aleviler neden sevilmez sorunsalı

entry43 galeri0 video1
    43.
  1. olmayan sorunsaldır. cevabını alevileri sevmeyenlerin vermesi gereken gerekir. elbette, kimse kimseyi sevmek zorunda değildir ama, bir insanı veya toplumu sadece alevi olduğu için sevmemek yeterli bir sebep değildir. bir ülkede bir topluluğu sevmemek için, onların sürekli halk içinde kargaşa yaratması, ülkedekilerin can güvenliğini tehdit etmesi gerekir. lakin alevilerin bir çoğu öz be öz türk olup vatanına ve milletine bağlı, farklı ırklara, dinlere ve felesefi görüşlere saygı duyan insanlardır.

    bu ülkede, aleviler de dahil olmak üzere, çoğu insan aleviliğin tam manası ile ne olduğunu bilmiyor. bazı kesimler alevilik adı altında farklı yollara sapıyor. bir kısım alevi ( sayıları azınlıkta ) aleviliği camilere gitmemek, ibadet etmemek, saz ile semah dönmek zannediyor. işte bu sayıları azınlıkta olan aleviler, aleviler içinde sesleri en fazla çıkan insanlardır. bu insanların sayesinde alevilik yanlış anlaşılıyor. gerçek bir alevi, aleviliğini asla kişiliğinin önüne geçirmez, alevi olduğunu her ortamda belli etmez, arkadaşlarını alevi olan şahıslardan seçmez. alevi kültürü ile büyüdüğü için eline ( hırsızlık yapmaz ), diline ( dedikodu yapmaz, yalan söylemez, küfür etmez ), beline ( zina etmez ) sahiptir. korku ile değil sevgi ile büyüdüğü için, sevgi onun için en önemli duygudur. en yüce sevgi ise allah sevgisidir. ( Ali bizim şahımız, kâbe kıblegâhımız, Mihraçtaki Muhammet o bizim padişahımız, Eyvallah şahım eyvallah hak Lailahe illallah. ) insanları koşula bağlı olarak sevmez, ( dini, mezhebi, kıyafeti, statütüsü, tahsil durumu vs. ) yaradanı yaradılandan ötürü sever.

    bugün alevi eşittir komünist diyenler, büyük yanılgı içindedirler. bir alevi veya alevi çocuğu, her türlü siyasi partiye oy atabilir, her türlü ideolojiyi benimseyebilir ( tıpkı sünnilerde olduğu gibi ). bugün türkiye'de aleviliğin özünü bilen insan sayısı çok azdır. alevi federasyonları, alevilerin hepsini temsil etmiyor. çoğu alevinin fikri, federasyonların kararlarıyla zıt düşüyor. türkiye'de veya dünya üzerinde alevileri temsil eden, ne bir örgüt, ne bir siyasi parti, ne bir ideoloji, ne de herhangi bir kurum vardır. aleviliğin özü, sevgi ve insandır. '' allah'a korku ile değil, sevgi ile ulaşılır. '' felsefesi hakimdir.

    alevîlik içinde de birçok tarikât yer almaktadır. bunlardan en bilineni, anadolu kaynaklı bektâşilik tarikatıdır. bazı Alevi tarikatları ise, inançlarını sadece insaniyet ve sevgi bazlı bir felsefe olarak kabul etmekte ve inançlarının doğrudan bir dinle alakalı olmadığını ifade etmektedir. hiçbir alevi, aleviliği ayrı bir din olarak kabul etmez. büyük çoğunluk, alevi olmak için müslüman olmayı şart koşar. azınlıkta olan aleviliği bir felsefe olarak görenler ise, hangi dinden olursa olsun, her insanın alevilik felsefesini benimseyebileceğini ve alevi gibi yaşayabileceğini düşünür.

    alevilere karşı ön yargılı olan cahil insanlar; geçmişten beri aleviler hakkında uydurma hikayeler anlatıp dururlar. bunlardan biri mum söndü olayıdır. bunlar, bütün alevileri, komünist, ateist olarak görürler. evlerine konuk olarak gidildiğinde yemeklerinin yenmemesi gerektiğini, alevilerin gusül abdesti almadığını iddia ederler.

