yobazlık yobazlıktır..bir insanın kendisini alevi,hanefi,şafi vb. mezheplere ait hissetmesi ve bunu ilan etmesi o insanı ne hoşgörülü bir insan ne de aydın yapar. her dinden her mezhepten insanlar hoşgörülü de olabilir yobaz da . eğer bir mezhebi yada dini diğerlerinden daha hoşgörülü yada yobaz olarak nitelersek ister istemez bir çatışmaya zemin hazırlanmış oluruz çünkü insani erdemler hiç bir dinin yada inancın tekelinde olamaz tamamen kişiseldir. inanç bireysel bir olgudur inanırsın yada inanmazsın, o kadar ve hiç kimse bir başkasının inancını yargılamaya yetkili değildir.
uludagsozluk'e girilmiş en ciddi konulardandır.
yüz yıllarca osmanlı imparatorluğunun baskıları sonucu anadolu'nun en ücra köşelerine sığınmış, kendini gizlemiş ve kapalı bir topluma dönüşmüş alevilerin cumhuriyet sonrasında şehirleşmesiyle daha da derinleşmiş bir sorundur ki bu sorun k.maraş,çorum,sivas katliamlarını bereberinde taşımaktadır. bu katliamların failleri hala dürüstçe bulunup yargılanmış değildir bu da devletin bu soruna karşı tutumunun görmezlikten yana olduğunun kanıtıdır. günümüzde gençlerin daha çok okuyup, fazla kültür sahibi olmaları ve toplumun çeşitli katmanlarından insanlarla tanışmalarıyla en azından kaşınmazsa tabi bir sonraki nesilde çözülebilinecek bir sorundurdur.
islamda hoşgörü vardır madem sünniler hoşgörülüdürler, alevilik 72 millete bir gözle bakmaktır madem aleviler insanları ırk veya mezheplerine göre ayırmazlar e o zman bu kavga niye???
ünlü bir anadolu ozanının sözü vardır (kendisi tartışmasız alevidir) (bkz: pir sultan abdal) "gelin canlar bir olalım" diye işte bu söz çözümü içnde taşımaktadır.
sadece bir ilk entry olarak değil, topluma olumsuz yansımaları olan bir belirsizliğin sona erdirilmesi adına net ve ciddi bir tanıma ihtiyaç duyan meseledir. alevilik bir mezhep midir, yol mudur,yaşam tarzı mıdır, bunların hepsi birden midir sorularına acil cevap bulunmalı ve bu her inançtan din adamının mutabakatı yoluyla gerçekleştirilmelidir. Burada esas olan nokta alevilik inancını yabancılaştırmamak, sadece aleviliği mercek altına almamaktır. belki de asıl ve ilk tanımlanması gereken şey sünniliğin ne olduğudur. kişinin sünni mi alevi mi şii mi vs. olduğuna kim nasıl karar verebilmekte, benzer insanlar nasıl inanç kamplarına ayrılabilmektedir?
Mesele alevilerle sünnilerin kardeşliği meselesi değildir zira bunu konuşmak dahi abesle iştigaldir. mesele pergelin sabit ayağının nerede duracağının belirlenmesi, çevrenin bu merkezle ilişkisinin yerli yerine konmasıdır. eğer sünnilikle bu merkez kastediliyorsa neden buranın merkez olduğu açıklanmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken bir nokta da sözü geçen inanışların hepsinin islam ortak paydasında birleştiğinin unutulmaması, inanç farklarıyla gelenek farklarını karıştırıp aleviliği ya da sünniliği inançsızlıkla eş tutanlara fırsat verilmemesidir.
alevilik sünnilik meselesi artık mesele olmaktan çıkmalıdır.
