sabah sabah mesaj kutumda dost bir mesaj ve "o burada". ellerimi titreten, kalbimi durduran ve koca cüsseme yakışmayacak ölçüde ve şekilde ağlama hissi veren bir cümle. ve tabi hayatıma girdiği andan itibaren beynimi, ruhumu kep kemiren en baba kelime yine başrollerde ;"neden" ne yapmak istiyorsun, neden! neden burada olduğunu anlayamadığım, çok derinlerimden tanıdığım, beni şok eden, şaşırtan hem üzen hem sevindiren yazar. yazmayakcaktım ama madem burada olduğumu bile bile gelmiş, içime, kırgınlıklarımın üzerine oturacak bir ümit yorganı örtmüş, o halde buna da katlansın. çünkü ilk entrynin başkasına ait olmasını istemedim, "her şeye rağmen buna dayanamam!"
hoşgelmiş.
taze bir 6. nesil.
hoş geldiğini biliyorum çünkü çok değer verdiğim dostum, onun gelişiyle hoş oldu, mutlu oldu. gelir gelmez sözlüğe taşıdığı pozitif duygularla hoş geldiğini kanıtlamış oldu.
allah tamamına erdirsin, koştursun, coşsun, coştursun efenim sözlükte.
ruhunun rengine, boyuna posuna, endamına, huyuna ve bilumum neye sahipse bir bağrı yanığı kurban etmiş yazar. gönüllü yazıldım yoklamaya çağırmadılar be gülüm. *bi dakka...
edit; (bkz: #6231554)kurban olurum ruhunun rengine de, ruhuna da, sana da !
"sıratı geçmeye imanım var da,senden geçmeye gücüm yetmiyor"
aşkıyla baş ettim, hasretiyle boğuşuyorum baş edemesem de mücadelem sürmekte, ancak şu zehir zekası ve aklıyla baş edemediğim doğa harikası. şans mı desek, ne desek...
bu arada bulduğum ilk izinde yanına koşmuş hasret giderecekken, kalkıp geldiğim ikamet şehirini, ben gelmeden iki saat önce terkederek, "ailemi özledim" deyu memleketine yolcu olmuş ahu gözlü. asıl senin alacağın olsun!
(bkz: #6533705)
bırak üzmek, aldatmak, tekmeyi basmanın düşüncesini bile aklımdan geçirmek, bir ömür kölesi olmak istediğim, zekası, ahlakı, aklı gözlerinden, gözleri dünyadan güzel olan güzellik. *