    alevileri tanıyanlar ise; alevi olan insanların, inanç açısından sünnilerden pek bir farkı olmadığını bilirler. sevgi dolu, hoşgörülü, ahlaklı, iyi niyetli insanlar olduğunu bilirler. ne derece konuksever, aydın görüşlü, vatansever ve ( çoğunlukla ) atatürkçü olduklarını bilirler. insanları sadece kalpleriyle yargıladıklarını bilirler. alevilerin tahammül edemediği şeyler, iftira, yalan söz, dedikodu, hakaret, insanları aşağılamak, ve aşırı övünmektir.

    aleviliğin felsefesini tam olarak kavrayamayan arkadaşlar için, alevilikte en önemli kavramlardan biri olan Şeriât, Tarikât, Marifet ve Hakikât kapılarının ana maddelerini, alıntı ile paylaşmak isterim.

    Şeriat Kapısının makamları:
    imân etmek,
    ilîm öğrenmek,
    ibâdet etmek,
    Haramdan uzaklaşmak,
    Ailesine faydalı olmak,
    Çevreye zarar vermemek,
    Peygamberin emirlerine uymak,
    Şefkâtli olmak,
    Temiz olmak ve
    Yaramaz işlerden sakınmak.

    Tarikat Kapısının makamları:
    Tövbe etmek,
    Mürşidin öğütlerine uymak,
    Temiz giyinmek,
    iyilik yolunda savaşmak,
    Hizmet etmeyi sevmek,
    Haksızlıktan korkmak,
    Ümitsizliğe düşmemek,
    ibret almak,
    Nîmet dağıtmak,
    Özünü fakir görmek

    Marifet Kapısının makamları:
    Edepli olmak,
    Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
    Perhizkârlık,
    Sabır ve kanaât,
    Hâya,
    Cömertlik,
    ilîm,
    Hoşgörü,
    Özünü bilmek,
    Âriflik.

    Hakikat Kapısının makamları:
    Alçakgönüllü olmak,
    Kimsenin ayıbını görmemek,
    Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek,
    Allah’ın her yarattığını sevmek,
    Tüm insanları bir görmek,
    Birliğe yönelmek ve yöneltmek,
    Gerçeği gizlememek,
    Mânâyı bilmek,
    Tanrısal sırrı öğrenmek ve
    Tanrısal varlığa ulaşmak.
    1 ...
  2. 42.
  3. bu tarihsel konu ile alakadar ikinci not :

    35 federasyonun 13 ü islam dışıyız deyip islam içi bir kurum olan diyanetin kaldırılmasını istemesi çelişki değil de nedir.
    islam dışı dinlerden hrisyan kitleden veya musevi kitleden diyanet kaldırılsın diyen var mı yok neden adam sallamaz senin kurumunu, banane ben müslüman değilim ki müslüman kurumunla ilgileneyim, ama sen islam dışıyım deyip hem islam içi kurumu ortadan kaldırmaya niyetlenirsen orada ironiye düşersin aynen bugün olduğu gibi.

    vekil sabahat akkiraz "aleviler islam dışı kabul edilemez, islam' a aittir" dediği vakit ilk tepkiyi 22 alevi federasyonu bu açıklamaya göstermiştir, sünniler ağzını bile açmamıştır, sen bizi nasıl islam sayarsın özür dile demektedir aleviler akkiraz' a.

    sorun büyük bu bakımdan.

    lakin 22 si bu ülke için canını dişine takan vatanperver kitle olarak gözükmekteler sünniler için lakin bu kitleyi de bahsettiğim diğer 13 alevi federasyonları sevmemektedir, hoş gerçi bu kitle de o 13 federasyonu sevmemektedirler, "gerçek alevi biziz, onlar aleviliği dejenere ettiler ve etmeye devam da ediyorlar, biz de bilmiyoruz onların ne olduğunu, çoğu ermenilerden dönme aleviliğe bürünme kitledir" demektelerdir.

    allah bu ülkeye yardım etsin, korusun, saklasın. *
    0 ...
  4. 41.
  5. alevilerin yanılgısıdır. zira alevileri seven sünni çoğunluğunun sayısı az değildir.
    yalnız mevzu sadece alevi-sünni çekişmesi değil alevi-caferi çekişmesidir de.
    mesela şii caferi olan iranlılar buradaki şii alevi-bektaşileri sevmeyebiliyorlar.

