ikinci bir hasan şaş vakası. takıma yarardan çok zararı dokunmakta, geçmişte yaptığı başarılı işlerin kaymağını yemekte. benim fikrim ayrılmayı kafasına koyduğu yönünde.
düzensiz form grafiği olmasına rağmen, maçın genelinde saklanıp bir anda ortaya çıkarak oyun içinde tek bir şutla maçı çözebilen, oyunu organize eden, golü çok iyi koklayan, sahanın her yerinden öldürücü paslar atabilen türkiye ligi gol kralı, fenerbahçe'nin yıldızı.
galatasaray ve beşiktaş'ın yaptığı transferlerle mutlaka karşılaştırılan fitbolcu. ricardinho ile karşılaştırıldı yetmedi delgado yetmedi carrusca o da yetmedi lincoln...
ama o bunlara aldırış bile etmiyor :
-lincol'ü nasıl buluyorsunuz ? sizinle karşılaştırılmasına ne diyorsunuz ?
+lincoln kendini kanıtlamış yetenekli biri, küçükken beraber aynı takımdaydık yani çocukluk arkadaşım birbirimizi kıyaslamaya gerek yok ikimizde farklı özelliklere sahip oyuncularız... bıdı bıdı bıdı bıdı...
diye süregelen birbirine benzer röportajlarını çok okuduk, çok izledik.
yetenekleri gerçek manada tartışılmaz orta saha oyuncusu, 10 numara. ama üzerine düşeni ne derece yapmakta, ne derece sorumluluk almakta, ne derece takımını ateşlemektedir tartışılır. turkcell süper lig gibi diğer liglere nazaran daha pasif bi ligde rahatlıkla oynayabilen ve gol krallığı kazanabilen oyuncu. ama insanın aklına ister istemez geliyor ya kardeşim bu adam madem bu kadar harika neden parma'dan iki maçta yollandı? neden bizden başka kimse talip olmuyor bu adama? diye. bir fenerbahçeli olarak umarım her sene başında yazdıklarımı bana afiyetle yedirtir avrupa arenasında da ben de 'çok büyükmüşsün be alex' diyebileyim. üç buçuk yıldır pek nasip olmadı ya...