The Pleasure Gardon" (1925- ilk), "The Lodger" (26), "The Ring" (27), "Blackmail- Şantaj" (29), "Murder- Cinayet" (30), "Number Seventeen- 17 Numara" (32), "The Man who Knew Too Much- Çok Bilen Adam" (34), "The Thirty-Nine Steps- Otuzdokuz Basamak" (35), "The Lady Vanishes- Bir Kadın Kayboldu" (38), "Rebecca" (40), "Suspicion- Şüphe" (41), "Saboteur- Sabatör" (42), "Shadow of A Doubt- Şüphenin Gölgesinde" (34), "Spellbound- Öldüren Hatıralar"- (45), "Notorious- Aşktan da Üstün" (46), "Rope- Ölüm Kararı" (48), "Stage Fright- Sahne Korkusu" (50), "Strangers on A Train- Trendeki Yabancılar" (51), "Dial M for Murder- Cinayet Var" (54), "Rear Window- Arka Pencere" (54), "The Man who Knew Too Much" (56), "Vertigo- Ölüm Korkusu" (58), "North by Northwest- Gizli Teşkilat" (59), "Psycho- Sapık" (60), "The Birds- Kuşlar" (63), "Topaz" (69), "Frenzy- Cinnet" (72).
bir manavın 3.çocuğu olarak dünyaya geldi. ailesi katolik olduğundan cizvit okuluna gönderdi ama o, bir reklamcılık şirketinde çizer olmak için okulunu 14 yaşında bıraktı.
kariyerinden ilginç bir not;
42 saniyelik duş sahnesini(sapık filmindeki ünlü sahne), 1 haftada çekmiş.
nottan anlaşılacağı gibi sihirli formülün iyi bir örneğidir hitchcock;
yetenek + sıkı çalışma.
yine kariyerinden ilginç bir not; kendi yönetmiş olduğu siyah-beyaz çekilmiş bir filmi,
10 küsür yıl sonra renkli olarak daha iyi bir bütçeyle tekrar çekmiştir.
hatta bu filmler ne şanstır ki farklı tv kanallarında aynı gece gösterilmişti
geçen sene. hitchcock filmleriyle ilgili bilgilerini derinleştirmek isteyenler için
ideal bir kitap önerisi; yamuk bakmak - slavoj zizek
Filmlerinde seyirciyi oyalamayı, sürüklemeyi amaç edinen, ama bunun için tümüyle sinemasal bir anlatım tekniği geliştiren Hitchcock gerilim sinemasının en önemli yönetmeni olarak kabul edilir.
Yaratıcı kişi toplumdan farklı bir yerde olan kişidir. Başarılı olabilmek için kendini toplumdan soyutlaması gerekmez. Ama bu durumda özgünlüğünü zorlaması gerekir. başka bir deyişle yaratıcı kişi kendini toplumdan soyutlamadan artistik düşlerini gerçekleştiren kişidir. Hitchcock, yaratıcı kişinin toplumla olan iletişim sorununu en iyi biçimde çözebilen sinema ustalarından biridir.
Bazı filmleri;
Rear Window / Arka Pencere(1954);
Film tek bir mekanda geçmesine rağmen seyirciyi kavrayıp götüren, sıra dışı bir gerilim filmi. izleyenler, klostrofobi duygusuna kapılmıyor, ama filme iyiden iyiye kapılıyor. Ve Hicthcock un en iftihar ettiği filmi.
The Man Who Knew Too Much / Çok Şey Bilen Adam(1934);
Hitchcock aynı adlı iki filminden ilki, yani daha iyi olan orijinal versiyon(bana göre). Hitchcock bu filmden sonraki birçok filminde karşımıza çıkacak bir temayı ilk kez bu filmde geliştirdi; Birden, görünürde hiçbir çıkış yolu olmayan korkutucu bir durumda kalmış bir masum. Ayrıca soluk kesici kovalamacalar.
The Thirty-Nine Steps / 39 Basamak(1935);
Muhteşem bir gerilim komedisi. Mizah dolu, heyecan verici, dramatik, eğlendirici, görsel yanı güçlü, canlı ve yenilikçi bir film. Beklenmedik olanın hikayesi. Bir hız ve ışık mucizesi .Öylesine hayat dolu, sürükleyici bir olay örgüsü ki, filmin adının anlamının bile kaçmasına ramak kalmış. Sanırım bu kadar övgü yeterli bu film için.
Dial M for Murder gibi bir deha bugünlerde tekrarlanan senaryolarla yeniden ve yeniden önümüze sürülmekde. meşhur kuşları birçok filme ilham kaynağı olmakta. sapığı bıkmadan usanmadan tekrar tekrar çekilmekte. yeni nesil yönetmenler filmlerinde görünerek ustaya özenmekte. o sinema denilen sanatın temel taşı. maalesef ülkemizde yalnızca beş altı filmi dvd olarak piyasada bulunmakta. ustanın tüm filmlerinin dvdlerini raflarda görmek istiyoruz. buradan yetkililere sesleniyorum.
daha çok son dönemde çektikleri olmak üzere 5-6 filmini izlediğim yönetmen. bence filmlerinde göz boyamaktan başka pek birşey yapmamış. imdb listesinde de baya filminin olması oylamanın kalitesizliğini düşündürdü bende.
tüm yaşamı boyunca bir tek karısi ile cinselliği yaşamış filmlerinde oynayan sarişın güzellere olan ilgisi platonik
boyutlarda kalmış bir röportajında karım ile tanişmasaydım ibne olurdum demiş ve ardındanda impotent olduğunu açıklamıştır.