jim morrisonun grubun ismi için manzareke önerdiği (ya da tam tersiydi) doors'un ilham kaynağı olan doors of perciptionun yazarı. ayrıca, belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir sözüyle beni benden almıştır abimiz.
ingiliz yazar, şair, denemeci. bilim ve edebiyat dünyasıyla iç içe bir ailede büyümüştür. gençliğinde annesinin ölümü, kör olma tehlikesi geçirmesi ve kardeşinin intiharıyla yaşadığı sarsıntılar onu derinden etkilemiştir. gençlik yıllarında franszı simgecilerin izlerini taşıyan şiir kitapları yayınlamıştır. 1923'ten sonra italya'da, 1930-1937 yılları arasında güney fransa'da yaşayan huxley, 1937'den sonra abd'ye gitmiş ve kaliforniya'ya yerleşmiştir.1954 yılında yayınladığında geniş yankılara yol açan the doors of perception (algı kapıları)'beat kuşağı'nın başucu eserlerinden, kitabın adı ise the doors grubuna esin kaynağı olmuştur.
--spoiler--
Fakat namus demek tutku demektir, namusluluk demek sinirsel gerginlik demektir. Tutku ve sinirsel gerginlik ise istikrarsızlık demektir. Istikrarsızlık ise medeniyetin sonu demektir. Bolca tensel günah olmadan kalıcı bir uygarlık kuramazsınız.
--spoiler--
cesur yeni dünya'sında ölüm ve din kavramlarını biyolojik gelişmelerle silince ulusların gelişeceğini aktardığı savı düşündürücüdür. katılmamak elde değil.
onun dışında ahlak kavramına da farklı bir perspektiten bakarak distopyanın gözüne gözüne vurmuştur romanında.
şu sıralar okuduğum, ilk distopik kitap olarak geçen ve kendisinin de esinlendiği zamyatin kitabı biz(mıy) sayesinde kendisine arakçı yaftasını yapıştırmama az kalmış olan yazar. henüz bitmedi kitap, kendisi ile ilgili değerlendirmemi uptade ederim ama durum iç açıcı değil.
1984 gerçekten biz'den esinlenmiş bir kitap, bu belli oluyor ama cesur yeni dünya ve biz arasındaki benzerlikler gittikçe rahatsız edici olmaya başladı. umarım yanılırım. çünkü sevdiğim bir yazar kendisi.
"bundan 20 yıl sonra, yaptıkların değil yapamadıkların için üzüleceksin.
dolayısıyla halatları çöz. limandan uzaklara yelken aç.
rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet.
yapabileceğin kadar söz ver. sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap.
oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur.
dalın ucuna gitmekten korkma. meyve oradadır."