Dilimize son dönemlerde yerleşmiş bir kelime. insanları yaftalamak için kullanılır. Bu kelimenin ikiz kardeşi de prim yapmaktır.
Ota boka algı operasyonu deniliyor bu ülkede. Bireylerin düşüncelerini dile getirmesi asla algı operasyonu olamaz. Çünkü kamu oyuna açılamaz. Bir yerde tıkanır.
Bence algı operasyonu yapmak medyaya özel bir kavramdır. Yanılmıyorsam bunun dersi bile var. Öğretiyorlar.
Kadınların sigara içmeye başlaması ile ilgili bir olay vardı. Hatırladığım kadarı ile anlatayım. Yanılmıyordam amerikada, sigara penise benzediği için kadınlar toplum içerisinde sigara içemiyordu. Yine yanılmıyorsam marlboro bilbortlarda (reklam da olabilir) dönemin tanınan kadınlarından birini kullandı. insanların algısı değişti. Toplum kabullenmeye başladı.
Bence bu algı operasyonudur.
Ama benim burada bir şeylere tepkimi koymamın algı ile bir alakası yoktur. Düşüncemi dile getiririm. Merak eden araştırır. Benim şehit üzüntüsü dile getirmem de ya da partizanlık yapmam da(ki partizanlıktan nefret ederim, bu sadece bir örnek) prim ya da bir algı operasyonu değildir.
Cemaatin yapmaya çalıştığı şeydir.ülke kötüye gidiyor bakın bakın demek istemektedir.bunları söyleyecek birileri varsa siz en sonsunuz.on yıl boyunca destekle şimdi algı oluştur.
on yıla kadar iktidarı alıp muhalefete vuruyordunuz şimdi muhalefeti yanınıza alıp iktidara vurmaya çalışıyorsunuz.
kabataş yalanı ilk ortaya atıldığından bu yana neredeyse iki sene olmuş. tayyip erdoğan'ın önümüzdeki cuma videoları yayınlayacağız deyişinden bu yana neredeyse iki sene geçmiş. bir yalaka gazeteci "evet görüntüleri ben de gördüm, çok korkunçtu" demesinden bu yana da neredeyse iki sene geçmiş. tabi bu iki senede o görüntüler hiç ortaya çıkmamış.
peki ne olmuş bu iki senede? kabataş üzerinden halkın bir kesiminin içi nefretle doldurulmuş. halk birbirine bir yalan üzerinden düşman edilmiş. görüntüler çıkmış ortaya. çıkmış çıkmasına da hiç bir olay falan yok. tabii yalakalar durur mu, basmışlar figanı. olayın üzerinden iki sene geçmişken, eylemler sırasında sanki kendileri değilmiş gibi görüntüleri gizleyen, konuyla ilgili haber yapmaktan kaçınan, penguen gösteren; bir de pişkin pişkin "görüntüler nerede?" demek akıllarına gelmiş. eldeki tek görüntüye montaj demişler adetleri olduğu üzere.
işte şöyle bir durumda bile bazı yarım akıllılar çıkıp "paralellerle kemalistler köpürdüğüne göre çıkar kokusu" diyebiliyorsa (ohaaa amk ohaaa, 2 sene olmuş adam çıkar kokusu diyor. çıksa çıksa senin beyninin kokusu çıkar, çürüdüğü için o da) işte bu algı operasyonudur. üstelik de başarılı bir algı operasyonudur. bu algı operasyonunun başarılı olmasının yegane sebebiyse bu algı operasyonunu yiyebilecek kadar yarım akıllı insanların olmasıdır.
eskilere nazaran daha çok kullanılan, sosyal medyanın ve medyanın yaygınlaşmasıyla kullanımı doğru orantılı olarak artan
insanların (halkın) iyi veya kötü olarak bildiği şeye başka bir isim veya sıfat verilerek düşüncelerinin değişmesine neden olur.
örneğin, düne kadar iktidardakiler Abdullah Öcalan derken artık ''imralı'' demektedir. Abdullah Öcalan kelimesini kullanmayıp imralı kelimesini kullanarak halkın 40 bin kişiyi öldürdüğünü bildiği Apo'nun, ''imralı'' kelimesiyle bunları bir nebze unutturarak ona sempati kazanmasına neden olur.
bir diğer örnek olarak fethullah gülen var. ki bunu zaten biliyorsun. artık ''pensilvanyada ki şahsı muhterem'' olarak biliniyor bu din tüccarı.
emniyet'ten cemaat mensuplarını temizlemek için yapılan operasyonların cemaat basın organlarında lanse ediliş şekli.
diyorlar ki "bize algı operasyonu yapıyorlar a dostlar" ama bir kaç yıl öncesine kadar türkiyeyi beraber nasıl s*ktiğinizden kimse bahsetmiyor.
algı operasyonu insanların duygularına, daha çok da korku ve acıma hislerine hitap eden bir şeydir. bunları kullanarak insanların istenen seçimleri yapmaları, yani aslında seçim yapmamaları sağlanır. biraz cehâlet, biraz eleştirel düşünce yoksunluğu, biraz inanç... tüm bunlarla insanların algıları belirlenir.
örnek verecek olursak:
ışid'in telafer'e girişinde ibne basın bunu yazmadı. kaçan türkmenlertürkiye cumhuriyeti'nin kardeş bilip kendilerine kapılarını açacaklarını düşündüler ama türkiye cumhuriyeti'ni türkler yönetmediği için çölde aç ve susuz kaldılar. çocuklar öldü. türkiye'de bir iki ayrık otu dışında yazan çıkmadı. basınden ses çıkmayınca da olaydan bir avuç insan haberdar oldu.
ışidayn el arap'a saldırdı. kaçan kürtler ellerini kollarını sallayarak türkiye'ye girdiler. kürtler önce "tece bize silah versin" dediler. sonra ihanet sürecinin biteceğiyle tehdit ettiler. sonra sosyal medya başta olmak üzere "kobane'de çocuklar ölüyor" yaygarasını koparttılar. istanbul'da olay çıkartmakla tehdit ettiler. ibne basın bunu da yazın demeye kalmadan ibne basın algı operasyonuna başladı. kamuoyunda bir pokökü sempatisi oluşturuldu. akp'nin suriye'ye girme planlarına destek olundu.