ordunun, katı laik kesimin, sistemin pek bir hoşlandığı kesim.
hiç unutmam eski mgk sekreteri tuncer kılınç paşa keşke bütün müslümanlar aleviler gibi olsa demişti cumhuriyet gazetesinin düzenlediği bir panelde.
ben kendi alevi tanımımı yapayım önce. belki de ben yanlış tanıyorumdur çünkü. benim bildiğim aleviler namaz kılmaz, oruç tutmaz, kısaca farz olan ibadetleri düzenli olarak yerine getirmez, içlerinde yerine getirenler de vardır. islamın ahlaki ve kültürel tarafını alırlar daha çok, kurallar, yasaklar çok fazla ilgilendirmez. bu anlamda dışardan iyi bir insan izlenimi verebilir ama asla müslüman izlenimi şimdiye kadar alamadım ben. bir kısım alevi hz. ali'ye değer veriyor denmiş, bütün müslümanlar hz.ali'ye değer verir, o'nu sever. yalnız kuran'ın yanlışlıkla hz. ali'ye indirileceği yerde hz. mudammed'e indirildiğine inananlar biliyorum. bu anlamda allah'ın hata yaptığını kabul etmek sanırım ne anlama geliyor farkındayız. bunun dışında kulaktan dolma bilmemne söndü, bilmem kızılbaş bunlara takılmam ben. ama gördüğüm özellikle dindar kesimi sürekli baskı altına alan insanların(egemen sistemin) pek bir memnun olduğu alevilerin islamın yalnızca sevgi, hoşgörü kısımlarını aldıkları, dini uygulamaları önemsemedikleri ve bu anlamda aleviliğin benim gözümde bir mezheb olmadığıdır. namaz kılmasın, oruç tutmasın, başını örtmesin ama sevgi, hoşgörü bu değerleri benimsesin, e bunun için müslüman olmaya gerek yok, ortalama iyi bir insan ateist dahi olsa bunları yapıyor zaten. kimse kusura bakmasın, aleviler ya da başkaları istediğine inanır, istediği gibi yaşar, ama birileri kalkıp da siz de aleviler gibi yaşayın, yobazlık yapmayın, bağnazlık yapmayın derse öncelikle peygamber efendimize (s.a.v.) dil uzattığını unutmasın. siz istiyorsunuz ki allah'a inansın insanlar, hoşgörü, sevgi, saygı, vs. olsun ama devlet istediği zaman başlarını açsın, içki içsin, toplumsal hayatta bizim gibi yaşasın, sadece düşüncede bir şeyleri benimsesin, bizim egemen gücümüze direnmesin, vs. vs.
mevlana'yı salt hümanist, hacı bektaşı veli'yi de hoşgörüden ibaret gören bir insan için üsttekilerin fazla bir anlamı yok aslında, gerçekliği olduğu gibi kabul edemediğiniz noktada büküp kendinize uydurabileceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz, gerçekliğe direnemezsiniz ve gerçek sizden bağımsız olarak varlığını sürdürür, kabul etseniz de etmeseniz de. sırf namazın anlamına binaen 3-4 tane ayet ve hadis-i şerif'i burada yazacak olsam burada çok kötü butonu felç yaşar, ben de örümcek beyinli yobaz olurum, bilimin önündeki en büyük engel, atatürk düşmanı falan da olurum arada, hayat ne garip öyle mezheb, din filan.. yaa..
türkiye'nin aydın kesmini olusturan kim de derse desin asla insan din meshep ırk ayrımı yapmayan kadınını dövmeyen , kadınının canına ve düsüncesine önem veren , eline beline diline sahip , gözlerini yobazlıkla karartmamıs tüm müdahalelere ragmen kendi kültürleri yasatmayı basarmıs 'insan'lardır.
alevilik şekilciliğin şartların dışında dini tanrıyı yureğinle hissetmektir, ve insanların onurlu bir şekilde yaşamasını sağlıyacak en kolay mezheptir.
biz kerem isek onlar aslı. bu topraklarda yüzyıllardır birlikte yaşamışız. küllerimiz kerem ile aslı'nın külleri gibi birbirine karışmış. bizi onlardan, onları bizden ayırabilir misin?
günümüzde sündürülmeye çalışılan kesimdir, ibadet edip daha sonrasında alevi sünni ayrımı yapan ve adına müslümanlık adı veren kesimlerin özellikle hedefi haline gelmiştir. her insan dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin allah katında kul sıfatına naildir ve hiçbir allah' ın kulu kendini bir başkasından üstün göremez ya da aşağılanmayı hak etmez. günümüzde böyle bir ayrımın yapılması dahi saçmalıklar içinde baş göstermektedir.
