en asil duygunun insandır. tıpkı bir sünni gibi ya da bir hıristiyan veya yahudi gibi. gerisi yalandır, inanç özgürlüğü denen bir şey vardır herkes başkasının inandığına saygı duymalıdır.
hazreti ali ve alevilik hakkında bir bok bilmeden-öğrenme gereği duymadan, sadece şekil yada aykırılık olsun diye aleviyim deyip ortalıkta gezenlerin çok olduğunu düşünüyor/görüyorum...
ne kurtler, ne ermeniler ne de bir baska topluluk, bu cografyada en cok zulmedilen, katliamlara ugrayan guzel insanlar.
yine de iclerinde hesap sorma, oc alma duygusu tasimiyorlar. ezilen, somurulen, yok edilmeye calisilan halk edebiyati yapmiyorlar butun bunlara maruz kaldiklari halde. hoca ahmet yesevi ve haci bektas-i veli felsefesini benimsemelerinin bunda en buyuk etken oldugunu dusunuyorum. baska bir etnik ya da mezhepsel bir olusum benzeri bir zulme maruz kalmis olsaydi simdiye bin kere isyan etmis olurdu yoksa.
aleviler bu ulkenin gercek sahipleridir. yeni kurulan cumhuriyetin temellerinin atilmasinda onlarin payi buyuktur. genc cumhuriyet doneminde ingilizlerin fisbiklemesi ile cikan kurt isyanlarinda ilk mudahaleyi askerden once anadolu alevileri yapmis, hainlerin imhasinda buyuk yararliliklar gostermislerdir.
islamiyet oncesi turk kulturunu en canli sekilde yasatan aleviler ilkel arap geleneklerinden ve kulturunden neredeyse hic etkilenmemislerdir. turkluk ozelliklerini soy ici evlenme anlasiyi sayesinde korumuslardir.
buyuk vatan sairi yahya kemal " su ahmet yesevi kim ? bir arastirin goreceksiniz. bizim milliyetimizi asil onda bulacaksiniz" sozunu bosuna soylememistir.
turk milliyetciligi mezhep merkezli, dar mezhepsel yaklasimlar sergileyen sozde milliyetcilerden kurtuldugunda -ki buna cok az kaldi- alevi soydaslarimiz hak ettikleri degeri gorecekler, tum kulturel ve sosyal haklarina kavusacaklardir.
çoğunun "bilmediği" gibi hz. Ali'nin camide ölümünden sonra değil, Muaviye başa geçtikten sonra tüm camilere yazdırdığı "Ali'nin soyu şöyledir, böyledir..." gibi yazılardan ve toplumdan soyutlanmalardan sonra toplumdan kendini soyutlamış, bin yıldan fazladır aynı şekilde yaşam tarzı sürmüş ama her zaman aydın görüşlü olmuş, müslümanlığın namaz ve benzeri kalıplarda değil de güzel insan olabilmekle, sevap amacı gütmeden iyilik yapmayla, Allah korkusuyla, diğer mezheplere nazaran Allah-kul ilişkisini daha samimi yaşayan, diğer mezhepler tarafından "neredeyse" hiç ibadet etmeden kendilerine müslümanız dedikleri için hiç bir zaman çekilemeyen, bazı büyük alimler tarafından orta asyadan balkanlara yayılan felsefedir.
alevi oldugunu belli etme icgudusu ile yasayan, kol ve bazen, yuz kisimlarinin belirgin yerlerine ali kilicinin dovmesini yaptirarak ibadet eden bir insan turu. geneli ataturkcu olur bunlarin.
Din Kulturu hocasi olarak gonderilen imama sahip cikan, cami olmadigi icin kullanilmayan bir evi mescit haline getirip imamin kullanimina acan insanlardir aleviler. Inanc babinda baskici olmadiklari icin son kusaklar aleviligi bir yasam tarzindan cok bir kimlik olarak algilarlar.
içlerinden biri olmasam da hemen her görüşlerine destek çıktığım güzide insanların oluşturduğu topluluktur. çoğunlukla, din adı altında safsatalarla kazılmış derin ve karanlık çukuruna düşmemiş kişilerdir. her toplulukta olduğu gibi bu kardeşlerimizin de radikal görüşe sahip bir kısmı vardır.
müslümanlığın saptırılmış tarafı gibi lanse edilse de dopru değildir. kendi inancımca onların daha gönülden ibadet ettiklerine inanmışımdır hep. başka kesimlerin kendilerini saklamak için bu ad altında sapkınlılarını giderdiği çok olmuştur ama gerçek düşünce ve inançlarını incelemden bu safsatalara inanmak hata ve cahilliktir. bu da en çok türk halkında görüldüğünden ne yazık ki anlaşılmamış kesimdir diyebilir alevi kardeşlerimiz için.
