tarihi iyi okursanız, türklerin islamı ilk kabul ettikleri dönemlerde alev inancına yakın bir dini hayatları olduğunu görürsünüz.
1500 lere kadar türklerin çoğu göçebe hayatına devam ediyorlardı ve bu hayat belirli saatlere dayanan ibadetleri yerine getirmeyi zorlaştırıyordu.
ne zaman atam yavuz selim mısır dan ulemayı getirdi ve ne zaman türkler yerleşik hayata geçmeye başladı o zaman ibadet önemini arttırdı.
sebebi budur. yani çoğumuzun dedeleri o zamanlar alevi inancına yakın yaşıyordu. sebep bu olabilir. içimizde o sıcaklık hala zaman zaman ortaya çıkıyorsa, demek.
seveni kadar sevmeyenide vardır. sevme nedenlerinin başında türk kültürüne sahip çıkmaları ve sözlü türk kültürünün çoğuna sahip olmaları gelir. halk müziğinden alevi deyişlerini çıkarınca yarından fazlasını silmiş oluruz.
bağnaz fikirli yobaz insanlarla yaşamaktan sıkılanda ben. ayrıca Alevilere düşman gözüyle bakan ve onlara mum söndüyü soran onlara yemek yemeden önce tükürme olayını soran ve her şeyden önemlisi evlenmeden babanla yatıyomuşsun diye soran yobaz aciz insanlardan utananda ben....
(bkz: buyrun benim)
pek çok güzelliği paylaşmaktan ötürü aleviler ile birarada, dostluk ile, sevgi ile yaşayan sünni türklerdir. ayrımcılık değil ortak noktaları ararlar ve bulurlar.
etrafin da çok yakin dostlari bir kaç aleviden olustugu içindir, atatürk'e ve türkiye'ye çok bagli olduklari içindir,bazi kesim gibi ayirimcilik yapmadan "alevistan" kurmak için savas vermeden sorunlarini açikladiklari için olabilir,aa "sunnii tükaka" diye bakmadiklari için olabilir.
neden sevilmesin?
troller tarafından eksi oylanacak entrylerin girileceği başlıktır.
bizi neden sevmeyesiniz ki bakın biz de sizi çok seviyoruz diye de cevaplayabiliriz.
biz burda* hristyanları da çok seviyoruz, yahudileri de çok seviyoruz, ermeni arkadaşlarımız da var, hatta sınıfta constantine bile vardı.*
hepimiz bu vatanın evlatlarıyız. savaşmayalım sevişelim.
ortada kürt açılımı ve pkk olaylarının sarsıntıları varken, alevi kardeşlerini hoşgören sunni türklerdir. ırk ayrımı çabalarına maruz kalmışken bir de mezhep çatışmalarına sokulmaya çalışılan türkiyemizin güzel insanlarıdır.
türk halk edebiyatı sözlü eserlerin yüzde yetmişinden fazlasının alevi denen bu güzel insanlar tarafından verilmiş olduğunu bilen sünni türklerdir. osmanlı zamanında ümmet bilinci etrafında acımasızca asimile edilmeye çalışmalarına rağmen kimliklerini ölümüne korumayı başarmış, atalarının kurdukları osmanlı arapça'nın farsça'nın boyunduruğu altında inlerken, türk diline ve kültürüne sıkı sıkaya bağlı kalmış, güzel nefesleriyle ona derinlik kazandırmış alevi kültürü önünde ister dinci olsun ister ateist, her türk evladının saygıyla eğilmesi farzdır.
farklı sebeplerden dolayı bu kanıya ulaşmış sünnilerdir.
mesela, tarihte kendi öz kültürü olanlara, türkçe'ye sahip çıktıkları için alevileri sevebilirler.
onun dışında din olarak müslümanlık çatısı altında buluştuklarını düşünebilirler.kimileri gibi alevilik ve müslümanlık ayrı dindir demeyip ayrı mesheptir diyebilirler.