dünyadaki ilk insan hakları düşüncelerini ortaya koymuş eşitlik özgürlük gibi kavramları ortaya çıkarmış yunus emrenin, hacı bektaşi velinin ve nice erenleri kapsayan kavramdır. yıllarca baskı altında bırakılmış bir toplum olduğu için içinde barındırdığı insancıl felsefeyi bir türlü gösterememiş bir mezhebin insanlarıdır. işte bu yüzden diğer toplumlarda daha aleviliğin ne demek olduğu bilinmeden onlar karalanmaya çalışılmıştır. ama alevilikte ise ayrımcılıktan öte herkesi eşit sayan bir bütünlük çağrısı vardır. cumhuriyet döneminde milli kurtuluş için en çok çaba sarfeden topluluklardan biride alevi topluluklarıdır *.Atatürk'te alevi toplumunun bu ülkeye olabilecek katkısını göz önünde bulundurmuştur. şöyle ki kuruluş dönemimizde tüm yurtta tarikatlar yasaklanırken erzincan ilinin ocak köyündeki bektaşi dergahı kapatılmamıştır. o dönemde bu insanların vatanımıza yapabileceği hizmetler gözardı edilmemiştir. gene o dönemde alevi bektaşi ocakları tarafından toplanılmış yüklü miktarlarda maddi yardımlar kuvai milliye hareketine teslim edilmiştir. unutulmamalıdır ki 600 küsür yıl 3 kıtada hüküm sürmüş bir imparatorluğun da en önemli askeri gücünü bektaşi ocağı kurmuştur * yani aleviler hiçbir zaman karalanıldığı gibi ne vatanhaini ne dinsiz nede ayrımcı bir toplumdur. şuan ki durumlarının sebebi ise osmanlı ile şah ismail arasındaki çekişmelerden beri asimilasyon politikalarına maruz kalmalarıdır. bazı konularda aynı zihinyet hala devam ettiği için alevilerin gelecektede özgürlük konusunda nasıl bir durumda olacaklarını söyleyemeyiz.
mantikli kurallari olan yaptiklari ibadetin nedeni anlatabilen sadece bir yerlerde yazilli oldugu icin degil, dunyayi ve kendilerini daha iyiye goturecegi icin yapan ulkemizde bulunan bir kisim mantikli insan.
ahmet yesevi'yi, yunus emre'yi, hacı bektaş veli'yi, pir sultan abdal'ı bir kenera bırakın, peygamber'in sağ kolu olan h.z ali'yi nasıl önder kabul ettiklerini anlayamadığım, yine de saygı duyduğum bir mezhep.
hz. ali'ye tabiyiz diyen kesim. herkesin inancı kendisinedir ve saygı duymak gerekir bunun yanında alevilerinde bana göre bu meshebi herseyiyle degerlendirip öyle kabullenmeli kusaktan kusaga aktarılan bi gelenek olmamalı tabi bu her meshep ve din için geçerli. Aleviliği bastan ele alırsak biz sünnilerde hz. aliyi çok severiz onlarda yalnız kesişemediğimiz nokta diğer üç halife çünkü hz.ömer hz. ebubekir ve hz. osman' ı aleviler sevmez.
alevilerinde sünnilerinde hatta müslüman olan olmayan herkesin kabul edecegi gibi hz. ali korkak ve iki yüzlü biri değil aksine çok mert ve cesur doğru sözlü biriydi. olaya bu açıdan bakarsak hz. ali bu diğer üç halifenin seyhül islamlığını yapmış en büyük yardımcıları olmuştu bastada dediğimiz gibi hz. ali iki yüzlü biri değildi öyleyse bu üç halifenin yanında onları kabullendiği sevdiği için halifeliğin hz. ali'den önce onların hakkı olduğunu bildiği için onların en büyük yardımcısı olmuştu aksini iddaa etmek hz. ali'ye iki yüzlü demek olurki bunuda kimsenin kabul etmeyeceği açıkca ortada olamazda.
hz ali, yönetim ordu onların elinde bu yüzden sesini çıkaramadı katlandı diyecek olursak buda hz. ali'nin mertliği ve cesurluğuyla bagdasmazki hz alinin cesaretini cümle alem bilir takdir ederdi.
