Rus şair, roman, öykü, oyun yazarı ve edebiyat eleştirmeni. 6 Haziran 1799'ta Moskova'da doğdu, 10 Şubat 1837'de bir düelloda Fransız bir göçmen tarafından
St. Petersburg (Leningrad)'da öldürüldü. Soylu bir ailenin oğluydu. Fransız Aydınlanma dönemini inceledi, yarattığı yeni edebiyat diliyle çağdaşlarını ve sonraki kuşakları etkiledi: lirik şiirin ve özgürlüğün sesi olarak, Rus edebiyatının ilk önemli kişiliği olarak kabul edilir.
Kaynak:~http://siir.gen.tr/ ~
" ey güzel ülke uzak ülke ey bilmediğim ülke, ne kendi isteğimle geldim sana , ne de soylu bir atın sırtında.beni bu yiğit delikanlıyı gençliğin ateşi sürükledi sana. bir de başımdaki şarap dumanları."
"yüzbaşının kızı" kitabının bir bölümünde geçen, sonradan emin igüs tarafından bestelenerek, ezginin günlüğü tarafından muhteşem seslendirilmiş dizelerdir.
ve bilin bakalım kimindir? evet puşkin.
böylesine büyük biri hakkında koskoca sözlükte sadece 4 entry girilmesi üzmüştür. en boktan olaylar hakkında bile 7-8 sayfa entry giren yazarlarımız böylesine büyük bir insan için ise kılını kıpırdatmamaktadır.
bir rivayete göre ise puşkin'in ölümü şu şekilde gerçekleşmiştir: puşkin'in eşi rus ordusunda nam salmış bir keskin nişancıya puşkin ile evli olduğu halde; gönül vermiştir. keskin nişancı da, ona karşı boş değildir. bunu öğrenen puşkin, gururuna yediremez ancak, adama bir teklifte bulunur. teklife göre; yapılacak düelloda galip gelen kadına sahip olacak, kaybeden taraf ölümü tadacaktır. gerçekleşen düelloda, başarılı nişancı ile bilerek yarışa tutuşan puşkin, göz göre göre ölür.
"onun kitaplarını ana dilinde okumak için rusça öğrenmek istiyorum" dediğim rus yazardır.
anlatılana göre düelloda puşkin'i öldüren şahsiyet, puşkin'i çok seven rusların tepkilerinden dolayı rusya'yı terkederek fransa'ya yerleşmek zorunda kalmıştır. fransa'da puşkin'in eserlerini inceleme fırsatı bulmuş ve keşke yerine ben ölseydim demiştir. hakkı devrim'in yalancısıyım.
Öldürüldüğü düelloya gitmeden önceki gece, karşısındaki ordu askerinin kılıcına karşı koyabilmek için silah çalışması gerektiği yerde, sabaha kadar şiir yazmıştır. Ayrıca kendisi güncel politikaya çok hakim olduğundan Kafkasyaya sürgüne gönderilmiştir
romantik görünümlü intiharın arkasında imparatorluk niyetinden gelebilecek siyasi bir cinayetinde kokusu var. bazen yakın tarih uzak tarihten daha da karanlık olabiliyor.
Dinmiş tufanın son bulutu!
Bir sen gezinirsin açık mavi gökte.
Senindir, kimsesiz, neşesiz gölge.
Sevinç dolu günü, bir tek sen üzersin.
Az önce çepeçevrede sarmıştın gökyüzünü,
Şimşek de seni sarıverdi dehşetle.
Sen ise saçtın gizemli gürlemeni,
Ve açgözlü toprağa yağmur içirdin.
Yeter, defol! işin bitti artık.
Toprak tazelendi, tufan da kaçtı buralardan.
Ve işte rüzgar da yaprakçıkları okşarken,
Kovuyor seni şu huzurlu göklerden.
***
Tüm arzularımı yaşadım ben
Hayallerime de soğudum artık
Sadece acılarım kaldı içimde
Meyveleri kalbimdeki boşluğun.
Hayın kaderin fırtınaları altında
Soldu güller açan taç yaprağım da
Yaşıyorum hüzünlü ve yalnız
Ve gelir mi sonum diye bekliyorum.
işte böyle, sonbahar soğuklarına yenik
Fırtınanın kış ıslığı duyuluyor gibi
Çıplak dalda tek başına
Titremekte geç kalmış bir yaprak!
Rus yazar. iyi bir eğim görmüştür. 8 yaşında iken fransızcası ana dili olan rusça kadar iyidir.
ilginç bir özelliğiyse evine birçok şair, yazar gelip gider onlarla fikirler paylaşır, sohbet ederler fakat hiçbiri onu kendisine rus masalları anlatan eski rus türküleri söyleyen dadısı kadar etkilemez.
Puşkin, eski batı ve rus edebiyatını sentezleyerek rus edebiyatında gerçekçilik akımını başlatan lider ruhlu bir yazardır.
gizli günce adlı romanı, ölümünden 150 yıl sonra yayınlanmıştır.
aslında vasiyetinde 100 yıl sonra yayınlanmasını istemiştir. ama rus toplumu böylesine cinsellik içeren bir kitabı kaldırmaz diye düşündüler herhalde, 150 yıl sonra piyasaya çıkardılar.
kitabında anlattığı gibi gerçekten bir düelloda öldürülmüştür.
kitabı okuyan herkes puşkin'e abaza gözüyle bakar. ama öyle değil bence. her erkeğin içinde sakladığı, karısıyla sır gibi yaşadığı özel şeyleri yazmış adam. daha ne olsun ?
kitabın özeti: ne kadar güçlü ve zengin olursan ol, bir kadının köpeği olacaksın.