sevimli diye nitelendirildiği test edilip onaylanmıştır!
bahse varım bu yorumu yapan kızlar sokakta bu "oğlanı" görseler dönüp de ikinciye bakmazlar, baksalar bile ayy kırıtıyo mu acaba? diye düşünüp de bakarlar malum bölgeye.
kemanı olmadan yüzüne bakılmayacaktır kanımca türkiyede.
düzeltme: hemen ekleyeyim, şarkısı güzel allah için. birinciliği bu kadar farklı hak etmedi ama.
düzeltme2: sözlüğün dişi nüfusu hakkında bilgi sahibi olmak için bir deney entrysi girmiş gibi hissettim kendimi bir anda.
ilk başlarda 'çocuk yetenekli abi geleceği var' desem de artık sol framede görmekten gına getirmiştir. kıçı kırık bi yarışmanın balonudur. biraz zaman geçtikten sonra bi alexander rybak vardı noldu ona tarzı söylemler yakındır.
büdüt: amma çok seveni varmış lan sanki küçük çocuktu da topunu kestim velileri de basıyo eksiyi.
isviçreli bilim adamlarından feyz aldım üşenmedim araştırma yaptım.
kendisini yürovijın 2009 kapsamında salyalarıyla seyreden tüm genç kızlarımız güzel pazar günlerini kırda bayırda yuvarlanarak geçirmişler.
bünyedeki kelebek populasyonunda da feci bir artış yaşanmış.
sokakta yürürken "i'm in looooooove with a fairytaleeeee, eventhoouuuugghh it huurrtss" nidalarıyla yarı sırıtık halde dolaşmışlar.
günün bazı zamanlarını kendisinin naçizane eski videolarını seyrederek ve hayat hikayesini arayarak geçirmişler.
kahvaltılarını ederken pencereden bakarak fairytale mırıldanmışlar.
uzun zaman sonra google görselde arama yapmışlar.
sözlüklerde kendisini çekemeyen erkek şahıslara laf yetiştirmişler.
gece uyurken norveçlilerin hepsi yakışıklıdır tezine sığınarak, norveç'e gitme hayalleri kurmuşlar.
yalin'in "bit pazari" adli sarkisinin keman solosuna benzer bir sarkiyla eurovisyon birincisi olmustur hak etmistirde.yoksa alexander'in mi kemani çalintidir(!)
Şimdi iyi hoş kazandı da maşallah ama anlamadığım bu çocuk nasıl 86'lı olur. Bu 86'lıysa ben nasıl 87'liyim. Bildiğin 90'lı kardeşim görünüyor bu Alexander.
başarılı insanların başarısızlar tarafından sabote edilme durumuyla karşılaşmış insan. gerçi bu adam kilometreler ötesinde yaşıyor ve muhtemelen bu yazılanların hiçbirini okuyamacak. okusa da gülüp geçecektir. başarıları baltalamak bu kadar kolay mı?
gay olup olmadığını bilmeden bu etiketi yapıştırmak ne kadar adaletli bir durum? ayrıca anlamıyorum "bu adam kesin gay" diyenleri. hep merak ediyorum: acaba yatakta birlikte miydiniz? kaldı ki gay olması onun birinci olmasına engel değil. daha adam gibi konuşamadığımız bir zamanda bu çocuk keman çalmayı öğrenmiş. bırakın da birinci olsun.
hadise'yi taş gibi kadın diye ilan edenler neden bu adam bu kadar laf yapıştırma gereği duydular anlaşmışılmaz. üzgünüm ama sevimlilik abidesi ve sizin ulaşamayacağınız birçok kadınla birlikte olma fırsatını her zaman elinde bulunduracak.
birçok kişinin şimdiden gay damgası vurduğu, neden çekilemediği gayet anlaşılır eurovision 2009 birincisi.
kişisel merak işte, kusura bakmayında sormak istiyorum o kimselere, "sen mi becerdin elemanı" diye???
keman bir erkeğe ancak bu kadar yakışır... yağmurda ıslanmış ufak köpek yavrusu sevimliliği var, o mimikler ne öyle yaaa!**
"no one else could make me sadder" deyişini sesinler senin!!
lugano sempatikliği var adamın yüzünde. lugano nasıl bir bakışla karttan yırtıyosa, bu adam da bi bakışla aldı 16 ülkeden 12 puanı. o birinci olmayacak da kim olacak ama şimdi. *
basit bir denklemle; kendinden geçmişçesine peşinizde koşan kadınların acınası hallerini gözlemleyip, örnekte olduğu gibi bu kadınların sayısı milyonlara ulaştığında hala ibne olmamışsanız muhtemelen türkiye'de değil norveç veya isveç'te yaşıyorsunuzdur... oralarda ibne olmak mümkün değil lan. türkiye'de ibne olmak basit mesela.
ama kastrato işine girerse daha güzel sese de sahip olabilir. henüz geç değil.
her sene düzenli olarak gerçekleştirilen "birinciyi geyleme ritüeli"nden nasibini almış, belarus asıllı sevimli norveçli gençtir.
öyle ki abazan hatunlar bile "vermem ben buna, yoldan çıkar, çok tatlı çocuk" demekte kendisi için. kart sakis rouvas'ı yolda görse taciz edecek olan terbiyesiz cibiliyetsiz karaktersiz* hatunlar biraz da bu çocuğa hak ettiği ilgiyi göstersinler.
6 yaşımdan beri eurovision izliyorum ulan ben, böyle sevimli bi' adam görmedim.
belki küçük, belki peter pan kıvamında, belki yaptığı parçaya heidi kıvamında dediniz ama dostum, dün akşam parça bittikten sonra moskova daki herkes bu oğlanı ayakta alkışladı..(?)
şahsen, colin farrell ile enrique iglesias* karışımı bir yüzü olduğuna inandığım bu sempatik oğlanın, yazıp bestelediği parçayı da her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor.
ya ben çocukluğumu yaşayamadım beni çok etkiledi ya da gerçekten iyi olan bir şey var bu geleceğin hollywood yıldızı adayında.
-yirim o mimikleri ve güşülü- diye sözlerime son verirken yaşça baya küçük olduğunu hatırlıyor ve utanarak diyorum ki,
norveç in, sadece mutlu insanlarından biri değilsin,