daha önceki entrylrimdede alevilerin namaz husundaki görüşlerinin pek mantıksal bir açıklamasının olmadığına değinmiştim.
sonuç olarak alevi kardeşlerime tavsiyem atalarının geleneklerini olduğu gibi kabul etmektense biraz araştırıp akıllarına en çok yatan seyi yapmalarıdır. çünkü bu dünya gelip gecici ve asıl önemli olan ahiret hayatına gitmeden önce benim mantığıma yatan bu fikirlerimi diğer alevi olan olmayan din kardeslerimle paylaşmak istedim. inşallah Allah hepimizi doğru yola sevk eder ahirettede en güzel yerlerde beraber oluruz.
hacı bektaş'ı, mevlana'yı, yunus emre'yi ve pir-sultan'nı bilmeden, sadece "mumsöndü" diye artık herkesin nereden geldiği belli bir safsatanın arkasına sığınarak laf sokuşturulmaya çalışılan inasanlarımız!
not: sanıldığı gibi çoğu kürt değil, türktür, zaten alevilik bir çeşit türkmen geleneği olup bu coğrafya dışında sadece türkmelerin gittiği yerler de varolmuştur (örn: balkanlar ve suriye), zaten kürt alevilerin çıkışı da yavuz sultan selim ile şah ismail arasında geçen polemik üzerine yavuz'un sürdüğü alevi türkmenlerinin sürülen yerde asimile olmasından kaynaklanır.
islamiyetin bir mezhebi olan alevilik'e inananlara verilen isim. herkesin istedigi dinin istedigi mezhebine inanma ya da hicbir seye inanmama hakki oldugu gibi, alevilerin de islamiyeti istedigi gibi yorumlamaya ve uygulamaya hakki vardir. diger insanlara dusen, buna saygi duymaktir.
nasil ki hiristiyanlarin isa dururken nasil muhammet'e inanirsiniz diye sormaya hakki yoksa, sunnilerin de alevilere "nasil olur da muhammet duruken ali'ye inanirsiniz" diye sorma hakki yoktur.
yemek yerken kendilerine afiyet olsun denmesinden nefret eden kitle... helal olsun sözünü daha çok severler... afiyet, yezidin kızının ismi olduğundan...
alevilik, ba$lı ba$ına bir kültür devinimidir. kendi içlerinde de zengin sınıf alevileri, köy alevileri, vs.. gibi ayrılmı$ olsalar da, aralarında (her toplumda/toplulukta olduğu gibi) be$ para etmezler olsa da, toplum tarafından dı$lanmaları ya da toplumdan izole olmaları saçmadır, irrasyoneldir, aptalcadır.
dinî inançlarını kendi gönlünde, kendi rotasında ya$ayan altkültür topluluklarını gavur diye nitelendiren örümcek beyinli zihn-i et'in kı$kırtmalarına, iftiralarına (mumsöndü!) maruz bırakılmı$ bir toplumun çocuklarıdırlar.
gelgelelim; kendi içinde de çeli$en, alevi olunmaz alevi doğulur gibi dü$ünce çarpıklıklarıyla özünü kemiren, içini bo$altan bir yanı vardır ki ho$ değildir. çok alevi tanıdım. çoğu da adam gibi adamdı. çok alevi kız tanıdım. çoğu da orospu değildi.
kısacası; ağır ol da molla desinler diyeceğim ben bu mezhep, kültür ya da felsefi topluluğa laf edenlere.
bütün namazlarını hz.Ali nin kendi yerlerine kıldığına inanan topluluk.Hz.Ali nin oğulları hasan ve hüseyinin hz.Ali nin ölümünden sonra namaza devam etmeleri aleviler için düşündürücü olsa gerek!!
zaman asimiyla ve alakasi olmayan kisilerin haklarinda bilip bilmeden yorum yapmasiyla topluma "farkli" gosterilmeye calisilmis insanlardir aleviler. düsünceleri, inanislari nedeniyle sürekli dislanmislardir, cesitli sebeplerle haksiz yere elestirilmis, ibadet sekilleri sorgulanmis, yadirganmislardir.
ülkedeki türk/kürt, sünni/alevi ayrimciligi ve bölücülük de boyle boyle ilerlemistir. asil bilinmesi gereken ise herkesin bir ülkede yasadigi; herkesin ayni toprak parcasi üzerinde bir oldugu; farkli mezheplerin farkli inanislarina sonuna kadar saygi duyulmasi gerektigidir.