bugün

(bkz: psikopata baglayıp lanetler yagdırmak)
hayatında bulunan zıt cinslerinin tamamına, bir anda ön yargı ile bakılmasına sebeb olan fiil.
hayatta karşılanılacak, ender olmayan insani eylem.
ulan varya çıkıp yanıyorum diye bağirasım var,öğlen 2 den beri uyuyorum anca aydım,lan bunlar babadan oğla nesil herhalde amına kodum.. (bkz: doğuş) insanı feleğinden şaşırtır.

edit: bunları söyletebilir,saçmalatabilir.

edit : iyi günler.

edit : ben deli değilim.
aldatılmak denildimi akla gelen ilk şeylerden biridir aşk, sevginin ve saygının bittiği, aşkın son bulduğu yerde belirir. Halbuki aldatılmak sadece aşkla sınırlanmamalıdır.
affedilmez ve insanı mutsuzluk kelimesinin en aşk acısı kıvamındaki karanlığıyla tanıştıran mutsuzluk nedeni.
sevdiğin güvendiğin insanın gerçekten nasıl bir insan olduğunu görmek.
hayal kırıklığı, tek kelimeyle mutsuzluk. fazlası değil esasında. mutsuzluk o kadar.
aşktan soğutur. yinede bir deneyimdir. yaşarsın ağlarsın ve unutursun sonunda.
düşüncesi bile insanı mahveder...
içindeki tüm güzel duygularını, hayata bakış acını değiştiren ve lanet olası bir durum...
neden dolayı yapıldığını hala çözemediğim insanoğlunun birbirini sevmek üzere yaratıldığını düşündüğüm ama bu kavramla herşeyin tersine döndüğü vaziyettir. ortada bir sevginin olduğu belli olmakla birlikte hedefi şaşırmış bir ok gibi vurur karşıdakini.*
aptal yerine koyulmakla başlar her şey ardından söylediği her şeyin yalan olduğunu öğrenirsin. bir süre her şeye inancını yitirmiş bir şekilde aslında onun olan hayatı yaşamaya devam eder daha sonra kendine gelirsin. büyük bir parçan kopar ama sende başkalarını üzerek kendini tamamlarsın. neyden yada kimden öç aldığını bilmeden.
hayatın dönüm noktasıdır.
Asil koyan,Aptal yerine konmaktir.
bazen kendi verdiğiniz tavsiyelere uymayıp hak etmektir.
(bkz: sevgilisi tarafından aldatılmış kişiye tavsiyeler/#12034231)
ağlayıp zırlayıp ölüyorum ayaklarındaki sevgiliyi affedersen o da gelir tekrar hayatının içine eder.
Koyar acitir hasar birakir. Insanin aklina basina getirir . Tabi asik aptallar aldatildigi halde hala seviyorum diyebilirler bu da bi cesit salakliktir.
aslında en başta kendini aldatmış olmaktır, onun sadece sana ait olduğunu düşünmen.
ihanet, gönül yarası, gözyaşı, keder...
bedenen ve ruhen diye çeşitlendirebildiğim acılar bütünü. ikisi de şeklen ayrı ama acı olarak eşittir.
gençken daha küçükken aldatılınca kendine acımaz insan, salak gibi hala karşı tarafı haklı görebilecek senaryolar yazar kafasından. ama belli bir şeyleri yaşayınca, hem aldatan hem aldatılan olunca artık aşk yaşaması çok zordur. ta ki yeniden zor da olsa birisine gönlünü kaptırana dek. bu sefer söyler karşı tarafa, "bak ruhen bile aldatırsan hiç olmasın" diye. geniştir artık olmazsa olmasındır, söyler. ve aldığı cevapla birlikte ya büyük bir aşka ya da aldatılırsa daha büyük felakete yelken açar.