peygamberimizin kızını verecek kadar güvendiği, onun eli benim elimdir dediği kişi nasıl olur da dine ters düşmekle ilişkilendirilir anlayamıyorum. kerbela da yaşanan olaylar herkes tarafından bilinmektedir ve bunu yapan insanlar bu dönem için de halifelik de yapmışlardır. dinin saptırılmadığını hangi güvenceye dayanarak iddia edebilir ki. o yüzden hangisinin gerçek müslümanlık olduğunu düşünüp gönül yoluyla bulup ona inanmak lazımdır. allah insana akıl ve gönülü boşuna vermemiştir yoksa.
insana saygıda kusur etmeyen ve kadın-erkek ayrımı yapmayan insanlardır, içki meselesi daha sonradan karışan kötü bir unsurdur ancak aslında aleviler içki içmezler. insanlar onların her şeyidir, canıdır, ciğeridir. ırkçı arapların kültürünü asla benimsemezler, araştırmacı ve sorgulayıcıdırlar. oruç tuttukları günün farklı olması onlar için bir şey ifade etmez, çünkü onlar ibadetlerin şeklini değil işlevini önemserler.
not: bu yazılanlar gerçek alevileri göstermektedir, gece vakitlerine kadar barlarda takılan kendini bilmez "ben aleviyim" diyenler ve diğer istisnalar dahil değildir.
hayatları boyunca din ve vicdan özgürlüğü diye böğüren, kendilerine bir şey olunca koşa koşa insan hakları mahkemesine giden ama kendilerine açık kimlikle yaşama şansı vermeyen, inançlarından-seçimlerinden ötürü baskı yapan, aşağılayan insanlara tahammül etmek zorunda kalandır alevi. akla hayale gelmeyecek, insanlığın içinde yer almayan tutumlarla karşılaşandır. insan yerine koyulmayan, üç eşek yaşına gelmesine rağmen ilkokul çocuklarınınki gibi iğrenç lakaplar takan zibidilerle uğraşmak zorunda kalandır.
senin anana, bacına, karına küfredilse; geçmişin, inancın, varlığın yok sayılsa napardın? bir düşün bakalım...
hayatımda ilk defa güner ümit'in kızılbaş edikten sonra inter star kanalına saldırılarıyla duyduğum insanlara verilen ünvan. yanlış hatırlamıyorsam inter star gazetesini taşlıyorlardı. kesinlikle insan sevgisi ve insan odaklı samimi niyetleri içinde taşlıyorlardır.
çoğunlukla aydınlık dolu insanları içinde barındıran bir adım atana iki adım yaklaşmakla karışılık veren, yobazlar gibi diri diri insanı yakmayan ve bebek katilliği sıfatını üzerinde taşıyan faşistler gibi hamile kadınlara tecavüz edenlere aynı şekilde karşılık vermeyen bunuda herşeye rağmen insan sevgisine bağlamak mümkün ve insan odaklı samimi niyetleri içinde barındıran bir inanışın adıdır.
ilginç tartışmaların odağındaki insanlardır. ben severim. aydın olmayanlar sevmez.
mizansen
herifin biri var rölativite'den falan bahsediyor. şrödringer'in kedisi hakkında makaleleri var. heisenberg'in belirsizliğinden de, darwin'in rastlantısal mutasyon ilkesinden de haberdar. araştırmacı bir kişilik. çehov, tolstoy, hewingway falan okuyor. squash turnuvalarını takip ediyor. bienal müdavimi. kısa film çekiyor, kıçını tuvalet kağıdını ıslatıp yıkıyor, b.kunu eline sürmüyor. adam sünni. bu yüzden s.çmış vaziyette. çağdışı falan anlayacağınız. sünniler kaka ya ona binaen.
alevi var bir tane. bağlama çalıyor. aydın! bitti gitti. [laik bir de, unutmayayım onu]
mizansen
buradan çıkarmamız gereken sonuç[la fontaine gibi hissettim kendimi birden]:
her alevi aydın değil. bütün sünniler alevilerden nefret etmez. ben sünniyim. sivas'ta ben yoktum. olsaydım da yakmazdım. oturur bir köşede ağlardım muhtemelen. ama kime ne anlatıyorsun herif? mimlenmişsin işte.
hz.muhammed(s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmuştur;
eshabım gökteki yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız ebedi saadete kavuşursunuz. yani hz.ali'yi sevmek onun yolunda gitmek alevilikse bütün müslümanlar alevidir. ama akla gelen bazı sorulara cevap bulunamadığı için alevilik müessesi farklı karşılanmaktadır. bu sorulardan bazıları şunlardır;
müslümanlar camiye gider, hristiyanlar kiliseye peki bu cem evi ne oluyor? yani ya alevi olmayanlar eksik biliyor yada alevilerin gittiği bu yer tamamen uydurma. bazı aleviler hz.muhammed'in(s.a.v) peygamberliği hz.ali'den zorla aldığını söylüyor. bu söylem hangi akıl mantığa uyar. birçok aleviden duyduğumuz "biz namaz kılmayız" ibaresi islamin 5 farzından biri olan bu ibadeti reddettiklerini akla getiriyor. akla gelen birçok soruya tam cevaplar verilemediği için sürekli farklı gözle bakılacağı açıktır.
güzelim ülkemde her türlü bölücülüğü yapmak için fırsat kollayanların ortalık çok sütliman bi karıştırmak lazım dediklerinde kullandıkları güzel insanlar.
senelerdir müslüman olup olmadıkları hakkında tartışmalar vardır. müslümandırlar.
