alevi erkeklerinin kıvırcık bir kokusu vardır
karanfil tadı bırakır adamın dudaklarında
ha uçan halıya binmişsin,
ha gecelemişsin bir alevi erkeğinin kollarında
uçtuğun burak zamanı kanat
evliyalar uyur doğunun bütün levhalarında
dudaklarının içinde gülyaprağı ve elma kabukları saklıdır
kelimeleri öpüşlerle değiştirirken tek tek seçersin
nar dişleri gibi kamaşırsın omuz başlarında
bir gecede kaç köprü geçtiğini
ne kollarına kapıldığın ırmaklar bilir,
ne sen bilirsin
bin gece bir bulunur doğunun kayıp masallarında
sonra...
kapalı avuç mühürlü gövde dövmeli zamanla hu çektiğim
gecede değil sarışın pençeli aslan yatağında
bir ömrün bütün rüyaları birden sabahlar
diyor. ve sonra...
ilk alevi sevgilimin adı ali'ydi
o kadar güzel sevdi ki beni,
o gün bugün yarı yarıya aleviyim sanki
son alevi sevgilimin adı da ali
ne zaman koynuna alsa beni
semaha duru gibi bir eli kalb üzerinde,
diğerini allah bilir
dilindeki badem, kanındaki şarap, birde gecenin mabedi
cem gibi ayin gibi al beni
ya da bırak allah'ın yokluğuna
tül gibi dağılıp kaybolayım
ali aşkina...
şeklinde alevi erkeklerinden bahsediyor murathan kardeşimiz.
normal insanlardır, kimseden farkları yoktur aslında. murathan a bakmayın siz.