içeriğinde b grubu vitaminlerin tümü,c vitamini,ve pek çok mineral vardır;ayrıca diş eti kanamalarına da iyi gelir,vücüt enerjisini arttırır,bağışıklık sistemini güçlendirir.
Oksijen Sağlayan Mucizevi Tek Hücreliler, Algler, klorofil içeren yeşil ve mavi-yeşil renkte ya da kahverengi ve kırmızı olabilmektedirler. Bu mikroskobik canlılar, fotosentez işlemi ile kendi enerjilerini karşılarken yeryüzünün de büyük bir gereksinimine cevap verirler. %30 oranında karbondioksit gazını içlerine çeker ve gezegenin %70'lik oksijen ihtiyacını karşılarlar. mikroskobik bir fabrika gibi ekolojik sistemin en önemli gereksinimlerini karşılarlar; oksijen ve besin. Alglerin büyük bir bölümü dimetilsülfit (DMS) adı verilen bir gaz üretir. Bu gaz, denizin hemen üstündeki havada oksijenle reaksiyona girerek katı taneciklere dönüşür. Böylelikle bulutlar meydana gelir. bulutlar da güneşten gelen radyasyonu geri yansıtarak gezegenimizde 400C'ye varan bir soğuma meydana getirirler. yani şimdiki durumuna.
Su yosunu olarak da adlandırılırlar. Su yosunları ya da Algler (Latince deniz otu anlamındaki alga dan türetilmiştir ), büyük çoğunluğu fotosentetik olmasına ve bitkilere benzemesine karşın, bitkiler alemiyle yakın akraba olmayan bir grup sucul canlı grubudur.Diğer talli bitkiler gibi basit yapılıdırlar; kök, gövde ve yaprak gibi farklılaşmış bölümleri yoktur. Bir hücreli ve çok hücreli olanları vardır. Çok hücreliler ipliksi ya da şerit biçimindedirler. içlerinde 4 metreye kadar uzayanları bulunur. Tatlı, tuzlu sularda ya da nemli yerlerde yaşarlar. Kimi cinsleri ise kaplıcalarda bulunur ve 70°C sıcaklığa dayanabilirler. Özellikle bir hücreli olanlar sularda serbest yaşarlar ve bitkisel planktonları meydana getirirler. Algler, klorofil yanı sıra başka renk maddeleri de taşırlar. Bu nedenle kimilerinin yeşil renkleri başka renklerle örtülmüştür. Kimi alglerde silisten bir kabuk bulunur (diyatomeler). Kimileri ise kalker salgılayarak gerçek kayaları oluştururlar. Kimileri de ışık saçarlar. Algler tarımda, sanayide, eczacılıkta besin olarak ve kimi yerlerde de gübre olarak kullanılır. Sınıflandırmalarda, mavi-yeşil algler (Cyanophyta), altın renkli algler (Chrysophyta), yeşil algler (Chlorophyta), esmer algler (Phaeophyta), kırmızı algler (Rhodophyta) filumlarında toplanırlar.
geçen derste sınıflar dolu diye 2 eşit ağırlık öğrencisinin olduğu bir sınıfta biyoloji işlerken eşit ağırlıkçı öğrencilere akıllara durgunluk vermiş tek hücreli canlıdır.
(hoca tahtaya alg'in yaşam döngüsü yazmıştır.)
o ara ders çalışan iki öğrenciden biri tahtaya bakıp,
+ hocam merak ettim de, ''algin'' ne hayvan mı? (eşit ağırlık öğrencisi kardeşimiz)
- ............... (hoca)
Algler; fotosentez yapabilen ökaryotik hücre yapısında tek veya koloni hâlinde yaşayan mikroorganizmalardır. Pek çok alg klorofil içermektedir ve bu nedenle yeşil renklidir ve oksijenli fotosentez yapabilirler. Alg hücreleri sahip oldukları fotosentetik pigmentleri taşıyan kloroplastlardan bir ya da birden fazla içerirler. Çoğu alg, flagella (kamçı) varlığı sayesinde hareketlidir ve algler sillere sahip değildir. Sucul ortamların yanı sıra nemli topraklarda, yüzme havuzlarında, göllerde ve akvaryumlarda yaşamlarını sürdürebilirler.
Alglerin Genel Özellikleri
Algler doğada kutuplardan sıcak su kaynaklarına (yaklaşık 90 0C) kadar geniş bir ortam içinde ve esas bakımından suda fakat bazı formları kara koşullarında da yaşayabilmektedir. Bazı tatlı su algleri metabolizmalarını alıştırabilme özellikleri nedeniyle yüksek tuz konsantrasyonlu sularda bulunur ancak güneş ışığına olan gereksinimleri alglerin suların derinliklerinde bulunmasını sınırlayan bir etkendir. Üç şekilde üreme gösterirler. Bunlardan birincisi vejetatif üremedir ve koloni oluşturduktan sonra hücrelerin bölünmesi ile gerçekleşir. ikinci tip üreme şekli olan eşeysiz üreme ise alg hücrelerinin yeni bir birey oluşturmak üzere ana bireyden ayrılması ve farklılaşması ile gerçekleşir. Üçüncü üreme tipi olan eşeyli üremede ise aynı veya farklı bireylere ait ve eşey bakımından farklı iki hücrenin birleşmesi ile meydana gelir. Alg üremeleri denizlerin yanı sıra acı ve tatlı sularda sık rastlanan bir olaydır. Bunlarda toksin üreten alglerin aşırı üremeleri sonucu etkili toksin üreterek insan sağlığına olumsuz etki yapmaktadır.