benim aldatılmama gibi bir fobim oluştuğu için, evlendikten sonra aldatılırsam o an ki karıma uygulayacağım planlarım var. aynısını ben yaparsam daha beterlerini uygulama hakkı onda da var. bir kere onu elime geçirip bağladıktan sonra en az iki yerinden olmak üzere sol yüzük parmağını kıracağım. hemen öldürerek onu direkt kurtarıcı şeylerle muhatap edemem. hatta hiç öldürmem ki hep o acıyı çeksin. hapse girmeyi göze aldıktan sonra herşeyi yapabilirim. sonra da ruhen aldattıysa başıyla, gözleriyle oyunlar oynarım. bedenen aldattıysa o zaman cümbüş başlar. vajinasına benzin döküp yakmaya kadar gidebilecek seviyede bir şey yaptığının farkında olması gerek aldattığı zaman çünkü. bir de diğer kişiye yapacaklarımı daha sonra yazarım. allah o anları yaşatmasın. amin.*
yetersiz olunduğuna işarettir.
aldatılmak bir felaket değildir, kişiliğinizin siz bilmeden kazandığı bir haktır.
yaşandığı zaman insanı dışarıya karşı kendini kapatma yoluna götüren olaydır.
aladatılıyorsanız ya da aldatıldıysanız, aldatan kişi için çokta değerli olmadığınız anlamına gelir. bunun ortaya çıkması sonucunda ne kadar üzüleceğiniz umrunda değildir ki aldatmıştır. neden umrunda değildir çünkü değersizsinizdir.
aldatıldığın insanın sana verdiği değere ister istemez bağlanmış bünye bu değerin artık varolmadığı gerçeği ile başbaşa kalır.
aldatılmak sevdiğin insanın artık yok olmasından çok inancın yitikliğinden bu kadar acıdır.
insanı piç gibi bırakan, karşısındakinden çok kendini sorgulamaya item durumdur.
türk halkının 9 yıldır aralıksız maruz kaldığı eylem. 10. Yıla girdik allah'ın izniyle. Bu yılı da teğet geçebilirsek, anamı da alıp gideceğim zaten.
insan önce konduramıyor, ayrılmış olsanız dahi siz saygı duymaya devam ediyorsunuz. arada hasretle anıyorsunuz filan. pat diye beş ay sonra bir edit geliyor. hem de boynuzlu olanından. meğerse herifim benimle birlikteyken beni zaten aldatıyormuş. ben de diyorum herif beni merak ediyor, uçuş programımı istiyor falan. meğerse diğer hatunla organize olabilmek için istermiş. güzellik yetmiyor azizim. aldatılmamak için zeki olmaya da gerek yok. karşındaki insanda vicdan yoksa gerisi hikaye.

(bkz: benim cilalı boynuzlarım var)
an itibariyle başıma gelmiş hadisedir efendim. hemen sözlüğü açıp sizlerle de paylaşmak istedim. malum acılar paylaşıldıkça azalır derler. denemekte fayda var.

konumuza dönelim. evet aldatılmak burda kalmıştık. olay şöyle gerçekleşti sevgili sözlük.

2 senedir beraber olduğum sevgilim 4 gündür bir dağ otelinde arkadaşlarıyla tatil yapıyor ve dün akşam şarjının bittiğini ve yemekten sonra odaya gidip yatacağım çünkü "bugün çok kaydım çok yoruldum" gibi bahanelerle bana izah ettikten sonra ertesi gün tekrar konuşmak üzere kendisiyle tatlı tatlı vedalaşıyoruz. bende saf bir şekilde biraz televizyon falan izleyip yatıyorum.

sabah uyanır uyanmaz sevgilimi arıyorum tabi günaydın için hergün yaptığım gibi. fakat telefonu kapalı olduğu için kendisine ulaşamıyorum. haliyle alıyor beni bir merak bir endişe sevgili sözlük. hemen oteli arayıp odaya bağlamalarını söylüyorum resepsiyoniste. veeee big bang!!!! telefonu gayet şuh ve uykulu bir sesle açan kadın ve sevgilimin arkadan gelen sesiyle irkiliyorum. telefonu hiç bişey söylemeden kapattım. ilk 10 dakika hayat durdu, her an gözümün önünden geçti. mantık kayboldu. kendime geldim ve içim öfkeyle doldu. 1 saat sonra hoşçakal mesajımı attım tabi. şu an işe gitmek için hazırlanmak yerine yapmak istediğim tek şey sadece uyumak. uyumak hatta uyanmamak.

hiç beklemediğim bir anda gelen bu darbeden sonra tekrar ve tekrar şu hayatta kimseye güvenemeyeciğimi anlamak bana acı veriyor.

işte böyle be sözlük. çok üzgünüm bugün. umarım o dağdan inemez!