her defasında ülkedeki ezici sünni nüfustan yakınan, ermenisi, rumu, süryanisi ülkedeki huzur ortamını bozmamak için rahat yaşarken huzur bozmak içün her kavgada aleviyim lan ben diye ortaya atılan alevilerin kendilerini herkese biz eziliyoruz izlenimi bırakmasıdır. kıroları dahi vardır parada ondadır. laikliği savunurlar camilere karşıdırlar fekat cem evleri tutuculuğu içindedirler. hristiyanlardaki afaroz anlayışı bunlarda düşkünlüktür efenim. ha birde kürtlerden duymakta zorlanmayacağımız dövlet bize bahmıyir klişesini aslında alevilerden duymasakta hissedebiliriz.
kesinlikle vardır böyle birşey."biz de müslümanız sadece yol farklı" deyip islamın şartlarını yerine getirmezler,namaz yok,hac yok,ramazan orucu yok.ee nesiniz ulan siz o zaman? herşey farklı;sadece yol değil yani.yırtık dondan çıkan yarrak gibi bir çok muhabbette genellikle bunu göstermekten çekinmezler.
olmamasını istediğim yalnız doğruluğuyla karşılaştığım komplekstir. nasıl oldu derseniz şöyle efendim; bu yaz bir kitapçıda çalıştım. dağıtımcıya yeni çıkan, elimizde olmayan, soranlara da yok daha gelmedi dememek için sembolik rakamda da olsa kitap almaya gittim. her neyse hikayenin esaslı kısmı şurasıydı, kapıdaki abiyle muhabbet ediyorum, kitaplar için poşet moşet alıyorum işte. durdu, nerelisin sen dedi kahramanmaraşlıyım dedim, durmaya devam etti, baktı, maraşın neresi kahramanmış, maraş ne yapmış da kahraman olmuş, kahraman bir şehir varsa o da sivastır dedi. bu sefer ben durdum. resmen şaka yapıyor sandım önce, sonra da bildiğin liseli gibi cevap vermeye çalıştım adama la. neyse, tahminimce 50 yaşındasın, tarihi benden daha iyi biliyor olmanı yeğlerdim diyemeden edemedim. sonradan bunu dediğime de, muhatap olduğuma da pişman oldum gerçi ya neyse.
genellemediğimi belirteyim, amma ve lakin böyle bir şey yaşadım. türevleri de geldi başıma elbet. ha totonu yiyeyim ayağı yapıp çok iyi alevi arkadaşlarım oldu demeden geçecek miyim, evet. bu hakkımı saklı tutuyorum.