    "biz namaz kılıyoruz, onlar niye kılmıyor"
    "hacca gidiyoruz, onlar niye gitmiyor"
    "kuran tek hakikattir diyoruz, onlar neden değiştirildi diyorlar"
    onlar nasıl şiidir ki bizden ayrıdır"

    şeklinde kafalarında soru işaretleri var anadolu şiiliği ile ilgili.

    biz sünnilerin bir kısmı da
    "hristiyan dinimizi bozmaya çalışmıyor, musevi bozmaya çalışmıyor, ama sen alevi olarak müslümanım ama kuran tahrif edilmiştir,
    islam' da hac yok, namaz yok, ezanı duymak istemiyorum diyorsan, sen kardeşim içeriden dini bozuyorsun, ya tam inan ya tam inkar et"

    diyerek alevileri sevmiyorlar.

    mesela bektaşi, yunus emre, taptuk emre bektaşiliğinin günümüzden farklı ve hak yolunda olduğu konusunda sünniler hem fikirdir.
    yani deniyor ki "günümüzde bektaşilik ve alevilik de tahrifata uğradı özü bozuldu."

    özellikle son dönem facebook' ta hz. muhammed sahtekar ve yağmacıdır, peygamber değildir, biz islam dışıyız, sadece ali' yi seviyoruz onun dışında islam sahte dindir, diyanet kaldırılsın gibi, gencaleviler.net sitesi tarafından yayınlanan yazılarda alevi algısı düşman algısı olarak görülmektedir.

    youtube sitesinde "aleviyiz, kürdüz, pkklıyız" şeklinde üçlemeyle yer alan videolar da biji kürdistane desteği ile bu sünni-alevi ayrışmasına katkı sağlamış, kolay kolay birleşilemeyecek yeni bir bozuk ilişki bırakmıştır kendine.

    geçmiş kalıntıları da vardır elbet ayrıştırmada, şah ismail' e destek verip şah kulu ayaklanmaları çıkartmaları vb. olaylar elbette iç karışıklık, devleti ortadan kaldırmaya yönelik isyanlar yukarıda yazdığım farklı varyasyonları olan youtube pkk desteği alevilerden gelişi, facebook vb paylaşım sitelerinde islam' ın sahtekar din kabul edilişi artık geri dönülmez ayrılıkları başlatmış oldu.

    yoksa alevi grupları 35 federasyonda toplanmıştır bunun 22 si biz islam' ız, hz. muhammed peygamberimiz, islam hak dinimiz, kuran kuranımız demekte, 13 ise islam' a ait değiliz, islam' a dahil etmek bizi rencide etmektedir, diyanet kaldırılsın, denmektedir.

    bu ayrılığın aşılması için sadece sünnilere görev düşmez, alevilere de düşer.

