çocukluk işte...
kafa çok çalışmıyordu demek ki o zamanlar!
--spoiler--
okurken "özet geç piç" diyebilceğiniz bir entry fakat ısrar yok elbette. *
--spoiler--
ilkokul ve ortaokul zamanlarında, yaz tatillerinde köye gidilirdi ben küçükken. nerde deniz? nerde kumsal? ilk defa 14 yaşında görmüş adam denizi, sen hala sayıklamalardasın. tek yol köy, çak gitsin voleyi! 3 ay tatil = 3 ay köy. budur tatil lugatta o zamanlar.
yazları sıcak ve kurak geçen, fakat arkadaşlıkların nalı mıhına yaşandığı ortamdı köy. sokağa azıtılmış köpek yavrularına benzetirdik kendimizi, arkadaş grubumuzu. bu köpekler arabaların peşinden koşup da yakaladıklarında ne yapacağınız bileyemeyen cinstendirler aynı zamanda. 4-5 kişilik grup, akşama kadar balık tutan, top oynayan, iş varsa arkadaşların işine yardım eden tipler. alabildiğine aylaklık, köküne kadar tatil. soran yok eden yok! gel keyfim gel! tarlaya bağa bahçeye de gidilirdi arada...
dışı futbol topu içi plastik top olan top elde, harman yolu tutulmuş, yine top oynanacak klasik rituel için tüm kıyafetler giyilmiş. kara lastikler ayakta, paçalar çorapların içine sokulmuş! sahaya barcelona çıkıyor sanki. bir görsen herkestesi havayı!
herkes futbolcu mına koyim! bi iddia, bi hırs! teke tek maç yapmalar saatlerce, sonrasında pozisyonları değerlendirmeler vb. normal şeyler bunlar tabi. herkes profesyonel sonuçta *. yine maç yapılmış atanur gelmiş traktörle ** atanur: neydiyonuz la coruhlar! [girişe gel] adams stokes: top oynudouk anten! nerdeydin sen? sen neydiyon? atanur: televizyonda maç vardı onu izliyodum oğlum. benim takımın maçı! [forması varya göt hava atacak] adams stokes: kimin maçı? atanur: mançıstırın maçı oğlum! adams stokes: heee! çakmıştır kesin! o takımın teknik direktörü kimdi la? [hayır adam profesyonel ya. derine daldı direkt! napacan ak teknik direktörü?] atanur: adını bilmiyom da soyadını biliyom. adams stokes: nerden biliyon oğlum soyadını? atanur: bizim motorun * adıynan aynı. ferguson. fabrikasının sahibidir kesin (düz mantık girdi işin içine mına koyim hayır gelmez daha) adams stokes: vallaha mı? (adam hayatında başka ferguson tanımıyor ki arkadaş soru normal) atanur: öyle tabi oğlum noğlacadı ya! [kendinden emin emin konuşmasa olur mu hiç?] adams stokes: sizin motor mençıstırlı mı şimdi? muhahahah atanur: ne sandın oğlummm! hey yavrum hey!
neyse muhabbet geldi geçti. ama durumu herkes kanıksadı. herkes artık massey ferguson ve alex ferguson'u özdeşleştirdi. artık tek ferguson vardı adı massey ya da alex fark etmiyordu zaten.
tatil bitti, şehire gelindi. ne zaman futbol muhabbetti yapılsa, bir şekilde ben bunu anlattım herkese. ne hikmetse herkes malmış demek ki? kimse de hadi lan demedi! herkes kabul etti...
gel zaman git zaman yıllar sonra unchain my hearth'ı onçeymahov sanmam gibi bunun da bir mitden ibaret olduğunu öğrenmiş oldum ama artık çok geçti... alex fergusonu ne zaman görsem, massey ferguson gelir!
köy gelir... saçma ama samimi.