2 temmuz sivas olayını tarif etmek için kullanılan deyişlerden biri. "ali ali" diyerek yananları bugün iştiyakle savunanların bazılarının dinsiz imansız olması da yananlarla ortak bir noktalarının olmadığını gösteren güzel bir ironidir.
aslı kavranamamış, suretlerin cazgırlığına dönüşmüş bu konunun özü; insanlık, tedhişe karşı tepki, linç kültürünü tenkit falansa hepimiz buradayız da, bir türlü anlama kavuşmayan asıl mesele; dinine, peygamberine ve onun torunlarına sövdüğün birinin cesedini imanlıdan çok sahiplenmeye kalkışmak.
ali, hasan, hüseyin diyenlerse onlar eğer, bu durumda senden daha çok bana yakınlar. sen onun uğruna ölümü göze alabileceği hz hüseyin'in dedesine küfür et, paçalarından akan pisliğini büyük bir arzuyla yay oraya buraya ve ardından da ahlaktan, kalpten, saygıdan, sevgiden, insanlıktan bahset. ve yine sanki inadına büyük bir çelişkinin yaşayanı ve yaşatanı ol. ama seni tanıyorum ben, ölüden nemalanmak derdindeki tutarsız bir puştsun. çok gördük örneklerini bu coğrafyada. senin derdin başka; istiyorsun ki o yanmış bedenler dinsizliğinin, çamurluğunun dayanağı olsun. ne tür bir edebiyatın merkezindesin anla da bırak bu işleri, artık yemiyor insanlar. gerçek alevi sen oluyorsan diğeri kim? bizi tanıştır, tanışalım da seni soralım ona.
ha yok "orada yananların tamamı ateistti, imansızdı, kitapsızdı, hz ali'yle, hz hüseyin'le hz peygamberle falan işleri yoktu" diyorsan, bu kez de sivas olayını başka açıdan savunanlarladır derdin. gidip her platformda bunu böyle bilip böyle propagandasını yapan canları uyarmak asli vazifendir. yok eğer burada söylendiği gibiyse, bu adamlarda kelime i tevhid varsa, seninle hiçbir noktada buluşamaz, hiçbir şekilde anlaşamaz, seni dinlemez, aynı soyun devamı olduğunu dahi kabul etmez, her koşulda seni ve senin gibileri reddeder. çünkü sen onun tevhidine/imanına/değerlerine hınçla beslenmiş, çirkeflikle yoğrulmuş, mayası bozulmuş, tıslamaları çevresindeki üç beş çakalca taltif edilen kaplan görünümlü sıçandan başka hiçbir bok değilsin.
ali bilmeyen, hasan hüseyin bilmeyen, semah bilmeyen, ama alevi savunuculuğuna girişen, hemen hemen her söyleminde çelişkinin vuku bulduğu, cümle içerisinde araklayarak kullandığı, ama omurga nedir onu da bilmeyen imansız dangalak ucubelerin şaşırmasına, kendi altlarına üstlerine sıçmasına neden olan beden/yürek yangını.
Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı.
Yangın ve ölüm vardı.
Onlar ateşte semaha durdular.
Benim Kabem insandır diyerek.
Dost senin derdinden.
Ben yana yana.
Ali Ali Ali.
Ben yana yana diyerek.
Canlar katledildiler.
2 Temmuz'da
Madımak'ta Sivas'ta
Öldüler!
Canlar " ölümü güzel kıldılar."
(Ali Yıldırım - Ferdi Merter) (bkz: ateşte semaha durmak)
olmadıysa tanım 2:
imansızların savunmasının abesle iştigal olacağı hz ali sevenlerine karşı gerçekleştirilmiş büyük ayıp.
(ayıp ulan yeter be!...utan biraz necati. çelişkilerin burdan köyüne yol oldu. ama bak hadi yine iyisin necati, köyüne bu sayede yol da geldi. yakında elektrik ve internet de gelir coşarsın-kusarsın-osurur sıçarsın* interaktif alanlarda)
2 temmuz sivas olayını tarif etmek için kullanılan deyişlerden biri. "ali ali" diyerek yananları bugün iştiyakle savunanların bazılarının dinsiz imansız olması da yananlarla ortak bir noktalarının olmadığını gösteren güzel bir ironidir.
fakat savunan dinsiz imansız kesimin de aydın olması yananlarla en büyük ortak noktasıdır bence. din gibi doğar doğmaz kimlik kartına yazılan, daha sonra zorunlu eğitim ile tüm bireylere inancı ne olursa olsun islam olarak benimsetilen bir değer sisteminden sıyrılan insanların özgür iradesiyle seçtiği dünya görüşü için yakılmasıdır sivas katliamı bu.
o otelde yakılanlar alevi oldukları için yakılmadı. aydın oldukları için yakıldı. karanlık güneşi ateşle söndürmeye çalıştı. o otelin küllerinden doğan binlerce anka yarattı bu şekilde.