    saygılar.
    0 ...
  6. 40.
  7. olmayan sorunsaldır. kendini bilmez üç beş cahil cühelanın sevgisizliği genelleştirilemez. ırk, din ve mezhep ayrımı fitne fesattan başka bir şey değildir. sorunsal denen asılsız iddialar da fitnenin ta kendisidir. bu tarz fitneleri de kimin enjekte ettiği bellidir. ulan biz bıktık bunlar bıkmadı bu salak saçma şeylerden. bi s.ktirin gidin'dir.
    2 ...
  8. 39.
  9. diğerlerinin sevgisiz olmasındandır.
    0 ...
  10. 38.
  11. yapılan eylemlerde trafiği tıkayıp, bir mağduriyet yaşattıklarından buruğum biraz ama sevmiyor değilim.
    0 ...
  12. 37.
  13. Alevilerin, azınlık dayanışmasını sağlamak ve güçlendirmek ayrıca; alevilik kültürünü ve kendilerine ait manevi değerleri yaşatabilmek için ,kısmen, yabancılaşmayı desteklemesi.
    0 ...
  14. 36.
  15. alevilerden kasıt tüm ali taraftarlığı çerçevesinde simgelenen güruh ve parçacıklar ise belirli bir ayırdın neticesinde sevilebilir aleviyle sevilmez alevi mukayesesi tarihi donelerle zenginleştirilip tasarruf edilmelidir. bu alevi vurgusu şii fraksiyonu kapsamında ele alınır veya ona dahil edilirse bağlam dışı bir analiz mi yapılır bilmiyorum ama söz konusu sevilmeme hadisesine taraf olan şey şia ise gayet derecede katılıyorum. çünkü şia bir kültür ya da bir mezhepten ziyade jakoben bir üslubun faşist ideolojisine, dini paratoner olarak kullanması anlamına gelmektedir. islam tarihinde şii vakıası her zaman mezkur tarihin sırtında kambur, yoluna engel, belirli noktalardaki evrimlere inanılmaz derecede köstek olagelmiştir. islam sınırları içinde nerede bir fitne, nerede bir oyunbozanlık, nerede mezhepler arası kıyım ve nerede fesat dolu politikalar varsa orada şianın parmağı vardır. selahaddin e karşı bedevileri kullanan, eriyen fatımi ruhunu canlandırmak için haçlıların kıçını yalayan, kudüs müslümanların eline geçmesin diye mısırla selçukluyu birbirine kırdıran, şam, mardin, süleymaniye liderlerine suikastlar hazırlayıp haşhaşileri bu uğurda kullanmayı bir adet edinen de şiadan başkası değildir. kendi ülkesinin ismini ari anlamında tasarruf etmek üzere kendi bozuk karakterini ululaştırmak için iran (üstün, has, ari) nitelemesini kullanmaktan, kendinde gördüğü yüksek seciyeden ötürü tüm halklardan üstün görmekten çekinmemek de her açıdan kendini farklı bir noktada mütalaa etmesinden gelir.

    bu adam sevilmez.

    çünkü hz. ebubekir halife seçilirken fitne çıkmasın diye dişini sıkıp sessizce oturan ve kendi cenahından yükselen meydan okumaları olgun şahsiyetiyle susturmuş bir hz. ali taraftarı olacak insan, sünninin başına örülen her çorabın tasarımını üstlenemez. çünkü kaddafiyle halkının arası açıldığı gün libya düşmeli diye haykırıp, suriyede şii hükumet sünnileri katlederken esadın yardımına koşan orospu çocuğu zihniyet hz. ali'nin taraftarı olamaz. çünkü bir şii bir şey bulsa ve sahibinin sünni olduğu ortaya çıksa, o şeyi bulan kişinin eski sahibine vermesi zorunlu değildir şeklinde bir maddenin bulunduğu anayasayı islam anayasası diye yutturmaya çalışan ayrımcı namussuzluk hz. alinin şahsiyetiyle ilintilendirilemez.

    yukarıdaki betim ve nitelemeler, mezhebi ideolojik bir boyuta taşıyıp karakteristik kindarlığı meşrulaştırabilmek adına din mefhumunu kullanmayı adet edinmiş bir sosyolojik vakıa olan siktiriboktan şia için geçerlidir.

