dün attığı golün sadece akhisar kalesine girmediği anlaşılan sol bek. yıllarca ümit özat gibi bir cismi sol bek oynatanların bu adamı beğenmemesi sesli güldürmektedir.
ha, nasıl oluyor da bu adamlar avrupa'ya gelince coşuyorlar? avrupa'da, özellikle de italya ve almanya'da savunma yapmayı öğreniyorlar. bu durum felipe melo gibi ön liberolar için de geçerli.
takımlar bu sayede oyunu çift yönlü oynayabilen, hücuma katkı sağlayan oyuncular edinmiş oluyorlar. burada püf nokta tam da bu. alex telles'ten hakan balta kadar savunma yapmasını beklememek gerek. sonuçta hakan balta türkiye'de pek çok stoperden ve dünyada tonla da sol bekten daha iyi savunması olan bir oyuncu. aslında hücumu da fena değil ama adam yavaş, hücuma çıkmama nedeni de bu zaten. alex telles'e kademeyi öğretip biraz da adam savunmasını yükseltebilirsek bu adam müthiş olur. bir sergio ramos olmaz belki ama maicon olur. bunun önündeki tek engelse türkiye'de futbolun taktik yönü öğretilmiyor. e öğretilmez tabiî, bilen yok ki öğreten olsun! burada da iş roberto mancini'ye, aurelien chedjou ve emmanuel eboue'ye düşüyor.
elimizi ayağımıza dolaştıran futbolcu, biz sol bek olsun yeter derken bindirme falan yapıyor, gol atıyor, heyecandan daha fazla yazamayacağım hakkında.
daha galatasaray'da çıktığı ilk şampiyonlar ligi maçında (hem de chelsea gibi bir rakiple) haftanın 11'ine girmeyi başarmış futbolcu. helal olsun. yıllar sonra sol bek hasretimizi giderdi. allah bu adamı bulup getirenlerden de razı olsun.
fiziğini de kuvvetlendirirse galatasaray'ın sol kanatını uçuracaktır. dediğim gibi fizik gücü gelişirse milyon euro bonservis bedelleriyle real madrid'ler , manchester'lar , barça'lar kapımızı çalabilir. o kapasite var bu adamda belli.