doğrudur. lakin ingilizlerin şu sözü de unutulmamalıdır: akıllı futbolcu maçtan sonra adeleleri değil başı ağrıyan futbolcudur. yani alex koşmasa bile takımına çok şey katan bir futbolcudur.
futbolda herkesin koşması gerekmez. bazı oyuncular vardır tabiri caizse takımın amelesidir, bazıları ise takımın beyni. sen beyne ayak muamelesi yapmaya çalışırsan beyin kendi görevini yerine getiremez. beyin ayakları koşturur. bu konu üzerine sergen yalçın ın bir röportajda sarfettiği sözler tam yansıtamasam da şu şekildeydi değilse de koy götüne gitsin; koşacak olsam atlet olurdum.
tanju da pek koşmazdı ama altın ayakkabı aldı. rıdvan çok koşardı ama leblebi gibi gol atardı. golcülerin koşup koşmamasına bakılmaz, attıkları gollere, yaptıkları asistlere bakılır. herkes messi olacak diye bir kural yok.
baştan sona yanlış tespittir. alex hemen hemen her maç kendi takımı adına en çok koşan 5 futbolcudan biridir. gerek top alabilmak için, gerek alan boşaltmak için ve gerekse topla dripling yapabilmek için fazlasıyla koşar alex. ancak oyunun içinde kalmakla alakalıdır alex'in sıkıntısı, top rakipteyken takım savunmasına yapmadığı katkıdır başlıca problem. unutulmamalıdır ki; aykut kocaman'la bu eksiğini de, bu yaşından sonra kapatma gayreti içindedir.
görmek istemezseniz görmezsiniz...
pek? hiç koşmaması olmalı. ziegler ilk maçlarda alex in koşuyoluna top attığında 30 milyon fenerbahçeli tek yürek olduk koşmasını bekledik. ama yine olan oldu.
her sene bir dönem ortaya çıkan önerme. ancak kaç senedir koşmadan neler yapılabileceğini göstermiştir. bu önermeler form düşüklüğü yaşadığı dönemlerde hortlar. sonra entry silinir. adam tanrı ya form düşüklüğü yaşayamaz.