    bir de türkiyede adına alevi denen, kimi temsilcisi tarafından din, kimi ileri geleni tarafından kültür, kimi mürşidi tarafından mezhep olduğu şeklinde bir çok tarif ve şekle sahip olup türkiyenin moderlenleşme dinamosu görevini üstlenen, son seksen küsür yıldır da seküler yaşam tarzını kendi varlığının garantisi olarak gören histerik bir topluluk var. türkiyenin avrupaileşebilmesinin en kadim dinamiği ve türkiye modernitesinin en gönüllü taşıyıcısı olma hevesi, alevilerin inançsal dayanaklarıyla aralarında yüzeysel bir bağın olmasından ileri gelir. bu bağın yüzeyselliği, bir noktada ali kimliğinin sünni ögelerinden soyutlanıp fiil planındaki ali'den, muhabbet tavsiyecisi ali'ye doğru bir indirgeme sözkonusu olduğundan bugünün alevi yapısına uygun öğreti sahibi ali imal etmelerindendir. bu açıdan bakıldığında ali zatında vukuu bulan birbirinden farklı iki karakter, sünniliği ve aleviliği çağrıştıran ve bi nevi emreden iki çelişkili düşünürden bahsetmek hiç de zor değildir. bu durum aleviliği birtakım itikadi problemlere de sürüklemiştir. alevilerin sevilmemesi sorunsalı da işte burada başlar. sünni ve alevi çekişmesi bu topraklarda yaklaşık 800 yıldır toprak ya da saltanat yarışından ziyade zihniyet, akide ve dini ele alış farklılıkları çerçevesinde çözümlenebilecek bir hüviyete sahiptir. belirli taassuplara dönüşen kimlikler iç dinamiklerinden beslenip belirginleştikçe birbirine rahatsızlık vermekte ve bu durumun doğası gereği birbirini bastırma çabasına dönüştüğünden olsa gerek, arkasına sünniliğin geleneksel arzularının aksine modernliği ve asriliği de alan alevilik sanırım kuramsal açıdan bir sıfır yenik başlamıştır. çünkü bu coğrafyanın karakteristiğine tezat teşkil eden modernizm; alevilik, itikadi boşluğunu sekülerizmle ikame etmeye başladıktan beri aleviler tarafından kendi yaşam alanınlarını korumaya yönelik sigorta olarak görüldü. bu öylesine çarpık bir sahiplenme ya da aidiyete dönüştü ki alevi kıyımlarının baş mümessili olan chp sırf modern bir yapıya sahip olduğundan dolayı aleviler için ya bir ağlama duvarı ya da en güvenilir dayanak noktası haline geldi. bu paradoks maalesef inkar edilemez bir gerçektir.

    tüm bunlara iki topluluğun arasını açmaya birebir olan iftira ve yalanlar da eklenince alevi mum söndücü, sünni yezit oldu bir süre sonra. sünni de rahat durmadı ama. bazen kırdı geçti aleviyi, bazen köyünü yaktı. sonuç bölümlerindeki sosyal mesaj verme klasizminden nefret ettiğim için uzatmadan gidiyorum.
    2 ...
  16. 35.
  17. insan tanıdığını sever, tanımadığını seçemez, bilmediğinden de korkar. eğer alevileri tanırsanız, on yargısız bir bicimde gercekten insanlara saygı gösterebilirsek, birbirimizi sevmememiz için hiçbir neden yok
    1 ...
  18. 34.
  19. öyle bir şey yoktur. ben severim mesela... ama şunu sevmiyorum, açıkça söyleyeyim:

    - selamünaleyküm!
    + zzzzzzzz.

    bu ne ya, yapmayın bunu. adam gibi selam vermişim; ne bileyim ben senin hangi köylü olduğunu!
    3 ...
  20. 33.
  21. alevileri tanımayanlar ön yargı nedeniyle bu güzel insanlara mesafeli dursalar da tanıyanlar öz be öz türk kültürünü yaşayan alevilere büyük sempati duymaya başlarlar.
    0 ...
  22. 32.
  23. mesele sevilmemek değilde aynı dine mensup olmalarına rağmen farklı yargılar güdülmesindendir. sünniler, alevilere pek kız verme veya alma taraftarı değildir. aynı şekilde alevilerde sünnilere karşı aynı tutumu sergiler.

