alevi kadınlara hakaret eden öğretim görevlisi

    64.
  1. ’benim ailemin düşüncesine göre alevi kadınları orospudur’

    benim ailemin düşüncesine göre de sen ve senin ailen birer orospunun evlatlarıdır.
    27 ...
  2. 1.
  3. orospu kelimesine karşı hiç bir antipatim yok. orospulara karşı da ne iyi ne kötü duygular beslemem, onlar da sokaktaki tanımadığım kalabalıkla birdir benim için. orospu kelimesi ile ilgili olumsuz değerlendirme yapabileceğim tek şey vardır o da orospu çocuğu olan insanlar.

    tanım da lazım; ağızdan çıkan salyalı cümle.

    edit: eksiye edit yapmam ama, bu entryi eksileyen olsa olsa bu şarlatanın kendisidir diye düşünüyorum.
    33 ...
  4. 9.
  5. Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde,
    Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde.
    Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok,
    Noksanlık da, eksiklik de senin görüşlerinde.
    8 ...
  6. 12.
  7. bu konuyla ilgili şöyle bir açıklaması olmuş!:

    Çeşitli medya organlarında Alevi bayanlarla ilgili yakışıksız, mesnetsiz ve suç teşkil eden, toplumsal barışımızı zedeleyecek tarzda ağır birtakım sözler kullandığım iddia edilmiştir.

    Ben, ibrahim Öztürk, 1994 yılından beri Alevi ve Kürt bir bayanla evliyim. Bunu tesadüfen ve baskı altında değil, karşılıklı rıza ile yaptık ve bu evlilikten mutlu bir yuvamız ve iki çocuğumuz vardır.

    Bu meyanda gazetecilik etiğini hiçe sayarak, iddia ve iftiraları derhal benimseyip, benimle irtibata geçip bir kere bile sormayan, bazıları ancak yayınladıktan sonra, yani iftirayı attıktan sonra benimle iletişime geçen, bu şekilde konuyu kullananlar ve buna ortam hazırlayarak şahsımı ve mensup olduğum kurumları karalayanlarla yargı önünde hesaplaşacağım.

    Ancak bu vesile ile olayın ne olduğunu aşağıda dikkatinize sunuyorum:

    istanbul Ticaret Üniversitesi'nde Uluslararası ilişkiler Bölümünde, 2. sınıfta olan öğrencilere Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar adlı bir ders vermekteyim.

    18 Mart Salı günü yapılan derste konumuz Gümrük Birliği ve bu meyanda AB idi.

    AB ile Türkiye arasında daha çok Fransa ve Almanya eksenli olarak yaşanan sıkıntıların dile getirilmesi üzerine; "Fransa ingiltere'nin de geçmişte AB üyeliğine zorluk çıkardı, veto etti. Buna rağmen ingiltere süreci iyi idare ederek ortak çıkar alanlarını artırıp, zaman içinde başarılı bir politika ile birliğe girebildi. Bilindiği üzere Avrupalılar kendi aralarında daha önce Yüzyıl Savaşlarını, 20. yüzyılda ise yine kendi aralarında Birinci ve ikinci Dünya Savaşlarını çıkartmış ve yaşamıştır. Buna rağmen ortak akıl, bilim ve ortak çıkar alanlarını çoğaltarak bu gün artık "tek bir devlet" konumuna gelmişlerdir.

    Buradan yola çıkarak Türkiye'nin "kriz ve sorun idaresi" konusunda büyük dersler çıkartması gerekmektedir.

    Türkiye'nin bu konuda komşu devletlerle ve hatta kendi vatandaşları ile sorunları vardır.

    Örneğin 1980'lere kadar ülkemizde bir Kürt sorunu yoktu. Belki bazı yerel sorunlar vardı ancak bunlar iyi idare edilerek kangren olmadan ortadan kaldırılabilirdi. Şimdi ise sorun katlanarak büyüdü ve çözmek istendiği halde nereden nasıl başlanacağı kestirilememektedir.

    Bu meyanda farklılıklarımıza "bölücülük" ve "ayrımcılık özlemi" odaklı değil, zenginliğimiz olarak bakıp, sorun çözmek odaklı yaklaşmalıyız.

    Empati yapamama, iletişim kurmama, tanımama sorununu ortadan kaldırmak için ön yargısız olmalıyız. Birçok insan bilirim gerçek şehrini söylemekten çekiniyor, bazı yakışıksız yakıştırmalara muhatap olmamak için. Örneğin benim kendi ailemde de yaşadığım çok üzücü, kaygı verici tecrübelerim var. Bazıları ne yazık ki tabir yerinde ise Alevi deyince adeta 'o..' damgasını vurabiliyor.

