'' ben türk' üm, ötüken benim vatanımdır '' diyerek ağzından salya akıtan ülkücülerden çok daha türktürler...
alevilerde, kan önemli bir mevzu olduğundan, türk alevileri has türk' tür, ve ne yazık ki bu halkımızın gözünden kaçmaktadır...
sapkın, bidat yoluna düşmüş, dinden uzaklaşmış kafir, kitapsız gibi yakıştırmalara yıllarca maruz kalmalarına rağmen, türk alevilerinde edep ve ahlâk, islâmın tam da emrettiği gibidir !
kürt alevilerinde durum biraz daha farklı... onlar daha genişler, ve hatta, '' evlenmeden önce zina yapmak günah değil, evlilere günah '' diyen bir alevi kız da tanımıştım zamanında... kendisi bir kürt alevisiydi...
yahu, münferit bir düşüncedir, '' bütün kürt alevilerine mal edemem '' diye düşündümse de, gördüm ki, kürt alevileri meseleye hakikaten bu yönde bakıyorlar... onların din anlayışı bambaşka, hakikaten kendilerine yontmuşlar..
ben görmediğimi yazmam efendi ! ben tanık olmadığımı yazmam ! neye tanıksam, onu yazarım ve bundan da çekinmem... niye çekineyim ki ? ben zaten düşmüşüm can telaşına, ben zaten buhranlardan buhran beğenen bir adamım, kalp kırmamak bana göre değil, benim kalp kırmam lazım ! peki bunun alevilerle, daha doğrusu gerçek alevilerle ne alakası var ? şu alakası var ki, adamlar; '' gelin canlar bir olalım '' diyorlar... bir alevi dedesinin yüzündeki o eşsiz gülümsemeyle, bir hanefi hocasının yüzündeki o billur gülümseme bana göre aynıdır, hiçbir fark da yoktur... sünninin de, alevinin de kalpazanı olduğu gibi, din istismarcıları her türlü mezhepten, görüşten ve hizipten çıkabilirler... ben alevi değilim, hatta türk olduğumu bile zannetmiyorum, bu topraklarda yaşıyor olsam da, ırkımın bu topraklara ait olmadığını düşünüyorum, kürt de değilim, arap olduğumu da sanmıyorum, ben galiba sicilyalıyım... la havle vela kuvvete vella fonno italyano mancare...
Ülkemizde ve Osmanlıda en çok haksızlığa uğrayan mesheptir hepsi aydın kişilerdir ve Atatürkü çok severler,benimde büyük sempatim vardır kendilerine 'Gelin canlar bir olalım!
türkiye'de hatay ve çevresinde görülen şeydir, mezheptir, akımdır. alevi vatandaşların da bir çoğu bilmez ama daha 18 yy. sonuna kadar bu topraklar da alevi diye bir tanımlama, adlandırma yoktu. sonra sonra alevi denildi bu insanlarımıza "alievi" kavlinde bir şey. bugün alevi dediğimiz vatnadaşlarımız o dönemler de kendilerini "kızılbaş" olarak tanımlardı, bağlı bulundukları osmanlı da kızılbaş derdi yani köylü, yörük, dağlarda gezen, türkmen aşiretlerinin adı vekültürydü kızılbaşlık. alevilik farklı bir husus olup suriye ve levant ülkelerinde yaşayan araplarda görülen bir mezheptir. kızılbaşlık ise bu alevilikten farklı olup yörük-türkmen geleneğidir. ha yüz yıllarca kızılbaş diye biline bu vatnadaşlara neden sonradan sonraya "alevi" olarak tanımlanmışlar... bu çok uzun mevzu yazsan burada kitap olur.
hıımm bir hatırlatma daha: bugünler bazıları sağdan soldan duyduğu eksik bilgiler ile "kızılbaşlık" kavramının kürtler'e ait olduğunu sanmaktadırlar. efendim "kızılbaş" kürt olmaz. kürtler'e ait bir kültür değildir bu. kürtler'in kültürleri farklıdır.
kendi kendilerini "aydın" gören insanlar. ayrıca alevilik mezhep değil, mezhepleştirilmeye çalışılan bir akımdır. akım olarak bakarsak saygı, diğer türlü nefret duyuyorum.
edit: aslında daha önce girdiğim entry silinmeseydi güzel hikayeler anlatmıştım *.
sanki hepsi aynı tornadan çıkmışlar gibi, alevileri insanlığın dürüstlük abidesi olarak anlatan yazarlar var.
insanları dinlerine, mesheplerine, etnik kökenlerine göre ayırmam. * ancak bir dönem çalıştığım iş yerinde aleviler vardı. bunların içerisinde iyi, dürüst, terbiyeli olanları da vardı, aşağılık, adi, beş para etmez olanları da vardı. yani beş parmağın beşi bir olmuyor misali.
eğer biri ben alevileri sevmem diyorsa, mutlaka kötü olanlarına rastlamıştır.
ekleme: bu örnekleme sadece aleviler için geçerli değil sünni, ermeni, hıristiyan, yahudi, kürt,türk, müslüman ve diğerleri, yani yeryüzündeki gelmiş geçmiş insan nesli için geçerlidir. bütün hepimizin iyisi de var kötüsü de var. aynı aileden bile hem iyi hem kötü çıkabilyor. ne ile ilgisi olduğu çözülemiyor ama, tek önemli kriter vijdanlı olmaktır. genlerle de ilgisi olduğunu zannetmiyorum, aynı aileden çeşit çeşit insanlar çıkabiliyor.
sürekli iyi olanı düşünür, kimseye kin beslemez, binlerce yıldır katledilse bile yine de "olsun" der geçer, yeter ki bitsin bunlar, yeter ki herkes mutlu olsun ister, bir tehdit değildir, tamamen farklı din ve ırktan bile olsan kardeşin gibi bakar sana, "insan" der herkese. ama yok anasını satayım, aleviye her zaman düşman olur bazıları. ne yaptılar sana ulan orospu çocuğu? ne yaptılar söyle, ananı mı siktiler? ne istiyorsun bu insanlardan? hepsi ölsünler mi? ne yani? amacın ne? ne istiyorsun da bu düşmanlığı besliyorsun? rahat bırak.
edit1:eksilemeniz icin bir sebep oldugunu dusunmuyorum.
Diyanetin kapatılmasını isteyerek haklı taleplerini dile getiren kitledir.Neymiş biz de cem evlerini kapatalımmış.Cem evlerinin devlet desteğiyle kurulmadığı bilinmiyor galiba.Devletin dini olmaması gerektiğini düşünen kişilerin talebidir bu talep..Bunun neresi yanlış ben onu anlamadım.
'biz de cemevlerini kapatalım madem. ne dersin? laf atmadık da suçlu olduk değil mi? '
evet alevi arkadaşlarım var, ama bu ülkenin saf çoğunluğunu oluşturan hanefilerin din işlerini düzenleyen bir kurumun kapatılmasını hangi hakla istiyorsunuz? neden kendi işinize bakmazsınız ki?
evet, diyanet işleri'nin kapatılmasını isteyene kadar alevilerle hiçbir sorunum yoktu, ki hiçbir din veya ırk ile sorunum yoktu. fakat dinime köstek olan kişilere hoşgörü gösterecek kadar da gelişmiş bir canlı türü değilim...
edit: biz de cemevlerini kapatalım madem. ne dersin? laf atmadık da suçlu olduk değil mi?
türkiye de islamdan ne kadar uzaklaşılırsa o kadar aydın olunacağı içindir ki, alevilerin islamdan uzaklaşan taifeleri de çok çok aydındır. islamın bir kolu olarak varlıklarını sürdüren, namazını kılıp orucunu tutan taifeleri yobazdır gene.
insan gibi insanlar. yardim severler, misafirperverler ha dini gorusleri ayri olabilir varsin olsun anasini satayim bu zamana kadar tek aleviden kötülük görmedik allah a sükür, ve allah onlardan razi olsun.
gerçek alevilerle isim olarak alevi olanlar çok farklıdır. gerçek aleviler namazınıda kılar orucunuda tutar *. hepimiz din kardeşiyiz şucusu bucusu yok.
camiiye namaz kılmaya gidenleride vardır.
günde 5 vakit namaz kılanlarıda vardır.
sünnilerle birlikte 30 gün boyunca oruç tutanlarıda vardır.
peygamber efendimizi sayıp haz. ali yi de severiz diyenleri de vardır.
bunları yapmasa bile bizim insanlarımızdır, bizlerdendir dediğim ve bu ayrımı yapanların nasıl bir zihniyete sahip olduğunu çözemeyeceğim durumdur. sünniler içinde namaz kılmayıp, oruç tutmayanlar yokmudur. tabi ki vardır. o zaman daha az mı müslüman sayılmış olunuyor anlayamıyorum. herkes neyin doğru neyin yanlış olduğunun bilincindedir bir insana senin istediklerini yapmıyor diye ayrımcılık yapmak yakışır mı düşünüyorum.
müslümanlıkları tartışılır hale gelmiştir.
-madem müslümandır neden Allahın mabedi olan (bkz: cami) reddedilip türkü evi gibi olan (bkz: cem evleri)ne gidilir
-madem müslümandır neden islamin 5 şartından biri olan (bkz: namaz)reddedilir
-madem müslümandır neden ramazan ayında (bkz: oruç) tutmazlar da ramazandan sonra 10 gün oruç tutarlar.
-neden bazıları (bkz: gusül abdesti)almazlar.
-genele yaymıyorum hepsi demiyorum elbet ama bi kısmi önderimiz (bkz: Hz muhammedi)reddetmektedir.
- (bkz: cemel vakası) cok karanlıkta kalmıştır.
muhtemelen cok iyi insanlardır ama laik gibi geçinen bi ülkede olsakta toplumun hala bi kesimi teokratiktir.
kendi vergisi ile başka bir mezhebin din adamlarının maaşını ödeyen, zorunlu din dersinde mezhebinin adı bile geçmeyen, tarih kitaplarında yavuz sultan selim tarafından binlercesine nasıl kıyıldığından hiç bahsedilmeyen insan.
aleviler hakkında bazı yanlış anlamalar var. hatta yanlış anlama değil bildiğin anlamama. o yüzden burada bunu izah etmekte fayda var.
- aleviler sünnilere kız vermiyormuş.
böyle bir şey yok sevgili arkadaş. ama ben sana olanı söyleyeyim. bir alevi ile bir sünninin evlenmesi çok görülen birşey. peki bunların ne kadarı devam etmiş dersen orada kocaman bir soru işareti var. kendi kardeşimin ve kuzenimin evlenip boşanmasından sonra da gördüm ki arada din mezhepten ziyade bir kültür farklılığı var.
önce kendi kardeşimden başlayayım. ben bugüne kadar ailemde gördüm ki akrabalık ilişkisi çok kuvvetli birşey. sürekli birbirine gelme gitme, beraber yemek yeme, bir yerlere gitme, sahip çıkma vs. alevilerde akrabalık ilişkileri çok kuvvetli.
ama kardeşimin eşinin ailesinde böyle birşey yoktu. birbirlerini de çok seviyorlardı ama bunun yürümeyeceği belli oldu bir zaman sonra. çünkü kardeşimin eşine bu sürekli gelme gitme durumu garip geldi, "ben böyle sürekli gitmek istemiyorum" dedi. bu söylediğim sadece bir tane örneği. ve bunun da dahil olduğu birsürü etkenin birikmesi sonucu 1.5 sene sonunda boşandılar.
ben şahsen kardeşim evlenirken de, boşanırken de bir yorum yapmadım. kendisi öyle istedi çünkü. eşiyle ilgili de yorum yapmadım, veya yargılamadım da. denediler olmadı.
kuzenime gelince, o da evlendi boşandı. hatta bir de çocuğu var şimdi. benim ailemde içki kültürü var, alevilerin de hemen hepsinde vardır bu. bizde yemekli bir toplanma oldumu mutlaka içki içilir. ama kuzenimin eşinin ailesi tutucuydu. o yüzden bazı davranışlarını terketmek zorunda kaldı. epeyce bir süre zorladı o da evliliği devam etsin diye, ama 6 sene sonunda boşandı o da.
burada birisi diyebilir ki "be kardeşim içki de içmeyiversin", haklıdır da. ama olayı bu kadar dar açıdan ele almamak gerekiyor. bu sadece etkenlerin biri. öyle ki evlenmek demek sadece sevdiğin insanla ömrünü geçirmek demek değil. onun çevresini, kültürünü, ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını, yaşam tarzını, hepsini birlikte alıyorsun. ve ona göre de yaşamak zorunda oluyorsun.
ben birgün çok seversem, ve böyle bir durumda kalırsam, ne yaparım bilemiyorum gerçekten. belki de hayatımın en büyük ikileminde kalıcam, ama gerçek budur malesef.
türk alevisi, türklerin yanına gidince alevi oldukları için sevilmez, kürt alevisi, kürtlerin yanına gidince kürtler tarafından sevilmez ya da antipatiyle karşılanır diyelim. alevi'nin türk'ü, kürt'ü olur mu tartışmasına girmek istemiyorum (toplumların kimlik ve inanç tarifleri kendilerine özgüdür ama birde tarihin gerçekliği vardır onu kesinlikle es geçmemek gerek) ama haritada görüldüğü gibi ne türkler ne de kürtler tarafından sevilmez. türkiye topraklarında yaşayan çoğu topluluk oluyor böylece sevilmemekte veya önyargıları taşımakta. kürt alevisi, genel olarak kürtler aynı düşünceyi paylaşamaz (duygu paralelliği bakımından) ama türk alevisiyle aynı düşünceyi paylaşabiliyor. türk alevisi, genel olarak türklerle aynı düşünceyi paylaşamaz (duygu paralelliği bakımından) ama kürt alevisiyle aynı düşünceyi paylaşabiliyor. ayrıca genelde birbirlerinin yüzüne bakıp alevi olup olmadığını anlayabilirler nedendir bilinmez ama bu içten gelen birşey. kan çekiyor derler ya o mesele. her türlü katliamlara rağmen yine de aleviler içerisindeki o yaşama hevesini, onurlu duruşunu sergilemeye çalışmıştır. sunni inanca mensup kişilerden alevileri çok övücü ve çokta saygı duyulduğunu bilirim. bu etki sanırsam alevilerin de kendilerini tanıtma ve içindeki insan ruhunu yansıtabilmesidir. toplumsal olarak birlik olabilmeleri sivas katliamından sonra gerçekleştiğini söylemek doğru olur yoksa o tarihten önce ankara'da yüzbinlerce aleviyi, alevilerin taleplerini söylemek için toplayamazdı. her ne kadar sivil toplum dernekleri arasında kısır çekişmelerde olsa iyi yolda olduklarını düşünüyorum. gelin canlar birlik olalım cümlesi boşa denmemiş oluyor. olumlu şekilde alevilerin bizzat yaptıkları sevindiricidir. şunu da belirtemeden geçemeyeceğim. dernekleşen aleviler, derneklerine sadece ''alevi'' ismini verebilmek için çok kez mahkeme kapılarını aşındırmıştır. bu aşındırma 2000 senesinin başlarında olmuştur ona göre düşünün. ve nasıl yok sayıldığını herkes bilsin ona rağmen dimdik ayaktadır!.
güccük bi not: buradaki kürt alevisi türk alevisi tabirim toplumlar arasında kaynaşan aynı inancı paylaşan insanların durumlarını anlatmam açısında kullandım. alevi inancının tarih içerisinde gelişim süreci önemlidir.
