ales için lost sorusu hazırlayan ösym yetkililerini tebrik ediyorum.
ahanda anneler yanıldı.. izle izle bundan soracaklar zaten sınavda... sordular lan.
19 Aralık 2010 tarihinde yapılanı bir sürü aptallıklara vesile olmuş olan sınav.
bazen insan öyle durumlarla karşı karşıya kalıyor ki isyan edesi geliyor arkadaş ya. acaba bu insanlarda beyin var mı diyesi geliyor ciddi anlamda.
sınava gidiyorum. herkes sıraya girmiş çok güzel. bekliyoruz. kurbanlık koyun misali. önümde ve arkamda iki genç kız var. erkek arkadaşlarıyla beraber gelmişler. sevdikleri insan yanlarında olsun istemişler, moral olur hani. çocuk tutmuş kızın elini heyecanlanma sana güveniyorum diyor. sonra önden bir sınav görevlisi geliyor. bağırıyor. "erkek arkadaşlar sıradan çıksın lütfen, erkek arkadaşlar sıradan çıksın lütfen!" diye. en başta kavrayamıyorum. erkeklere sıraya girin diyor sanıyorum. zira sırada bekleyen kızın sevgilisine böyle bir şey diyeceğini düşünmek bile istemiyorum. ama diyor. sevgilisine kızın üstü kapalı bir şekilde "ne oynaşıyon lan ulu orta kızla" diyor.
çocuk bağırıyor görevliye "sanane kardeşim, seni ilgilendirmez" ve görevliden "cumhurbaşkanlığından gelen emir böyle" şeklinde bir cevap geliyor.
yok artık diyoruz. yok artık! Hadi bunu geçtik, sınavda dandik dandik "fatih" marka kurşun kalem ve "çalışmayan kalemtraş" vermek neyin nesi lan. Kalemin ucu bitti mal gibi kaldım öyle. Ben senin verdiğin kıçı kırık kalemle yazmak zorunda mıyım yarram. Madem izin vermiyorsun kaleme, o zaman adam gibi malzeme koy önümüze. Bir de sınavdan çıkarken "arkadaşlar kalemler sizde kalabilir" demediler mi. al götüne sok o kalemi diycektim, diyemedim içimde kaldı.
bugünümü sinir içinde geçirmeme sebep olan sınav. kendimi resmen aşağılanmış hissettim. bozuk paraları topladılar, kolumuzdaki saatleri aldılar, pet şişelerin kapaklarını çıkarttırdılar sanki maça giriyoruz, bayanların küpelerini çıkarttırdılar, anahtarları bile aldılar aq, usb olmayacakmış yanımızda çünkü usb'leri götümüze sokup içinden bilgi sızdıracağız. sikindirik 2 tane kalem yollamış ösym bize ve 3 tane naneli olips şeker. sanki herkes naneli şeker seviyor, ben nefret ederim mesela. sınava girerken kendimi mit'in binasına giriyormuş hissettim. siktiğim şakirtleri çaldılar kpss'de soruları onların yüzünden çektiğimiz eziyete bak. bunları yaşamamıza sebep olan cemaatçi piçlere selam etmeyi bir borç bilirim. insan olun hak yemeyin piçişkolar.
lost ile ilgili bir soru çıkmış. annem dedi*, ablam da o soruya gelemediğini söyleyince, 'nası yapmazsın akşama kadar izliyosun boşa mı gitti' diye azarladı.*
kendisiyle garip bir anım vardır, sene 2011 sanırım, üçüncü sınıftayım, yer eskişehir. bahar versiyonuna giriyor olabilirim, bu konularda hafızam hiç iyi değildir, her neyse. sınava girdim, sınav formatını bilirsiniz zaten, sözel 1-2 sayısal 1-2 olmak üzere dört bölüm. başladım haldır haldır çözmeye, zaten zevkine giriyorum, kitap bile açmamışım. zaman geçtikçe bakıyorum sorular yetişecek gibi değil, ki ben sınav sorularını bitirip çıkış vaktine kadar uyuyan adamım. sınavdan çıktım arkadaşlarla konuşuyorum, dedim "abi yetiştiremedim hepsini, sonuncusunu yarım bıraktım, siz hepsini çözebildiniz mi?" diye, bana hayretle baktılar. hepsini mi çözmeye çalıştın dediler, iki üç tanesini çözmen gerekiyordu zaten.
evet, hepsini çözmeye kalkmış, üç bölümü çözmüş, dördüncüyü yetiştirememişim. bu da böyle bir anımdır.
ösym'nin uygulamaya koyması itibariyle; açılımı "ben o kadar mal, o kadar aciz bir kurumum ki, kendi verdiğim 4 yıllık lisans eğitimine dahi güvenemiyorum, dolayısıyla gerizekalı olup olmadığını anlamam için şu sınava giriver ltf pls tşk" olan sınav. bu yıl sonbahar dönemi başvuruları 14-25 eylül tarihleri arasında, sınav ise 15 kasım'da. leş gibi oldum obebten okekten, hay amk ya.
sözel ve sayısal mantık soruları insanın psikolojisini zedeleyen sınavdır.*
x: bifincancay.
y: annesi.
z: bifincancay ın yaşıyla annesinin yaşının oranı.
y: bifincancay hazırladın mı bavulunu kızım?
x: tam olarak değil.
y: napıyosun kaç saattir?
x: anne bak farkındaysan tam olarak değil dedim. cümle mantığı kurallarına göre bundan şu kadar saattir bişey yapmadığım manası çıkmaz. çıkarırsan yanlış seçeneği işaretlemiş olursun.
y: ne koydun bavula peki bakiim??
x: ama cümleden bavula bişeyler koyduğum anlamı...
y: kızım 2 saat sonra yola çıkıyosun!!!
x: ben de onu düşünüyodum...
y: neyi?
x: şimdi bu otobüste 50 kişi olacak... bunların yüzde 60ı en az gazete okuyor olacak. şimdi biz bilsek ki bu çoğunluğun x kadarı posta, y kadarı zaman, z kadarı da fotomaç okuyor, sadece 6 kişi de üçünü birden okuyor... o zaman bu otobüsün yüzde kaçı kesin sağcıdır?
y: bunu mu düşünüyodun kızım?
x: evet. mütemadiyen.
y: nerde bavulun? ben halledicem artık.
x: sen şimdi dolaba yöneliyosun ama giysilerin düzenini bozucaksın!
y: nasıl bi düzeni varmış giysilerin?
x: farkındaysan pantolonlar gömleklerle paralelkenar oluşturacak biçimde yerleşmiş. ve kırmızı renkteki eşyalarım da yeşil renktekilere doksan derece dik açıdalar.
y: kızım sen git bi çay koy hadi.
x: anne sen yazar mısın?
y: nereye?
x: yok bişey... tamam.
bizdeki eğitim sistemine tamamen ters bir sınavdır. halbuki bizler x dediğimiz o merete alışmış, ezbere yönelik eğitim almış, mantıktan ve yorum yapmaktan aciz evlatlarız. problemi x'siz çözemeyen bireyleriz. lisede, öss hazırlıkta, üniversite de hep ezber yapmışız ve yorum ve mantıktan uzak tutulmuşuz. hayır yani biz böyle yoğrulmuşuz. şimdi de benden mantık, yorum ve hız istiyorsun. ya sizler çok komiksiniz.
