aşkı yanlış bir şekilde yaşayan insandır, herşey gibi duyguların da insan yaşantısında düzgün, olması gerektiği gibi yaşanması gereken bir vaziyeti vardır. örneğin siz nefret duygusunu ruhunuzda buram buram hissederek ardından da coşturarak sevdiklerinize zarar verebilir, kıskançlığı abartarak kendinize zarar verebilir, öfkeyi dizginlemeyerek inandığınız değerlere zarar verebilirsiniz. bu bağlamda oksijen örneği de uygun bir gösterimdir. o olmadan yaşayamazsınız ama belirli bir değerin üzerine çıkarsa da varlığınızı devam ettiremezsiniz, oksijen yaşantımızda yaşanması gereken bir vaziyeti barındırmaktadır. aşk da bunun gibidir. yokluğunda "equilibrium" filmini aşırısında "batsın bu dünyayı" barındıracaktır. sizi aldatan kişi, üzerinize zerre miktarı kadar değer biçmemiş bir tanımlanamayan cisim evladıdır, böyle bir varlığa aşkın yüceltici vasfını yakıştırmak kadar abesle iştigal bir olay olamaz. zihnini default halinde çalıştırmayıp ekonomi modunun bile altına almış kişi eylemi olacağından, bir nevi hastalıklı bir zihin sahibi insan olarak da tanımlanabilir bu insan.
vazgeçilmez aksesuarı, boynuz olan insandır. kafasında boynuz olmayınca, boşluk hisseder. boynuz sayısı, müthiş bir hızla artacaktır ve dünyanın en zengin boynuz koleksiyoneri ünvanını alacaktır.
ya gerçekten çok seviyordur delirmiştir sevgisinden , ya da önce affedip aldatma planları yapıyordur . canı öyle yanmıştır ki ya bağrına basacak ,basmazsa ölecek , ya da kendisinin yaşadıklarını yaşatacaktır.