Alglerin Sınıflandırılması
Alglerin isimlendirilmesinde diğer mikroorganizmaların isimlendirilmesinde kullanılan ikili adlandırma (binomial sistem) sistemi kullanılır yani algin ismi latince iki kelimeden oluşmaktadır. Bu sistemde ilk isim algin cins ismi olup büyük harfle başlar ve eğik yazılır. Örneğin; Chlamydomonas gibi. ikinci isim ise tamamlayıcı isim olup cins adı ile birlikte tür ismini meydana getirir. Tamamlayıcı ad algin herhangi bir belirgin özelliğine göre verilebilir. Örneğin; Chlamydomonas nivalis gibi. isim sıkça tekrarlanacaksa cins isim kısaltılabilir. Örneğin; C. nivalis gibi. Algler iki önemli grupta sınıflandırılır:
Tek Hücreli Kırmızı Algler: Rhodophyta da denilen kırmızı algler çoğunlukla deniz ortamlarında bulunur ancak birkaç türü tatlı su ve karasal ortamlarda yaşamını sürdürür. Fototrofiktirler ve klorofil içerirler. Çoğu kırmızı algin kırmızımsı rengi fikoeritrin pigmentinden kaynaklanır. Bu pigment kloroprastın yeşil rengini maskeleyen bir pigmenttir. Bakteriyolojik besi yeri ortamların hazırlanmasında katılaştırıcı ajan olarak kullanılan agar kaynağı olarak hizmet ederler.
Tek Hücreli Yeşil Algler: Chlorophyta olarak da adlandırılan yeşil algler onlara karakteristik yeşil renklerini veren klorofil a ve b içeren kloroplasta sahipken çoğu yeşil alg tatlı sularda yaşasa da bazıları denizde ve diğerleri ise nemli toprak ya da karda bulunur. Bir kısmı ise likenler ile simbiyotik ilişki içindedir. Chlamydomonas ve Volvox cinsleri örnek verilebilir. Volvox cinsi hücreleri koloni hâlinde yaşar.
Volvox
Alglerin Hücre Yapıları
Algler ökaryotik mikroorganizmalar olduklarından ökaryotik hücrelerde yer alan temel yapıları mevcuttur. Bunlar; hücre duvarı, hücre zarı, sitoplazma ve organellerdir ancak bünyelerinde bakteriler gibi kamçı bulunabilir. Bunun yanında kontraktil koful, stigma ve yedek besin gibi özel yapıları vardır. Ayrıca fotosentez yapabildiklerinden dolayı kloroplastta bulunur.
Algler hücreleri selülozdan ibaret bir duvarla çevrilidir. Sitoplazmada büyük yer tutan klorofil ve diğer pigment maddeleri bulunur. Chlorella gibi devamlı hareketsizlilik gösteren tek hücreli algler yanında Chlamydomonas gibi hareketli algler de vardır. Hareketsiz olanların yayılışı gel-git, dalgalar ve akıntılar yardımıyla olmaktadır. Bazı algler de tutunma organları vasıtasıyla deniz içinde kayalara, taşlara ve diğer şeylere tutunabilmektedir.
Kontraktil koful, tatlı sularda yaşayan bir hücreli ökaryot canlılar da bulunabilir. Kontraktil kofullar kasılıp – gevşeme hareketleri ile hücre içindeki fazla suyu toplayıp hücre dışına atar. Böylece hücrenin osmotik basıncının düzenlenmesinde görev alır. Stigma, hareketli olan formların bazılarında ışığa hassas pigmentte (göz noktası) bulunur. Kloroplastlar, genellikle iki veya daha fazla olup küçük disk şeklindedir. Nişasta gibi maddeleri hücre içerisinde yedek besin olarak depolar.
Alglerin Gıda Endüstrisindeki Önemi
Alglerin toksin üretmeleri ve bunların insan sağlığına zararlı olmaları önemlidir çünkü algler tarafından oluşturulan toksinler su ürünlerine geçmekte ve besin zinciri yoluyla insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. insana geçen toksinler besin zehirlenmelerine yol açabilmektedir.
Pyrrophyta: Bu cinse ait bazı alg türleri ürettikleri toksinler su ürünleri aracılığıyla insanlara geçerek çeşitli gıda zehirlenmelerine yol açabilir.