hırvatistan' ın ünlü forveti. lazio ve middlesborough gibi takımlarda forma giymiş, galatasaray' ın 2000 - 2001 sezonu başında transferi için çok uğraşmasına rağmen renklerine bağlayamadığıdır.
sevmem bu herifi. kaç kere kıllık yaptı, gelmedi galatasaray'a. kıllık yaparsan, sakatlanırsın, bırakırsın işte böyle futbolu.
tanım : juventus, marseille, lazio, middlesbrough gibi kaliteli klüplerde top koşturmuş 21 ocak 1970 doğumlu hırvat futbolcu.
zamanında her transfer döneminde adı fenerbahçe, galatasaray ve trabzonsporla anılan hırvat futbolcu. aziz yıldırım'ın kendisiyle ilgili açıklaması "biz tvansfevi bitivmiştik ama adamın adı bok gibi olduğundan istemedik".*
hiç unutmam türkiye-hırvatistan milli maçında vedat inceefe ile giriştiği hava topu mücadelesinde her ikisininde kafası uf olmuş ve maça mumya gibi devam etmişlerdi. hey gidi koca boksic, sen yaşlandın bizde yaşlanmış sayıldık!
Davor Suker'i yıldız yapan adam. Suker golleri çatır çatır saydırırken Boksic daha çok top calma, adam eksiltme, hava topu indirme, mücadele, gol hazırlama ve asist yeteneklerini kullanıyordu. Milli takımda böyle bir rolü olmasına rağmen Lazio'da özellikle Juventus'a geldiği 97 yılına kadar olan süreçte muhteşem goller ve hareketler sergilemiştir. Juventus'ta 97-98 sezonunda toplamda 3 gol atmış olmasına rağmen Del Piero'yu aynen Suker'i beslediği gibi beslemiştir. Lazio'nun 99-2000 şampiyonluğunda önemli bir rolü vardır ama o sezon sadece 4 gol atmıştır. 2001 sezonunun başında Jardel ile Galatasaray'a gelecekken çocuklarının eğitimi için Middlesborough'a gitmiş, malesef takım dandik olduğu için 3 sezon sonra küme düşmüştür. Hırvatistan'ın yarı final oynadığı 98 Dünya Kupasında sakatlığı sebebiyle yer alamamış, 2002 Dünya Kupasında Meksika'ya gol atmıştır. Rıdvan Dilmen kadar şanssız ve kara bahtlı bir futbolcudur. Sakatlanınca futbolu bırakmış, Boşnak asıllı karısıyla boşanmış, çocuklarının velayeti de karısına verilmiş.
Boksic, fizyolojik olarak insanlık dışıydı. Bu kadar uzun ve iri biri, bu kadar hızlı olamaz. O zamanlar harikaydı çünkü herkesi çalımlıyordu. Yarattığı şansların yüzde yirmisini gole çevirebilseydi 1200 gollü bir forvetten bahsediyor olurduk