci şekilde öldürülen bir insan var ortada- suçluluğu ispat edilmemiş bir insana adalet istemeyi çok görecek kadar sermayenin esiri olmuşsun.
inşallah bir gün adalet sana da lazım olur ama bulamazsın..
bazı şirketlerin reklamları hakkında olumsuz eleştri yapmaması için bir takım maddi getiriler elde ettiği şeklinde duyumlar aldığım reklam üstadı. umarım fake bilgidir.