Şarkı söylerken manifesto okuduğu sanılabilen , beyaz gelinlik ve eylem güzeli gibi ezgileri bize ilk dinlettiren kişi.. kendisi geçtiğimiz yıllarda , yıllar sonra ilk kez türkiye'ye gelerek bir konser de vermiştir.
"yolcuyuz...
yoldayız...
yıldızlaşan yumruğun sahibi yoldaşlar..
bu yılgınlık, bu korku..
direne dövüşe, dövüşe direne yıkılır.."
tuncelili sanat adamı. efendi, mütevazi ve çok kibar biri. sazıyla sözüyle bir bütün.
lakin sesini gözünüzü kapatır da dinlerseniz, "rahmi saltuk" ya da "nurettin rençber" kıvamında bir yüz hayal edersiniz. oysa onun naif ifadeli yüzüne göre sesi bir hayli sert kalmaktadır. aynı enteresan durum mustafa özarslan'da da mevcuttur. o dev cüsseden o tiz ses beklenir mi yahu?*
Şu an serbest de olsa zamanında birçok şarkısının gizli gizli kopyalardan dinlendiği, birçok gencin saz çalmaya onun türküleriyle başladığını gördüğüm kişi.
sesi çok etkileyici olan müzik adamı. ilkay akkaya ile yaptığı oy dağlar düeti ise her dinleyişde bizi bizden alır. asıl ismi ali asker caylan'dır. ayrıca bir de şöyle bir şey var: (bkz: bahçemsin)
albümleri yok satarken, kendisi ekmek parası bulamayan sanatçı. yıllarca ülkeye girmesi yasaklanmış, ama hiç birzaman ilkesinden ödün vermemiş ender sanatçılardan bir tanesi.
türkülerinin hepsi güzeldir. nazarımda en güzeli, hoşgeldin ölümdür. 6 yıl önce hastanede ölmek üzere olan dedemin haberini beklerken evde tesadüf eseri açmıştım. yılda 2 defa falan dinleyebilirim ancak. dinledikten sonra dedemin öldüğü o akşama, ölüm mateminin sindiği odama giderim. uzun süre gelemem bugüne.