(#7249337) doktorun birinden çok fena pandik yemiş yazar kanımca. sağlık personeli olduğuna eminim hemşire, sağlık memuru,anestezi teknisyeni... doktor değil ama.
insanların iftira için yer aradığı harika insan. kıçınızı yırtsanız da tahminleriniz tamamen yanlış söyliyeyim. dikkat edin de kendiniz benden bi pandik yemeyin.
kendi halinde temiz kalpli, içten bir yazardır, mutluluğunu kıskananlar da çatlasındır. bazen de "bazı"larının çekemediği ve derhal kendisinden ağızlarının payını aldıkları yazardır . sallamadığı kişilere cevap vermeye tenezzül etmeyendir. cevap gelmezse alınmayın, ya da alınadabilirsiniz. siz bilirsiniz. son olarak kişisel görüşlere, beğenilere saygı duymayanlardan da nefret eder.
edit' akbayram: al bunu da eksile lan beni çekemeyen kompleksli! sanki senin eksilerin bana zarar verecek... unutma ki sen benimle ilgileniyorsun ama sen benim umrumda değilsin. bunu bil diye yazıyorum. allah seni islah etsin.
hassas duygusal ve içten bir yazar. yeni yazar diyecektim, eskimiş oysa.
bir de edit olarak yazdığı düzeltmelere zekice bir espri katarak "edip akbayram" şeklinde sunan yazardın. jetonum geç düştü önce anlam veremedim anlayınca da epey güldüm. eyvallah.
işin aslı şu : yaşasın yardımcı ünsüzler olarak öğretilen yanlış kodlamadır. yardımcı sesler de değil ünsüzler.*ilkokul bilgisi ama yanlış hatırlananından.
tanım: türk dil bilgisi nde kargaşaya maruz kalmış yazar. tamam iyi güzel dedik. adama öyle öğretmişler ilkokulda dedik. mesaj attık bir kere. doğrusunu gösterdik. bilgi kirliliğine sebep oluyorsun dedik. dönüp bakmadı. dedik mesajı görmemiştir bir daha atalım bir daha. dönüp bakmadı.
ve yine tanım: bilgi kirliliğine neden olmaktan gurur duyan yazar.
bilgi kirliliğine neden olan yazardır demişler, halt etmişler efendim. önce gülmek istiyorum: hahaha. bu iddianın sahibi hususi olarak bana ulaşmıştır, doğrudur; ancak tavırları son derece nahoş olduğundan muhattap alınmamıştır, bundan sonra da alınmayacaktır. bu entryi de değer verdiğim diğer sözlük yazarları için yazma gereği duydum. canlarım, öncelikle yaşasın bağlığına verdiğim bilgi doğrudur. evet önceden yazılmış dilbilgisi kitaplarında y, yardımcı ses; n, zamir n'si; s ve ş ise koruyucu ünsüz ya da ses olarak geçer. bunları hepimiz biliyoruz, arkadaşımız çok özel bilgilermiş gibi satmaya hiç çalışmasın. ancakk son zamanlarda bazı dilbilimciler, çok değerli hocalarımız özellikle ek-kök ayırırken adlandırmada sorun yaşamamak adına tüm harflere yardımcı sesler demekte bir sakınca duymuyorlar; çünkü bu harflerin hepsinin işlevinin aynı olduğunu düşünüyorlar. tabi bilmeyenler, yüzeysel şekilde bilenler olabilir ama dert değil. söylüyorum, öğrenin. kısacası durum böyledir. bu harflerin işlevi farklı olmadığından yardımcı sesler olarak adlandırılması hususunda bir sakınca yoktur. isterseniz adlandırmayın, siz bilirsiniz.
ayrıca, bu sözlüğe yazılan her şey doğru olmak zorunda değildir; buraya yazılan her entry doğru bilgi içeriyor mu sizce? ha doğru olması etik açıdan gerekli ama şart değil. ha bir yanlışlığı da kibar dille uyaradabilirsiniz ama çok biliyorum havalarında, ukala tavırlar içinde olursanız asla sallanmazsınız, gülünç durumlara düşersiniz. demem o ki her şeyin doğru olması şart olmayan sözlükte yine de etik davranıp, doğru bilgi vermeye çalışıyor, iyi niyetten nasibin almamış olanlarla muhattap olmayacağımı ve de rahatsız edilmek istemediğimi söylemek istiyorum. değerli arkadaşlarımın hatrına gerekli açıklamayı yaptığıma inanıyorum. saygılar_
--spoiler--
ancakk son zamanlarda bazı dilbilimciler, çok değerli hocalarımız özellikle ek-kök ayırırken adlandırmada sorun yaşamamak adına tüm harflere yardımcı sesler demekte bir sakınca duymuyorlar; çünkü bu harflerin hepsinin işlevinin aynı olduğunu düşünüyorlar
--spoiler--
yanlışta direten yazar.
yaşasın başlığına verdiği yardımcı sesler bakınızının yanlışlığını açıklamasını yaptığı entry de kabullenmiştir. ve sonradan spoilerda görüleceği üzere kendini savunmuştur. bazı hocaları yardımcı sesler demekte bir sakınca duymuyorlarmış. bak bu yazarda ilkokul bilgisinden fazlası varmış. ama bu daha kötü. hocalarının yanlışlarına körü körüne bağlanma gibi bir durum içerisinde yazık. hocaları bir şeyleri düşünedursun isterse biz iddiamızı kaynaklara dayandırabiliriz.
hocalarına söylesin bak bunu da düşünsünler; o zaman türk dil bilgisi nde hiç bir karışıklığa gerek kalmaz. bu ekler nasıl olsa hepsi sondan ekleniyor. o zaman hepsi aynı görevdedir hepsine yardımcı sesler diyelim.* (bkz: güzel fikir)
gülşen bubikoğlu ve tarık akan arasında geçen bir nevi yaban hikayesi.
işte kız oğlanı seviyo ama fakir.. araya zengin adam giriyor..
olaylar gelişiyor.
sinopsisi budur arkadaş.
soner sarıkabadayı şarkısı... her geçen gün hayranlığımı artıran şarkılarla karşılaşıyorum bu adamda... buyrun sözleri;
Sevdan bende göklerde
Bulamazsın arama yerlerde.
Benden sonra ellerle
Olamazsın deneme boş yere!
Ah sonradan yanma bana!
Çok ağlarsın.
Geç olmadan gir koynuma...
Alev alev yanar durursun.
Sevgimi al yanında dursun.
Belki de ayrılırız ama
istersen şansını zorlama!
boşvermişliğin dibine vurduğun an karşına çıkan, aklını başından alan, aklı başında adama gönderebileceğin en güzel şarkıdır fikrimce.
(bkz: al beni ne yaparsan yap)
insanı çok derinden etkileyen şarkıdır. değerlidir. sözleri çok farklı yerlere götürür insanı. dinlerken başka hiçbir şeye odaklanamazsınız. (bkz: ruhsenamcaninoglusedat) öyle bir şarkıdır işte. tüyleri diken diken eder.