hava güzel , insanlar cıvıl cıvıl , istanbul da çok güzel bir hava...bu arada saidou golü attı.böyle bir futbol anlayışımız var.neyse.
bakıyorum da dünden beri herkes bir telaş içerisinde , fenerlisi , galatasaraylısı , beşiktaşlısı vs...hatta karabüklüsü bile.
sorun neymiş? alex'e jübile yapılmaması veya böyle gönderilmesi...yırtılan takvim yapraklarını teker teker yapıştırmaya kalktığımızda ortaya neler çıkar acaba? var mı aklımıza gelen? aslında bir çok örnek var.
benim en son hatırladığım jübile büyük kaptanımız şifo'nun kidir.başka da hatırlamam.
buyrun izleyin.
bu ülke ;
ibrahim üzülmez , ertuğrul sağlam , sergen yalçın gibi beşiktaşım ile özleşmiş kişilerin jübilesini görmedi.
bu ülke ;
bülent korkmaz , hakan şükür ,suat kaya gibi gs' ile özleşmiş kişilerin jübilesini görmedi.
bu ülke ;
ümit özat , aykut kocaman (fenerden aklıma gelen fazla futbolcu yok) gibi özleşmiş kişilerin jübilesini görmedi.
bu ülke hami mandıralının da jübilesini görmedi.
şimdi alex'i tartışıyoruz...alex'i tabi ki tartışalım.
o bir futbolcudan daha öte iyi bir insan şahsımca...jübileyi veya iyi ayrılığı hak ettiğini düşünüyorum ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim.
alex türk olsaydı...takvim yaprağından yırtılan bir yaprak mı olur du? yoksa kapısının önünde binlerce kişi toplanır mıydı.
alex futbolu henüz bırakmadığı için doğru olandır. ha gider başka bir kulüpte futbol yaşantısını sonlandırır ve sonra jübile maçı için fenerbahçe'yi tercih eder. o zaman yapılır. hem de efsane bir şekilde yapılır.