    alevilik hakkında pek bir bilgim yok ama hz. ali'nin peygamber olduğuna inanan bir kesim var bu mezhep içinde. belki de sorun bundan kaynaklıdır.
    0 ...
  24. 31.
  25. 30.
  26. seninle aynı şeyi düşünmeyen aynı şeye inanmayan insanı sevmezsin bu gayet normal. illa diri diri yakmaya da gerek yok elbet inancına hoşgörü göstereceğiz ama farklı inançlara sahip olduğum insanlarla doğal olarak aramda mesafe olacak.
    0 ...
  27. 29.
  28. 28.
  29. (bkz: gel bili bili)
    adamla 2 senedir tanışıyorum bi türlü sevemedim.*
    0 ...
  30. 27.
  31. aleviler sevilmez değildir. aleviliğini vurgulayanlar sevilmez.
    1 ...
  32. 26.
  33. 25.
  34. konu edilmesi bile ayıp olan ırkçı, dinci, yani ilkel düşüncelerden dolayı olsa gerek.
    0 ...
  35. 24.
  36. yılmaz erdoğanın dediği gibi iki köy arasından nehir geçiyor ise o iki köy birbirini asla sevmez. sanki o nehir onlar birbirini sevmesinler diye geçmektedir gibi. işte bu yüzden aslında kimse kimseyi sevmez. sevdiğini söyleyenler de zaten kendilerini sevdiklerinden katlanırlar başkalarına.
    1 ...
  37. 23.
  38. osmanlı ve tc'de iktidarın sunni islam'ı resmen veya fiilen devlet dini olarak benimsemesi, alevilerin sayısal olarak daha az olması.
    1 ...
  39. 22.
  40. gayette güzel sevilir, alevilikten önce insandır.
    en kadim dostum alevidir. bir insanın sevilmesi alevilikle sunnilikle alakalı bir durum değildir. Nasıl bir insan olduğuyla alakalıdır.
    0 ...
  41. 21.
  42. kendilerine onca eziyeti reva gören kemalist yobazlara ölümüne yancılık yapanları sevilmez sanırım, yoksa aleviler genel olarak sevilmez diye birşey yok tabii ki.
    1 ...
  43. 20.
  44. birileri aleviler adına konuşup, alevi olmayanlara küfür, hakaret, iftira, karalama dolu tahrik edici sözlerle saldırmasından dolayı. londradaki sağır sultan bile duydu sivas olaylarını ergenekonun yaptığını. hala bık bık ediyorlar. ulan bırakın şu alevi sunni kavgasını. kimseye fayda gelmez bu işten. bu vatana hizmet eden, milletini seven alevi de iyi insandır, sunni de. ayrım yapmaya gerek yok.
    1 ...
  45. 19.
  46. bu konuyu şöyle ele almak gerekiyor.

    her 2 tarafında hataları var.

    -aleviler bir mezhepten çok kendilerini ayrı bir ırk olarak görmeye başlamıştır ki bu başlı başına bir sorundur. unutulmamalı ki alevilik bir kültürdür, bir ırk değildir.

    -aleviler kendilerini kandıran komünist düşünce sistemi taraftarlarınca çokça kullanılmıştır geçmişte. alevilik mezhebiyle komünizm'in arasında ne gibi bir ilişki olur esasen. kimse eşitlik özgürlük gibi süslü boyalı kelimeler yazmasın, alakası yok.

    -geçmişten bu yana sürekli isyan çıkaran tiplerin gazına gelmiştir aleviler. 500 yıl evvelde bu hataya düşmüşlerdir, şimdi de zaman zaman düşmektedirler.

    diğer taraftan sünni kesim de hatalara düşmüştür alevilere karşı.

    -ülkemizde bir hristiyanın, musevinin dinini özgürce yaşayabildiği kadar alevilere tahammül gösterilmemiştir.

    -aleviye 2.sınıf vatandaş muamelesi yapılmıştır.

    -bunlar kızıl komünist damgasını kolayca yapıştırmıştır.

    her 2 kesimde devlet nezaretinde bir araya gelip birbirine saygı göstermeyi ve geçmişte yaşanan hatalardan ders çıkarmayı öğrenmelidir.

    aleviler de bizim vatandaşımızdır ve biz sünniler gibi dinini yaşama hakkına sahiptir. yoksa adam gider kızıl komünist olur, askerle polisle çatışır doğal olarak.

    alevilere düşen görev ise komünistlerin gazlamalarına gelmemeleridir. kültürlerini daha doğruca tanıtmaları ve kendi içlerine kapanmamaları gerekmektedir.

    bir sünni olarak ve yılları aleviler arasında geçmiş biri olarak insanları onların bu düzgün kültürünü tanımaya davet etmekte benim görevim.
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük