gene çok seven biri olarak söyliyeyim. sayıları maalesef yeterli değildir. dinlemediğim neredeyse kalmamıştır. artık kaçıncı tekrarı yapıyorum bilmiyorum.
bir de hızlı söylendiklerinde ve halk müziği orkestrası eşliğinde söylendiğinde daha çarpıcıdırlar.
Zannederler ki biz aleviler, cem'lerde rakslar felan eyleriz. lakin öyle değildir işin özü. biz cem'lerde özümüze döneriz, allah'a yakarırız dertlerimi, ali, hüseyin, hasan'a olan sevgilerimizi gönül çığlığıyla söyleriz. biz aleviyiz ne uçkuruna düşkün tipleriz ne de zevk-i sefa içinde güleriz oynarız...
Alevi türküleri, insanı temel alır. insanın "eşrefi mahlukat" olmasından dem vurur, bunu öğütler. Ali de, Hüseyin de, Muhammed de imgedir. Gerçek dinde de öyle değil mi? Bunlar temsillerdir. Olması gereken insan profillerini anlatırlar. Kerbela'nın acısından bahsederken fark eder mi sünnisi, alevisi?
Edit: ışid militanı var sözlükte galiba. Neyi eksiledi acaba?
Fatıma, Muhammet, Ali
Ezelden kurdular yolu
Hasan, Hüseyindir veli
Eşiğine kurbana geldik
Zeynelden Bakıra indik
Sadık'a göz gönül kattık
Kazım'dan Rıza'ya yettik
Taki, Naki Şaha geldik
Ondört masum-u pak bizim sırrımız
On iki mamurdan gelir nurumuz
Kırkların ceminde vardır yerimiz
Uğradık mektebi irfana geldik.
Bu cümleler dinlerin şekli değil deruni olduğunu anlatır.
başkadır. sözleri insanın içine işler. bir de o türkülerle büyüdüyseniz kulağınız türkülerde kullanılan ağıza, tınıya aşinadır. çalınır çalınmaz alevi bir ozan' a ait olduğunu anlarsınız. arguvanlı alevi bir annenin kızı olarak alevi türkülerini dinleyerek büyüdüm . bu yüzden benim için çok değerliler.
Bir sunni olarak oturup dinlediğim türkülerdir. “Deyiş” deniliyor sanırım. Güzel olanı dinlerim ben. Müzik evrenseldir (ezhel, gazapizm, khontkar ve benzerleri hariç. iğrençsiniz aq. Dinleyen tayfa da ergen tayfa).