bir sünni imam ve bir alevi dede ile konuşun, fark ortaya kendiliğinden çıkacaktır. benim ayrımsadığım en büyük fark bir tarafın karşı cinsi sürekli cinsel obje olarak görmesidir ki amacın sadece hakka ulaşmak olduğu ibadethanelerini bile ayrı tutarlar. ibadetlerde ise birisinde şekil, diğerinde ise içerik önemlidir. bir de bir tarafın tarih boyunca diğerlerini düzenli olarak katledişi vardır ki; oraya hiç değinmeyeceğim.
aleviler genellikle halkın aydın kesimini oluşturup, sunniler gibi herşeye körükörüne inanmadıkları için toplum tarafından itilmişlerdir. haklarında "aleviler pistir, aleviler kuyrukludur, aleviler müslüman değildir" gibi söylentiler çıkarılmıştır. örneğin bir padişah*, alevilere soykırım yapmıştr. oysa ki aleviler de diğer bütün müslümanlar gibi hz.muhammed'i kendilerine peygamber olarak görüp, allah'a taparlar. tek farkları, hz.ali'ye haksızlık yapıldığını düşünmeleri ve onu savunmalarıdır.
alevilerin ve sünnilerin aklıevvel olanları sürekli birbirlerine bok atarlar. aslında aralarındaki fark tanrıya teşekkür biçimleridir. ama nedense sözüm ona aklıevvel kesim sürekli bu problemi kaşır. biri gider birkaç kanı bozuk ciğeri beş para etmezin alevileri katletmesini bütün sünnilere yıkmaya kalkar, diğeri 1400 yıllık islam uygulamasını ''kadın erkek ayrımını'' kaşıyıp yeni bir teyamül oluşturmaya çalışır, hiçbir s.k bilmeden şeyhülislam triplerine girer. kim ne derse desin; islamın ölçüleri bellidir ve kadın ile erkeğin izin verilen ölçülerin dışında samimi olması yasaktır. kim karısını,kızını elin herifiyle ense tokat g.te parmak bir arada tutmak istiyorsa tutsun, ona karışmam. ama kimsenin haddine değil islamiyetin kıstaslarını muhakeme etmek. kim ne yaparsa yapsın ulan size ne! kim tanrısına nasıl tapınıyorsa tapınsın. sünni olan ben bu kadar alevileri kendimden görürken, senin beni karalamaya ne hakkın var lan lavuk?
aklı başında hiçbir sünni ve alevi diğerine bok atmaz. aralarındaki fark kültürel mozaiği bir bütün haline getirendir aslında. alevinin bağlama/ozan kültürü, sünnilerin çiniciliği, yeri geldiğinde tasavvuf müziği hepsi bir arada değerlendirilmelidir. ama bırakın islamiyetten nasiplenmeye daha insanlıktan nasibini almamış gönüllü şamar oğlanı olma heveslisi hayat formları sürekli ayrımcılık, kutuplaşma yaratmaya çalışırlar. g.tleri sıkıya geldimi de ''biz müslüman değil miyiz?'' deyip kurtulma yoluna giderler. açık söyleyeyim; ''müslüman olmanız umrumda bile değil'' ilk önce adam olun sonra ne oluyorsanız olun!
ikisi de müslüman,ikisi de insandır... sadece ibadetleri ve islamı yorumlayışları farklıdır.iki mezhebten de iyiler de çıkar kötüler de,ılımlılar da fanatikler de. bırakmalı herkesi,inandığı gibi yaşasın...
bahsedilen gruplardan birisi nakledilen yolu seçmiştir, diğeri ise amaçlanan yere ulaşmak için başka yollar açma çabasına girişmişlerdir.* saygı göstermek gerekir. ayrımcılık yapmamak gerekir.
alevilik üç ana mezhepten şiiliğin bir yorumu olup "alevi-bektaşilik" olarak isim almış bir alt mezheptir.
sünnilik de üç ana mezhepten biri olup temel olarak selefiye alt mezhebinin özelliklerini taşır.
bir üçüncü ana mezhep için (bkz: haricilik)
sayısız farkı dışında sünnilik * türkiye cumhuriyetinin resmi olmayan resmi mezhebidir.
gerçekte ise anadoludaki mezhep çeşitliliği hesaba katıldığında sünniliğin çoğunluk mezhebi olmadığı görülebilir.