Öyle olmasa Ulu Önder Yüce Atatürk'ümüzün izlerinin silindiği ve ilkelerinin hiçe sayıldığı bir evin en baş köşesinde oturan dedeyi huzur evine yollamazlar mıydı?
Kılıçdaroğlu, aynı yargıda mezhepçi alevi kadrolaşmasını başlatan Tuncelili Mehmet Moğultay gibi gönüllerinde ve kalplerinde eşsiz bir yer edinmiştir.
ikinci fatihleridir.
Kılıçdaroğlu, Alevilerin hiçbir zaman eleştiremeyeceği bir isimdir.
Çünkü kendisinden aralarında "Alevi Reisimiz" olarak söz ederler.
Şu aşağıda bıraktığım linke tıklarsanız eğer, bazı mezhep faşisti Alevilerden oluşan terör örgütü dhkp-c'nin, sanatsal propaganda ve militan devşirme kolu olan Grup Yorumdan övgüyle söz eden bir "Sahte Atatürkçü" göreceksiniz...
işte Atatürk'ü ne kadar çok sevdiklerini de buradan rahatlıkla anlayabilirsiniz...
Bazı aleviler mezheplerini her şeyden üstün tutar, yanlışı yapanlar kendilerinin mezhebinden olduğu sürece onlara laf etmezler.
Bazıları ise yobaz olmadıkları için acayip mezheplerine bağlı mezhepçilerdir ve Kılıçdaroğlu Yönetimini eleştirmezler.
Çünkü bazılarının mezhebi faşizmleri Ulu Önder Yüce Atatürk'ümüze duydukları sevgiden üstündür.
Kısacası "bazı" Alevilerin büyük bir kısmı Ulu Önder Yüce Atatürk'ümüzü de gerçek anlamda sevmez.
Bu sadece sempatik gözükmek için yüzlerine taktıkları bir maskedir.
Selçukluyu Babai isyanıyla yıkanların, Osmanlı dönemi aynı mezhep faşizmiyle yaptığı Şahkulu-Celali isyanları başarılı olmayınca, Osmanlıya duydukları kin ve nefret nedeniyle, Ulu Önder Yüce Atatürk'ümüzün Osmanlı Dönemini kapatıp, Türkiye Cumhuriyeti Dönemini başlatmasından dolayı kendisini "kötünün iyisi" ya da "düşmanın düşmanı" olarak görürler hepsi bu.
"Laiklik" ilkesi ağızlarından düşmezken, bir kısmının milliyetçilik, halkçılık, devletçilik ilkelerine sahip çıkmadıklarını görürüz.
Aynı şu başta örnek verdiğim linkteki gibi...
Zaten "Laiklik" ilkesini de Sünni islam'a olan karşıtlıklarını dile getirmek için kullanırlar büyük bir çoğunluğu.
Ulu Önder Yüce Atatürk'ümüzü seviyor olsalardı, bir hafta sonra yapılacak CHP Kurultayı hakkında yorum yapmazlar mıydı?
Bence de yaparlardı tabii.
Hatta burada Adnan Oktar sendromuna yakalanmış olan bir yaşlı kurt var, kendisi çok Atatürkçü, tam bir Türkçü gibi davranıyor ama hiç yönetimin gidişatını eleştirdiğini ya da Kurultaylarda dönen şeylerden söz ettiğini gördünüz mü?
Herkes suspus farkındaysanız, çünkü neler döneceğini biliyorlar...
Kılıçdaroğlu'nun, CHP Genel Başkanlık koltuğunda -her nasılsa artık bilemiyorum- oturuyor olması da onların işlerine geliyor.
Siz de farkındaysanız CHP'yi zaman içerisinde örümcek ağı gibi saran -yobaz olmayan- bir zihniyet var.
-Mezhepçi yobaz olmayan- bir zihniyet hem de.
Hahaha.
Hepimiz 26-27 Şubat 2012 Kurultay'ını hatırlıyor değil mi?
Gerçek bir Atatürkçü olan isa Gök'ü "Bismişah" naralarıyla döven tipleri hatırlıyorsunuz değil mi?
Yeterli delege sayısı yokken, kurultayda yaptıkları isa Gök'ün deyimiyle "Kanunsuzluk hali" durumuna karşı çıkmaya çalışması sonucunda, Kılıçdaroğlu'nun çok yakından tanıdığı ve sevdiği delegelerin dövdüğü Gerçek bir Atatürkçüden söz ediyorum.
Bilmiyorsanız da alın linki tıklayın. Anlatın herkese. Duyulsun bunlar.
Selçukluyu yıkan Babai isyanını yapanlar, Osmanlıyı gerileme dönemine sokan Şahkulu-Celali isyanları, Çanakkale Savaşı dönemi ve sonrası Koçgiri-Dersim isyanları v.s. v.s.
Tahmin edebileceğiniz üzere bazı insanların en büyük düşmanlıkları Sünni islam'a olduğu için, Şii iran'a bağlanma amacıyla başlattıkları isyanlarında, ele geçirdikleri bölgelerde yüzbinlerce masum Sünni sivili katletmekten öte gidemediler, çünkü yaptıkları isyanlar bastırıldı...
Bunu hiçbir zaman yediremediler.
Osmanlıdan da nefret ediyorlardı.
Ulu Önder Atatürk'ümüz Osmanlı Döneminden sonra Türkiye Cumhuriyeti dönemini başlattığı için de kendisine az biraz sempati duydular...
Ayrıca "laiklik" ilkesi de onlara pek cazip geldi...
Zaman içerisinde Tuncelili Alevi Reisi Mehmet Moğultay'ın yargıda ilk kadrolaşma olan mezhepçi Alevi kadrolaşmasını tamamlaması sonucunda da, Sosyaldemokratçı Halkçı Parti zihniyeti olarak Kılıçdaroğlu ile CHP'ye el attılar.
Günümüz CHP'si ise SHP'liler tarafından yönetilen, SHP'leşmiş ve Ulu Önder Yüce Atatürk'ümüzün izlerinin silindiği, ilkelerinin hiçe sayıldığı bir parti...
bir alevinin taparcasına sevdiği, sonsuz değer verdiği, öl dese öldüğü, kayıtsız şartsız teslim olduğu, sorgusuz sualsiz inandığı tek kişi; alevi dedesidir.
dersim hadiseleri ve tekke ve zaviyelerin kapatılması ile ilgili kanun nedeni ile hacı bektaş-ı veli ve onun gibi bazı yerlerin folklorik öğelere dönüşmüş olmasından dolayı rahatsızlardır.