    Türkiye bu vahim cehaletten, aymazlıktan ve karşı tarafı kaynaksız ve önyargıyla sürekli ötekileştirmekten biran önce kurtulmalıdır."

    Konuşmanın kapsamlı özeti bu şekildedir.

    Bunun üzerine sınıfta bulunan ve dersimi her zaman çok dikkatte dinlemiş olan ve aslında ders anlatırken bile bu yüzden sürekli kendisiyle göz teması kurduğum bir bayan öğrenci, "Bu dedikleriniz kabul edilemez hareketler içeriyor. Ben Aleviyim ancak o.. değilim." dedi.

    Hemen şefkatle ve üzüntüyle kendisine yanlış anladığını ifade ettim. Hatta "Madem şu yada bu şekilde üzüldünüz, ben derhal sizden ve sınıftan özür dilerim, keşke yaşadığım ve acısını çektiğim bu örneği vermeseydim." dedim. O sınıfta 40'tan fazla öğrenci var. Tekrar tekrar açıkladım. Buna rağmen dersten çıktı.

    Dersin sonunda tekrar çağırdım, tekrar açıklama yaptım. "Alevi olduğunuzu siz söylediğiniz için öğrendim, sizi ve sizin gibi hırpalanan insanları savunurken lütfen tam tersini nasıl anlarsınız." dedim.

    ikna oldu, "Peki hocam." dedi ve ayrıldı.

    Olayın böyle olduğunu sınıftaki bütün öğrenciler bilmektedir. Buna rağmen bazıları bir araya gelerek imza toplayıp üniversite rektörlüğüne, bazı basın-yayın organlarına kadar olayı iftira kampanyası şeklinde yansıttıkları anlaşılmaktadır. Bu kişileri tespit edip, arkalarında bu kişileri yönlendiren çeşitli kişi ve kurumlar varsa Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde hakkımı arayacağım.

    ilgililere saygıyla duyurulur.
    8 ...
  8. 6.
  9. grand ekinoks tarzı bir yorum yapacak olursam;

    "ne olmuş, o da onun görüşü, saygı duymamız lazım, hem zamanında cumhuriyet yazarı x'in dediğini ne çabuk unuttunuz? dürüst olmam gerekirse, ibrahim öztürk'ün bu lafının o kadar da yanlış olmadığını söylemek zorundayım."*

    benim tanımım: insanların kirliliklerini gittikçe daha çok belli ettiklerinin göstergesi olan bir başlangıç.
    14 ...
  10. 53.
  11. durup durup alevi kardeşlerimize sürekli olarak uğraşmaları gerçektende çok sinir bozucu. acaba bu lafı söyleyen biri hiç kendi ailesine böyle birşeyi yakıştırabilir mi ? terbiyesizlik, küstahlık.
    5 ...
  12. 2.
  13. ne idüğü ve ne yedüğü belirli kimsenin yemek yediği yerden aldığı direktifle derste yorum yapmasıdır. ailen ne idi ki sen ne olasın denilecek kişidir. gereksiz yere ortalığı karıştırmak için bilinçli olarak söyenmiş cümlelerdir bunlar. allah'a havale etmek gerekir sayet inanıyorlarsa! azıcık da olsa allah korkuları varsa zaten bunları söyleyemezler.
    8 ...
  14. 15.
  15. "eveet evet iste gördünüz bakın nasıl da gösteriyorlar gerçek yüzlerini!" diyen herseyi islerine geldiği gibi algılamayı ve kabul etmeyi seçen kisilerin varlığını hatırlatan uyduruk olaydır. bir şeyleri proveke etmeyi kendine vazife bilmiş zevatın çarpıtmasıdır.
    hoş bundan bir süre önce başörtülü kadınlara fahişe diyen ve camilerde fuhuş yapılmasını söyleyen birinin bunu sadece söylemesi değil kitap olarak bastırması bile fikir özgürlüğüydü. bu da ayrı bir pencereden bakmak olur olaya.
    ama tabi yukarda sözü geçen kadının ifadesi bu olayın gerçek olması durumunda bile haklı olduğu sonucunu doğurmaz. bu suçlama tamamen provakasyon amaçlıdır. hiç kimsenin "suç üstü yakaladık eveet ehuhe" diye ağzından salya akıtmasına gerek yok.
    8 ...
  16. 65.
  17. eşeği de bağlasan mezun olur örneğine uygundur. ünvanı ne olursa olsun insan değildir bu it herif.
    4 ...
  18. 62.
  19. + bak oğlum ben orusbuyum..
    - * ama anne :(
    + bak benim orusbu olduğumu saklamak için başka kadınlara laf at
    - tamam anne :( alevi kadınlar orospudur !
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük