Sevdiğin güvendiğin insanın sana birden bire yabancı biri gibi gelir. Nasıl yaptı bunu? O olamaz! Diye düşünür durursun. O olamaz! O yapmış olamaz! Yaptı, abi, yaptı. Kabullen!
oysa ben bu gece yüreğim elimde
sana bir sırrımı söylecektim
şu mermi içimi delmeseydi eğer
seni allıp götürecektim
beni vur
beni onlara verme
külüm al uzak yollara savur
dağılsın dağlara dağılsın vur.
bunu radyo canlı yayınında öğrenen biri olarak; pause/dondur tuşuna basılmış gibiydi hayat; iyiki de olmuş, sonrasında kadınları öğrendim. (bkz: zor öğrenen, bkz: zor deneyim; bkz: zor ve kolay kadın aynı hatta!)
aldatılmak bir anda gerçekleşmez. sevgili, aldatacağı sinyalini bir şekilde verir; bu sinyali almayı bilene. sinyal alındığında nerede yanlış yapıldığı araştırılıp, aldatılmaya sebep olacak sıkıntılar giderilmeye çalışılır. ancak sevgili kafaya koymuşsa, bu sinyal netleşir. bu andan sonra sevgili umursanmaz, umursanmamalı. aldatılma gerçeği ile yüzleşildiğinde ise tek bir duygu hissedilir; pişmanlık. "keşke, diğer fantezileri de gerçekleştirebilseydim" denilir. zaman zaman, yaşanan aşkın büyüklüğüne göre, kalbini kırdığınız olaylar akla gelerek, "keşke o kadar üzmeseydim" fikrine kapılabilirsiniz. fakat akla gelen ilk "pişmanlık" çok daha ağır basar. "gün gelir, o da bu yaptığı için pişman olur da bana dönerse, yapacağım ilk iş bu pişmanlığı gidermek olacak" diyerek akıldaki anı defteri kapatılır.