çok fazla alevi arkadaşım var. şunu söyleyebilirim ki allah'a sünnilerin inandığı kadar çok inanıyorlar. oruç tutmazlar deniyor. muharrem (yas) ayında oruç tutuyorlar ama ben ramazan ayında tutanı da gördüm. önemli olan insandır onlar için. insana can derler. kadını el üstünde tutarlar. içki içeni de var içmeyeni de. yaratılana sevgi ve hoşgörü göstermeyi en güzel inanç göstergesi ve ibadet olarak sayarlar. ve benim tanıdığım alevilerin hepsi istisnasız dürüsttüler.
ayrıca islam hoşgörü dinidir diyen birçok sünni tarafından hoşgörülmezler, çeşitli iftiralara maruz kalırlar ama onlar yine de hoşgörmeye devam ederler.
insanlığa önemli düşünürler ve felsefeler kazandırmışlardır.
ilk olarak oruç tutmazlar, hacca gitmezler diye sallamak kolay. kaçı kaç aleviyi tanımış ki. bir de adama bak hem bok atıyor sonra da ne var siz de bize atıyorsunuz diyor.
tanım:başkalarının inancına saygı duyan, başkalarının inançlarına laf vurmayan, inançları çerçevesinde namaz kılan mezheptir.
not:içki günah (neden açıklayamıyorlar da) ama iftira günah değil ne kadar mantıklısınız.
--spoiler--
Biz Müftü Bilmeyiz Fetva Bilmeyiz
Kıl-Ü Kal Bil Meyiz ifta Bilmeyiz
Hakikat Şehrinde Hata Bilmeyiz
Şah-I Merdan Gibi Alimiz Vardır
--spoiler--
insanlığından şüphe ettiğim kimseler tarafından iftiraya uğratılmış topluluktur. öncelikle topluluk ayrımı yaptığı için,kendi inandığı inanca ihanet ettiği için, insana saygısı olmadığı için böyle iftira atan insanlara biz yine de birşey demeyiz. çünkü onun örümcek beyni henüz taptığı mutlak gücü anlamaya yetmemiştir, yetmeyecektir de...
islama saygı gösterin diye yaygara koparanların sünni mezhebi dışındaki mezheplere agızlarından köpükler saçarak iftiralar attıkları inanç.
sanal ortamda sanal kimlikle atıp tutmak kolay olduğu için türkiye de ortalama 4.5 milyonla 20 milyon arasında değişen sayıda kişinin ensest ilişki yaşadığı hakkında ithamlarda bulunmak sözlük sınırları içinde klavyenin tuşlarına dokunmak kadar kolaydır (parmaklarınızı hareket ettirmek dışında zihinsel bir çaba bile harcamanıza gerek yoktur)
ama dışarda bunu bir aleviye söylemek göt ister.
birincisi adama ve ailesine hakaret edeceksin
ikincisi adamın inancına hakaret edeceksin
siddet yanlısı olmayan bir adam bile denemekten zarar gelmez diye düşünerek kevgire çevirir oracıkda o dallamayı.
ama dedim ya sözlükte bunları söylemek kolaydır.
karışan eden olmaz, ar edep bakınızları versek de sallayan olmaz.
olmaz da olmaz lakin sizin gibilerden adam da olmaz.
alevi sözcüğü arapça bir sözcük olup, ali'ye tabii olanlar, Ali'nin yolundan gidenler manasına gelir. suffix'iyle, köküyle tamamen arapça'dır. alev sözcüğü nişanyan'ın etimoloji sözlüğünde farsça bir sözcük olarak geçmiştir. kaldı ki son ek olan "iyyyun " un(sözcüğün aslı aleviyyun'dur) arapça olduğu zaten ortada. madem ki alevilik islam'dan evvel de vardı, o zaman bu inancın "alevilik"ten önceki ismini söyleyin, sonra bu mevzuyu tekrar konuşalım. madem ki alevilik islam'dan evvel de vardı, nasıl oluyorda bu inancın tam göbeğinde " allah, muhammed, ali " olabiliyor. hadi etkilendi diyelim, kardeşim bu kadar da etkilenme mi olur?
yapmayın etmeyin gözünüzü seveyim, her şeyin suyunu çıkardınız, göz göre göre koskoca bir inanç hakkında ipe sapa gelmez şeyler uyduruyorsunuz.